On binlerce sivil sıkıştı

Terör örgütü DEAŞ ve Esed rejiminden kaçarak İdlib'e sığınanların sayısı 200 bine ulaştı. Atme Kamplarına göç eden Suriyelilerden Owed, zor şartlar arasında kaçtıklarını belirterek, "Nereye baksak, nereye sığınsak bombardıman ve uçaklar hep peşimizdeydi. Olaylar karşısında ölümü temenni ettim" dedi. İdlib'in güneyinden kaçan El Halaf da, "Bir yandan Esed'in ve Rusların acımasız ve durmak bilmeyen bombardımanı diğer yandan da kışın şiddetli soğuğu. Ben dayanabilirim ancak çocuklar ve yaşlılar soğuktan inliyor" ifadelerini kullandı.

Haber Merkezi AA
Şam'ın Doğu bölgesinde hava saldırısında katledilen 2 yaşındaki oğlunun minik bedenini tutan baba Mahmoud al-Bash... (Fotoğraf: Reuters)

Suriye'de terör örgütü DEAŞ ve Beşşar Esed rejiminden kaçarak İdlib'in kuzeyindeki kamplara göç edenlerin sayısı 200 bine ulaştı.

Ülkenin orta kesimindeki Hama ilinin kuzeyi ile İdlib'in güney kırsalı arasındaki bölgelerde yaşanan yoğun çatışmalar ve hava saldırıları, sivillerin İdlib'in kuzeyinde Türkiye sınırına yakın sığınmacı kamplarına göç etmesine neden oldu.

Yaklaşık bir aydır İdlib güneyi ve Hama doğu kırsalındaki sivillerin 120'den fazla köyü terk etmesi sonucu İdlib'in kuzeyine göç edenlerin sayısı 200 bini buldu.

Semayı kaplayan bir feryat…
Suriye'de, Beşşar Esed rejimi katliamlarına devam ediyor. Ülkenin kuzeyindeki İdlib'in bazı köy ve beldelerine düzenlediği hava saldırılarında 9 sivil hayatını kaybetti. Kefer Secne köyünde hayatını kaybeden küçük bir çocuğun ailesinin feryadı, ülkedeki içler acısı durumu bir kez daha gözler önüne serdi.

Terör örgütü DEAŞ ve Beşşar Esed rejimi ile Rusya'nın saldırılarından kaçan siviller, yanlarına aldıkları birkaç parça eşyayla evlerini terk etmek zorunda kalıyor. İdlib'in kuzeyi ve Hama'nın doğusundan kaçan aileler Hatay'ın Reyhanlı ilçesinin karşısındaki sığınmacı kamplarına göç ediyor. Saldırılardan kaçan siviller, şiddetli yağış ve soğuk hava nedeniyle zor günler yaşıyor.

Sığınmacı kamplarının yetersizliği nedeniyle şiddetli yağış foseptik çukurlarının taşmasına neden olurken, bu durum bazı sağlık sorunlarını ortaya çıkardı.

Göç eden sivillerin büyük kısmı sokaklarda, araçlarda veya kendi imkanlarıyla yaptıkları derme çatma çadırlarda yaşamlarına devam etmek zorunda kalıyor.

Nereye baksak, nereye sığınsak bombardıman ve uçaklar hep peşimizdeydi. Olaylar karşısında ölümü temenni ettim.
  • Esed rejiminin havadan ve karadan saldırıları nedeniyle Sincar'dan gelen Jaber Owed, rejimin ve Rusya'nın şiddetli hava saldırıları yüzünden Hama'dan, Sincar beldesi ve çevresindeki 74 köyden sivillerin daha güvenli buldukları Türkiye sınırına göç etmek zorunda kaldığını belirtti.


Sincar'dan göç ettikleri geceyi unutmayacaklarını dile getiren Owed,"Şiddetli yağış vardı. Bizi yağmurdan koruyacak eşyalarımız bile ıslandı. Kullanmadıkları silah kalmadı, vakum (bombaları) ve roketatarlarla tüm bölgeyi vurdu. Kimliğimi, resmi evraklarımı bile çıkaramadım. Hepsi kaldı. Nereye baksak, nereye sığınsak bombardıman ve uçaklar hep peşimizdeydi. Olaylar karşısında ölümü temenni ettim. O yağmurlu gecede eşyalarımızı arabaya yüklerken Suriye'nin çeşitli bölgelerden göç eden ve hala geri dönemeyen insanlar aklıma geldi. Acaba geri dönebilecek miyiz? Halen barınacak ev veya çadır bulamadım. Bir depoda 40 kişi yaşıyoruz." ifadelerini kullandı.

Suriyeli kızdan tebessüm ettiren teşekkür
Suriye'de ilan edilen ateşkese rağmen Şam'ın kırsallarında, İdlib'de ve Doğu Guta'da saldırılar sürüyor. Şam'ın kuzeydoğusundaki Harasta bölgesinde Suriyeli küçük bir kız, kendisini enkazdan kurtaran sivil savunma gönüllüsüne öperek teşekkür etti.

"Çocuk ve yaşlılar soğuktan inliyor"

Sincarlı Muhylif El Halaf da rejimin saldırı ve kaçış anını şöyle anlattı:

Bir anda 'rejim ve destekçileri yaklaştı' dediler. Ne yapacağımızı bilemedik. Evlerimizden ne çıkaracağımızı bilemedik. Yoldayken nereye gideceğimize karar verdik. Bir yandan Esed'in ve Rusların acımasız ve durmak bilmeyen bombardımanı diğer yandan da kışın şiddetli soğuğu. Ben dayanabilirim ancak çocuk ve yaşlılar soğuktan inliyor. İnşallah savaşı kazanırız, yeniden toprağıma, suyuma, evime, çadırıma ve vatanıma başımız dik döneriz. Allah bizimle beraberdir.