Sadaka nedir, kime verilir?

Sadaka, Allah rızası için yapılan her türlü maddi ve manevi yardımı ifade eder. Kişinin imkanı ölçüsünde gönülden vermesi esastır. Sadaka, ihtiyacı olan kimselere, yetimlere, yolda kalmışlara, borçlulara ve toplumsal fayda sağlayacak yerlere verilebilir. İslam’da sadakanın gizli verilmesi teşvik edilmiştir. Peygamber Efendimiz (s.a.v), “Sadaka malı eksiltmez.” (Müslim) buyurarak sadakanın bereketine işaret etmiştir. Ayrıca Kur’an’da, “Sadakalar, yoksullar ve düşkünler içindir...” (Tevbe, 60) ayetiyle sadakanın kimlere verilmesi gerektiği belirtilmiştir. İşte sadaka vermenin faziletleri ve faydaları.

Sadaka nedir, kimlere verilir?

, İslam dininde Allah rızası için yapılan her türlü hayır işidir. Gönülden verilen bir sadaka, hem veren kişiye hem de alan kişiye büyük bir mutluluk ve huzur verir. Sadaka sadece maddi yardım olmak zorunda değildir. Güzel bir söz söylemek, birine yardım etmek, gülümsemek de sadaka kapsamındadır. Sadaka vermek için özel bir zaman yoktur. İsteyen her Müslüman, her an sadaka verebilir. Ancak Ramazan ayı gibi özel günlerde daha faziletli sayılır. Sadaka, fakir, yetimler, kimsesizler, hastalar gibi ihtiyaç sahibi herkese verilebilir. Peygamber Efendimiz (sav), sadaka vermenin önemini birçok hadisinde vurgulamıştır. İşte sadakaya ilişkin tüm merak edilenler.

SADAKA NEDİR?

Sadaka, Allah’ın hoşnutluğunu kazanmak için ihtiyaç sahiplerine yapılan gönüllü veya dinen zorunlu maddî yardımları, bu çerçevede verilen para ve eşyayı ifade eder. Kelime Türkçe’de daha çok dilencilere yapılan küçük para yardımını belirtmek üzere kullanılır. Sadaka vermeye tasadduk denilir.

SADAKA KİMLERE VERİLİR?

İhtiyaç sahibi olan kişilere Allah rızası için yapılan maddi ve manevi yardıma sadaka denilir. Maddi yardıma ihtiyaç duyan fakirler, yoksullar, yetimler, dul kadınlar, engelliler, hastalar, yaşlılar ve diğer ihtiyaç sahipleri sadaka alabilir. Bu temel ihtiyaçların karşılanması, gıda, giyim, barınma, eğitim gibi konularda destek sağlamayı içerir.

SADAKANIN FAZİLETLERİ VE FAYDALARI NELER?

Bakara Sûresi’nin, “Allâh’ın rızasını aramak ve kendilerini veya kendilerinden bir kısmını Allah yolunda pâyidâr kılmak için mallarını infâk edenlerin hâli, bir bahçenin hâli gibidir ki, ona çokça yağmur yağar da meyvelerini iki kat olarak yetiştirir. Ona çokça, yağmur değil de çiğ isabet etse yine kifayet eder. Ve Allâhü Tealâ, amellerinizi (yapacağınız şeyleri) gözetiyor.” meâlindeki, 265. âyet-i kerîmesi, Allah rızası için verilen sadakaların, sahiplerine ne kadar faydalı olacağını bildirmektedir ki şöyle tefsir edilmiştir:

Hâlis müminler, minnetsiz olarak, Allâh’ın rızasını talep için infâkta bulunurlar. Ve bu sayede kendilerini, mallarını, amellerini, kardeşlerini Allah yolunda tutarlar. Yani, imanda sebat etmek ve cömertlikle vasıflanarak hayır ve hasenat yapmak, ibadet ve itaatin kendisinde değişmez bir haslet olması ve her nevi fazilet ve ibadetleri kolaylıkla yapmak için infâkta bulunurlar.

Bunların bu infâka ait hâli ise yüksek bir tepedeki latif, güzel, güzîde bir bahçenin hâli gibidir. Bu bahçe her hâlde meyve verir, sahibine faydalı olur. Ona çokça yağmur yağar da meyvelerini iki kat verir. Bir yeri, kaya gibi topraksız bırakan o yağmur, bu tepede bir rahmet olur. Maamâfîh o bahçe öyle verimlidir ki; ona çokça yağmur değil de yalnız çiğ, bir rutubet, en zayıf bir yağmur isabet etse vereceğini yine verir; yine onun meyveleri kat kat yetişir.

Artık buna göre hareket ediniz! Gösteriş yapmayınız, gizlide de aşikârda da ihlâstan, hüsnüniyetten ayrılmayınız. Biliniz ki; Allâhü Teâlâ, yapacağınız şeyleri görür ve ona göre mükâfat veya ceza verecektir.

Peygamber Efendimiz (s.a.v.), “Müminin sadakası, kıyamet gününde onun gölgesi olur.” buyurmuştur.

Bir müminin dünyada iken ihtiyaç sahiplerine sadaka vermesi, onları himaye etmesi, onların huzur ve rahatına hizmet eylemesi, yarın âhirette latif bir gölge gibi tecelli edecek, onu, kıyamet gününün ateşinin hararetinden koruyacaktır. Yani o sadakanın mükâfatı bu sûretle verilecektir.

Bu vesileyle, hâli vakti yerinde olanlar, sadaka vermeyi büyük bir nimet bilmelidirler.

SADAKA İLE İLGİLİ HADİS VE AYETLER NELER?

AYETLER

SADAKA İLE İLGİLİ HADİSLER

Ebû Mâlik Hâris İbni sım el-Eş’arî radıyallahu anh’den rivâyet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Temizlik imanın yarısıdır. Elhamdülillah duası mizânı, sübhânellah ve elhamdülillah sözleri ise yer ile gökler arasını sevap ile doldurur. Namaz nurdur; sadaka burhandır; sabır ziyâdır. Kur’an senin ya lehinde ya da aleyhinde delildir. Herkes sabahtan (pazara çıkar) nefsini satar; kimi onu âzâd kimi de helâk eder.” (Müslim,Tahâret 1.)

Ebû Hüreyre radıyallahu anh şöyle dedi:

Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’e bir adam geldi ve şöyle dedi: Ey Allah’ın elçisi! Hangi sadakanın sevabı daha büyüktür?

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem de şöyle buyurdu:

- “Güçlü-kuvvetliyken, sıhhatın yerindeyken, cimriliğin üzerinde, fakir düşmekten endişe etmekteyken, daha büyük zengin olmayı düşlerken verdiğin sadakanın sevabı daha büyüktür. (Bu işi) can boğaza gelip de “falana şu kadar”, “filana bu kadar” demeye bırakma. Zaten o mal vârislerden şunun veya bunun olmuştur.” (Buhârî, Zekât 11, Vasâyâ 17; Müslim, Zekât 92)

Câbir İbni Abdullah radıyallahu anh’den rivâyet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Herhangi bir müslümanın diktiği ağaçtan yenen şey onun için sadakadır. Çalınan şey de sadakadır; eksiltilen de onun için sadakadır.” (Müslim, Müsâkât 7)

“Bir kimse bir ağaç diker de o ağacın meyvesinden herhangi bir insan veya Allah’ın yarattıklarından herhangi bir yaratık yerse bu, o ağacı diken için sadaka olur” (Ahmed İbni Hanbel, Müsned, VI, 444).

Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Sadaka vermek malı eksiltmez. Kul başkalarının hatalarını bağışladıkca Allah da onun şerefini arttırır. Kim Allah için alçak gönüllü davranırsa, Allah da onu yükseltir.” (Müslim, Birr 69. Ayrıca bk. Tirmizî, Birr 82)

Resûl-i Ekrem Efendimiz şöyle buyurmuştu:

“Sübhânallah demek bir sadakadır. Elhamdülillah demek bir sadakadır. Lâ ilâhe illallah demek bir sadakadır. Allahü ekber demek bir sadakadır. İyiliği emretmek, kötülükten sakındırmak bir sadakadır. İnsanın kılacağı iki rekât kuşluk namazı ise, bütün bunlara bedeldir” (Müslim, Müsâfirîn 84).

Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Allah yolunda (cihâd edilmesi için) sarfettiğin para, köle âzâd etmek için harcadığın para, fakire sadaka verdiğin para ve bir de aile fertlerinin ihtiyaçları için harcadığın para var ya! İşte bunların içinde sana en çok sevap kazandıracak olanı, ailen için harcadığın paradır.” (Müslim, Zekât 39)

Ebû Mes`ûd el-Bedrî radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Peygamber aleyhisselâm şöyle buyurdu:

“Bir adam Allah’ın rızasını umarak ailesinin geçimini sağlarsa, harcadıkları onun için birer sadaka olur.” (Buhârî, Îmân 41, Megâzî 12, Nefekât 1; Müslim, Zekât 49)