2018 yılında Rekabet Kurumu, Google’a 93 milyon tl ceza kesti. Bu cezanın sebebi olarak ise; Google'ın cihaz üreticileri ile imzaladığı sözleşmelerle birlikte Google arama motorunun telefonlarda varsayılan olarak atanmasından oluşan ihlali açıkladı. Google arama motoruna yönelik bu ceza üzerine şirket, Türkiye’deki android tabanlı ürünlere destek vermeyeceğine yönelik bir açıklama yaptı. O dönem dolaşan iddialardan biri de; Google’ın Türkiye pazarından tamamen çekileceği yönündeydi.
Google’ın bu tepkisi oldukça şaşırtıcıydı çünkü daha önce Avrupa Birliği’nden 1.5 milyar dolar , ABD yargısı tarafından 170 milyon dolar ödemeye şirket o ülkelerde bu cezaları ödemeyi kabul etmiş, Türkiye’de yaptığı gibi konuyu bağlamından çıkarmamış, ülkeleri tehdit etmeye kalkışmamıştı. Üstelik bu ülkelerde aldığı cezalar çok daha yüz kızartıcıydı. ABD’de çocukların özel hayatınının gizliliğini ihlal ettiği için, AB’den ise pazardaki hakim durumunu reklam stratejileri için kötüye kullanmadan ceza alan Google bunları kabullenirken Türkiye’yi tehdit edebilecek cüreti nereden bulmuştu?
Toplumları dizayn etmek için kurdukları think-tank: Google Jigsaw
Google; 2010 yılında uluslarası politik çatışmalarda daha fazla söz sahibi olmak için bir ‘think-tank’ (düşünce) kuruluşunu faaliyete geçirdiğini duyurdu. Jigsaw adı verilen bu kuruluş hakkında ünlü İngiliz gazetesi The Guardian’da hazırlanan dosya kurumun tavrını da : ‘Google’un Jigsaw projesi yeni fikirlere sahip, ama eski imparatorluk zihin yapısıyla ’ Yapının başına atanan kişi Jared Cohen daha öncesinde ABD’nin dış politikaları tayin eden Secretery of State kurumunun Politik Planlamalar Birimi’nde çalışıyordu.
Cohen, o dönemde Twitter’ın kurucusu Jack Dorsey’e İran’da 2009 yılında başlayan ayaklanmaya müdahale etmesi çağrısında bulunmuş sicili bu konuda kabarık bir isim.
Jigsaw’ın amacı; Devletlere, toplumlara daha fazla müdahale edebilmek üzerine kurgulanmış durumda. Özellikle, kullandığı araçların tümü Google’ın da bağlı bulunduğu Alphabet’in finansal çıkarlarını ilgilendiren meselelerken temel yöntemi genişleyen kurumsal grubun gücünü maksimize edebilmek için hükümet kapasitelerini zayıflatmak. Bunlara; Alphabet’in devletler nezdinde giderek güçlenmesi için akademi, medya ve sivil toplum örgütlerini fonlamak, onlardan faydalanmak da dahil. Bunu milyarlarca insandan topladığı dataları paylaşarak yapan şirketin stratejilerine soft power (yumuşak güç) ajanı olarak devletler üzerinde daha geniş bir diplomatik cephanelik oluşturmak eşlik ediyor.
Daha önce; İran, Makedonya ve Rusya üzerinden stratejiler üreten Jigsaw’ın Türkiye’yi tehdit eden büyük abisi Google’ın kirli işlerini yapmaktan çekinmediği ortada. Google Ceo’su Schmidt, Fast Company’e verdiği röportajda Jigsaw ekibinin Makedonya’ya ‘trollerle görüşme’ yapmaya .
Aynı yapılar 2017 yılında Trump yönetimine, Meksika ile uğraşmayı bırakıp Çin tehlikesi konusunda yaptırım uygulama konusunda uyarıda bulundu. Sonrasında Trump’ın, Çin şirketlerine ve ekonomisine açtığı savaşı hepimiz hatırlıyoruz.
Bir şirket düşünün ki; sizin maillerinizi okuyabilirken, hastanedeki bilgilerinizi para karşılığı alabiliyor. Arama geçmişinizden ne tür içeriklere ilginiz olduğunu görürken, telefonunuzdan lokasyonunuzu tespit edebiliyor. Evinize kurduğunuz sistemlerden sizi gün boyu dinleyebilirken bütün bu dataları işleyebilmek için milyar dolarlık bir yapay zeka sistemi kurabiliyor. Aynı şirket, günde milyarlarca insanın ziyaret ettiği bir medya platformunun da sahibi. Yarın, Terminatör’deki, Skynet’in dünyayı kontrol altına aldığı bir düzen gelmeden tedbirlerimizi almazsak kendimizi distopik bir bilim kurgu filminin içinde bulabiliriz.
GOOGLE İMPARATORLUĞU:
1.BÖLÜM:
2.BÖLÜM:
3.BÖLÜM:
4.BÖLÜM:
5.BÖLÜM: