Sabah namazı imsaktan sonra ne zaman kılınır?

Sabah namazı imsaktan sonra ne zaman kılınır, saat kaça kadar kılınır? soruları Ramazan ayına sayı günler kalmasıyla her Ramazan merak konusu oluyor. 13 Nisan 2022 Salı günü ilk oruç tutulacak. İmsak vaktinin girmesiyle sahur sona erecek ve iftara kadar yeme ve içme gibi orucu bozan şeylerden uzak durulacak. Bu mübarek ayda bilhassa sabah namazının vakti hakkında akıllarda bazı soru işaretleri oluşuyor. Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından edindiğimiz bilgilere göre, sabah namazı sahurda ne zaman kılınır, imsak vakti yani ezanın okunmasıyla kılınabilir? sorularını ele aldık.

Namaz.

Namaz, İslam'ın 5 şartından en önemlisidir. Kur'an'da ve hadislerde çok kez bahsi geçmektedir. Küfür ile iman arasındaki ince çizgi olarak ele alınmaktadır. Günün ilk namazı ise sabah namazıdır. Sabah namazı, günün bereketli geçmesi ve diğer namazların devamı için de önemlidir. Ramazanda sahurdan sonra sabah namazı vaktiyle ilgili bazı soru işaretleri oluşmaktadır. Peki, sabah namazı ne zaman kılınır, imsak vakti ya da sabah ezanının okunmasıyla kılınabilir mi? Tüm bu soruların yanıtlarını bu yazımızda ele aldık.

SABAH NAMAZI İMSAKTAN SONRA NE ZAMAN KILINIR?

Sabah namazının vakti, tan yerinin ağarması demek olan ikinci fecrin doğmasından başlayarak güneşin doğmasına kadar devam eder. Buna göre imsak vakti, başka bir deyişle oruç yasaklarının başlama vakti, fecr-i sâdıkın oluşması, yani tan yerinin ağarmasıdır. Kur’an-ı Kerim’de, “Artık (Ramazan gecelerinde) eşlerinize yaklaşın ve Allah’ın sizin için takdir ettiklerini isteyin. Şafağın beyaz ipliği (aydınlığı), siyah ipliğinden (karanlığından) ayırt edilinceye kadar yiyin, için, sonra akşama kadar orucu tamamlayın.” (Bakara, 2/187) buyrulmaktadır. İmsak ile birlikte sabah namazının vakti girdiğine göre bu vakitte sabah namazı kılınabilir. Bununla birlikte, konuyla ilgili bazı rivayetlere dayanan Hanefîler, biraz geciktirilerek (isfar vaktinde) kılınmasını daha uygun (müstehab) bulmuşlardır (İbnü’l-Hümâm, Feth, I, 227; İbn Kudâme, el-Muğnî, II, 29-30; Zeylaî, Tebyîn, I, 82) Nitekim Peygamber Efendimiz de bunu tavsiye etmiştir (Tirmizî, Salât, 5).

, güneşin doğmasına kadar devam eder. Zira Cebrail’in Hz. Peygambere (s.a.s.) imamlık ettiğine ilişkin hadise göre Cebrail sabah namazını birinci günde tan yeri ağardığında, ikinci günde de ortalık aydınlanıp güneş doğmasına yakın bir vakitte kıldırmış ve “Bu iki vaktin arası, senin ve senin ümmetin için sabah namazının vaktidir.” (Tirmizî, Salât, 1; Nesâî, Mevâkit, 5,9; Muvatta, Vükût, 3) demiştir.

SABAH NAMAZININ FAZİLETLERİ

Namaz, sözlükte "dua etmek, ibadet etmek, bağışlanma dilemek, yalvarmak" anlamına gelir. İslam'ın temel şartlarından birisidir. İslam âlemi için farz olarak buyurulmuştur. Sabah, öğle, ikindi, akşam ve yatsı olmak üzere günlük kılınan beş vakit namaz mevcuttur. Bu vakit namazları arasında günün en erken saatte kılınan namazı sabah namazıdır. Çok erken saatlerde olması nedeniyle diğer vakitlere göre daha da zahmetlidir. Sabah namazı her ne kadar zahmetli olsa da fazileti de bir o kadar fazladır. Hadis kaynaklarında sabah namazını kılmanın faziletleri ile ilgili birçok bilgi yer almaktadır.

İşte o hadislerden bazıları:

"Her kim sabah namazını kılarsa o kimse Allah'ın koruması altındadır." (Müslim, Mesacid, 262.)

VAKİTLERİN OLUŞMADIĞI YERDE NAMAZ NASIL KILINIR?

Vakit, namazın şartlarından birisidir. İslam bilginleri arasında “vakit, namazın şartıdır” gerekçesiyle vakitlerin teşekkül etmediği yerlerde o vaktin namazının farz olmadığını söyleyenler varsa da, namazın asıl sebebinin ilahî hitap olduğunu esas alarak, bu yörelerde namazların takdirle kılınacağını söyleyen âlimler çoğunluktadır (İbn Âbidîn, Reddü’l-muhtâr, II, 18-19). Hz. Peygamberin (s.a.s.) günlerin uzun olması sebebiyle vakitlerin somut olarak belirlenemediği kıyamet öncesi günlerde namazların takdir edilerek kılınması gerektiğini belirtmesi, (Müslim, Fiten ve Eşrâtu’s-sâat, 110) bu görüşe kaynaklık etmektedir. Bu hadis, vakitlerin oluşmamasının namazı düşürmeyeceğini ortaya koyduğu gibi, vakit oluşmayan bölge ve zamanlarda namazların, vakitleri takdir ederek kılınması gerektiğini açıkça göstermektedir.

Anlaşılıyor ki, ilahî hitap, Hz. Peygamberin (s.a.s.) sünneti ve amelî tevatür gereği bütün Müslümanlar, bir günde yani 24 saatte 5 vakit namazla mükelleftirler. Aksi hâlde kutuplarda ve kutuplara yakın bölgelerde olduğu gibi dünyanın bazı yerlerinde yaşayan Müslümanların bir kısmı (altı ay gece altı ay gündüz olduğu için) yılda sadece beş vakit namaz kılacaklardır. Şu hâlde, bir bölgede herhangi bir namazın vakti gerçekleşmiyorsa veya tam olarak belirlenemiyorsa, o namazın vakti takdir edilerek yani namaz vakitlerinin oluştuğu en yakın bölgeye kıyaslanarak kılınır.