Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yaklaşık dört saat süren Kabine Toplantısı sonrası gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının bir kısmını ise son dönemde artan başörtülü kadınlara yönelik saldırılara ayırdı.
Söz konusu saldırılarla halkın karamsarlığa sürüklenerek çalışma, üretme, mücadele azminin kırılmak istendiğini ifade eden Erdoğan, meselenin siyasi ve ekonomik manipülasyonları aşan, insanların günlük hayatlarındaki hak ve özgürlüklerini hedef alan nobranlıklara kadar vardığını söyledi.
"Müstekbirlerin devrinin çoktan kapandı"
"Otobüslerde, metrolarda, mağazalarda, yolda insanlarımızı taciz etme noktasına varan küstahlıklarla daha çok karşılaşmaya başladık." diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Bu ülkeyi bir avuç azınlığın malı, bu milleti de aynı azınlığın kölesi olarak gören müstekbirlerin devrinin çoktan kapandığını" söyledi.
"Kibir kuleleri tamamen beyhude bir uğraş içindedir"
Konuşmasını, “Özellikle sandıkta yaşadığı hezimetin faturasını 28 milyon vatandaşımıza kesmeye çalışan kibir kuleleri tamamen beyhude bir uğraş içindedir.” sözleriyle sürdüren Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olsun olmasın herkesin, tüm bireylerin var olma, yaşama, kendini ifade etme hakkına ve oy tercihlerine saygı göstermek mecburiyetinde olduğunu söyledi.
Erdoğan, sırf yabancı diye, sırf başka bir dil konuşuyor diye, sırf başı örtülü, çarşaflı, takkeli ve sakallı diye insanlara laf atmanın, hakaret etmenin, hele hele el uzatmanın asla kabul edebilecekleri bir davranış olmadığını vurguladı.
"Kendi özgürlük alanını diğerlerinin haklarının eşiğinde sınırlamayı bilmeyen faşist zihniyet, hem milletimiz nezdinde hem yargı önünde hesap vermeye mahkumdur. Ülkemizde zaman zaman hortlayan bu tür azgın azınlık vakalarının gerisindeki zihniyetle, siyasi istismarla ve sosyal sapkınlıkla mücadelemiz ilanihaye sürecektir. Açık konuşuyorum, kim olduğunuzu biliyoruz, niçin böyle yaptığınızı biliyoruz, neyi amaçladığınızı da biliyoruz, bunun için neleri kullandığınızı biliyoruz. Biz hala aynı şeyi söylüyoruz, aynı yerde duruyoruz, başaramayacaksınız. Bu millet sizin mandacı zihniyetinize de sapkın heveslerinize de sinsi yöntemlerinize de eyvallah etmedi, etmeyecek. İşte bunu 14 Mayıs'ta gördük, 28 Mayıs'ta gördük ama milletin size attığı bu şamardan hala ders almadınız, akıllanmadınız ve hala akıllanmıyorsunuz."