15 Temmuz darbe girişimine finansal destek sağladığı ortaya çıkan Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) şimdi de Tunus’u karıştırma peşinde.
Tunus basını BAE istihbarat birimlerinin darbe hazırlığı için eski İçişleri Bakanı Lütfi İbrahim ile temas halinde olduğunu yazdı. Darbe girişimi Fransız, Cezayir ve Alman istihbarat birimlerinin desteği ile önlendi. Fransızca yayın yapan MondAfrique isimli internet sitesinin başyazarı Nicolas Beau imzalı habere göre, BAE istihbarat birimleri Tunus’un Cerbe Adası’nda görevden alınan İçişleri Bakanı Lütfi İbrahim ile bir araya geldi.
AMAÇ NAHDA’YI BİTİRMEK
Haberin dayandırıldığı batılı istihbarat kaynaklarına göre, BAE istihbarat yöneticileri geçen ay sonunda Paris’te gerçekleştirilen Libya toplantısının dönüşünde 29 Mayıs’ta Tunus’un Cerbe Adası’na gelerek burada İçişleri Bakanı Lütfi İbrahim ile görüştü. Sitenin başyazarı ayrıca, Tunus’un bağımsızlık sonrası kurucu lideri Habib Burgiba’ya yapıldığı gibi, 90 yaşının üzerindeki Tunus Cumhurbaşkanı Sibsi’nin sağlık durumunun yetersiz olduğu gerekçesiyle doktor raporuyla görevden alınmasının yerine Lütfi İbrahim’in yükselmesinin planlandığını aktardı.
CUMHURBAŞKANI SİBSİ REDDETTİ
Toplantıda, Başbakan Yusuf Şahid’in görevden alınmasının ardından, Tunus’un devrik lideri Zeynel Abidin Bin Ali dönemi Savunma Bakanı Kemal Bin Murcan’ın başbakanlığa getirilmesinin planlandığı ancak bu hamlenin Cumhurbaşkanı Baci Kaid es-Sibsi tarafından reddedildiği belirtildi.
FETÖ’YE ÜÇ MİLYAR DOLAR AKTARMIŞTI
Tunus İçişleri Bakanı Lütfi İbrahim, 3 Haziran’da onlarca kaçak göçmenin ölümüyle sonuçlanan Kerkene Adası açıklarındaki tekne kazasının ardından, Başbakan Yusuf Şahid tarafından görevden alınmıştı. BAE’nin darbe planının asıl amacının, Tunus’ta İslami kanatta yer alan Nahda Hareketi Partisi’ni tamamıyla siyaset sahnesinden silmek bildiriliyor. İbrahim’in BAE destekli darbe planının Fransız, Cezayir ve Alman istihbarat birimlerinin desteği ile durdurulduğu aktarıldı. 15 Temmuz öncesi FETÖ’ye üç milyar dolar aktaran BAE’nin, son yıllarda Suriye ve Türkiye başta Müslüman ülkeleri karıştırmaya çalışarak İsrail’in taşeronluğunu üstlenmesi dikkat çekiyor.