Geçtiğimiz günlerde gündeme gelen bugün Resmi Gazete’de yayımlanan 7252 sayılı Dijital Mecralar Komisyonu Kurulması İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile yürürlüğe girdi.
Böylesi bir gelişmeyi önemli bir adım olarak gören USMED AR-GE Başkanı Engin Dinç, aynı zamanda da geç kalınmış olduğunu söyledi.
Dijital Mecralar Komisyonu önemli ama geç kalınmış bir adım
Sosyal medya ve sosyal ağların yaklaşık 20 yıldır hayatımızda olmasına rağmen birçok ülkede sosyal ağlar konusunda bizden çok önce yapıldığını belirten Dinç, bizde bu işin biraz aksatıldığına dikkat çekti: "Gerçi buna tam olarak aksatma demek de doğru olmaz. Ülkemizin fikir ve basın özgürlüğüne gösterdiği hassasiyet kimi kesimlerce kötü niyetle kullanılmasaydı belki de bu yasa yine de çıkmayacaktı. Gerek TBMM Dijital Mecralar Komisyonu’nun kurulmasında gerekse mimarları biraz da sosyal ağlar üzerinden organize şekilde hareket eden trol ekipleridir."
Dijital Mecralar Komisyonu nedir, görevleri nelerdir?
28 Temmuz 2020 tarihli ve 31199 sayılı Resmi Gazede’de yayınlanarak yürürlüğe giren komisyon 17 üyeden oluşmakta ve mecliste vekili bulunan partilerin üye dağılımındaki oranla komisyonda da üyesi bulunacak.
Dijital Mecralar Komisyonu'nun asli görevi
Komisyonun genel görevinin görüş ve öneri sunmaktan ibaret olmadığını belirten Dinç, " ve dikkat çeken bir husus ise; “İnternet kullanımının kanunlara, bireylerin kişilik haklarına, özel hayatın gizliliğine ve diğer temel hak ve özgürlüklere aykırı yahut çocukların fiziksel ve psikolojik gelişimlerine zarar verici şekilde gerçekleşmesinin önlenmesi konularında görüş ve öneriler sunmak.” ibaresidir. Bu bakımdan komisyonun asli görevi sadece sosyal ağlar değil tüm internet dünyasıdır.
Bunun dışında komisyonun kanunda belirlenen görevleri arasında; “İnternet kullanımı yoluyla işlenen suçlarla etkin şekilde mücadele edilmesi konusunda görüş ve öneriler sunma.” ile uluslararası alanda kabul gören gelişmeleri izleyerek gerektiğinde yurt dışında izleme de bulunmak da bulunuyor.
Ayrıca komisyon görev alanına giren konularla ilgili akademisyenlerin çalışmalarından faydalanacak, gerekli görmesi halinde yetkin uzmanlardan konuyla ilgili görüş alabilecek" şeklinde konuştu.
İnternet kanunu yeni değil!
Sosyal medyada algı ve manipülasyon ile kitleleri devlete karşı harekete geçirmeye çalışan gruplar olduğunu vurgulayan Dinç, "Bu kişilerin yaptığı paylaşımların hiç birinin yeni sosyal medya yasasının içeriği ve yapısıyla bir alakası yoktur. Öncelikle bilinmesi gereken sosyal medya yasası bir kısıt getirmiyor. Kişilerin veri güvenliğini korumayı amaçlıyor. Vatandaşlarımızın verilerini korumaması halinde sosyal ağ sağlayıcısına yaptırımlar ön görüyor. Herhangi bir kimseyi siyasi ve benzeri görüşünden dolayı fişlemeyi amaçlaması söz konusu değil velev ki öyle bir niyet olsaydı bugün zaten trol hesapları yöneten kişilerin kim oldukları tespit edilebiliyor. Telefon numarasına kadar sosyal ağ sağlayıcısı veya onların Data Partner oldukları kuruluşlar bu bilgileri paylaşabiliyor. Bu nedenle bu algının yürütülmesi mantık hatasından ibaret" ifadelerini kullandı.
Peki, bir kötülükle karşılaştık mı?
İnternet ile ilgili yasanın '5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun' isminde 2007 yılında yürürlüğe girdiğini hatırlatan Dinç, "İnternet ile ilgili düzenlemeler çok da yeni değildir ve o günde bu yasa çıkarken aynı algı yönetimleri ve spekülasyonlar yapıldı. Peki, bir kötülükle karşılaştık mı? Hayır… Bugün de aynı ekip sosyal medya düzenlemesi için bunu yapıyor. Benim görüşüm odur ki, bu yasal düzenleme ile daha temiz bir sosyal medya olacak. Daha ahlaklı, daha erdemli, daha nitelikli…" dedi.
İnternet Etik Kurulu kurulmalı
TBMM Dijital Mecralar Komisyonu’nun kurulmasının yanında tüm internetteki sosyal ağlarda ve diğer ağlarda bulunan içerikleri inceleyerek gerektiğinde ilgili içeriğin kaldırılması ve sosyal ağa veya web sitesine bu alanda talimat verecek bir İnternet Etik Kurulu'nın kurulması gerektiğini vurgulayan Dinç, "Bu kurulun emsalleri birçok ülkede bulunmakta. Öyle özellikle Çin bu alanda yaptığı çalışmalarda son derece başarılı. Kendi ülkesinin menşeili özel uygulama ve oyunlarda dahi Etik Kurulun kriterlerine uygun olmayan bir içerik tespit etmesi halinde o uygulamaya erişim engeli getirmeye kadar birçok yaptırımı uyguluyor. Bu sayede başta çocuklar olmak üzere tüm internet ağının güvenliği ve temizliği sağlanıyor. Ülkemizde de bu alanda hizmet verecek, yaptırım gücü bulunan bir İnternet Etik Kurulu kurulmalı" dedi.