Türkiye’ye Delta varyantı uyarısı: Üç doz aşı da olsanız yüzde 100 korumuyor

Türkiye'nin en büyük faz çalışması olan Sinovac Faz 3 çalışmasının koordinatörlüğünü de yürüten Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Bölümü'nden Prof. Dr. Murat Akova, Delta varyantına karşı uyardı. Akova, "AB ülkelerinde Ağustos başından itibaren Delta varyantının artık baskın hale geleceği bildiriliyor. Türkiye için de durum farklı değil, kaç vaka Delta varyantı çıktı vs, bunun artık önemi yok, bayramdan sonra Delta varyantının ülkemizde de baskın hale geleceğini tahmin ediyoruz. Herkes sanki salgın öncesi dönemdeymişiz gibi maske, korunma önlemlerini bıraktı. Aşıdan da öte esas bilimsel kanıt, maske ve mesafenin halen en büyük korunma önlemi olduğudur. Üç doz aşı da olsanız şu anki aşıların tamamı yüzde 100 korumuyor. O nedenle önlemlere devam etmek zorundayız" dedi.

Uzman isim uyardı: Bayramdan sonra Türkiye'de de Delta varyantı baskın hale gelecek.

Türkiye'de 1 Temmuz'dan itibaren kısıtlamaların tamamen kalkmasıyla beraber vatandaşların sanki salgın bitmişçesine kişisel korunma önlemlerini de bırakmasının çok tehlikeli olduğunu söyleyen Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Bölümü'nden Prof. Dr. Murat Akova, Demirören Haber Ajansı'na önemli açıklamalarda bulundu.

Türkiye'nin en büyük aşı faz çalışması olan Sinovac Faz 3 çalışmasının koordinatörlüğünü de yapan Prof. Dr. Akova, aşılanmanın tam olarak istenen düzeyde olmadığı bu günlerde maske kullanmayı bırakmanın ciddi bir hata olduğuna değindi. Prof. Dr. Akova sözlerini şöyle sürdürdü:

https://image.piri.net/resim/imagecrop/2021/07/14/10/29/resized_9b304-9fc69af41066ee9b3da8f2c46a5cb5fe.jpg

"ÜÇ DOZ DA OLSANIZ VARYANTLARDA KORUMA YÜZDE YÜZ DEĞİL"

Eğer bu şekilde önlemlere uyulmamaya devam edilirse Delta varyantın Türkiye'de de baskın hale gelmesinin kaçınılmaz olduğuna işaret eden Prof. Dr. Akova, "Şu anda vaka sayısı 1'dir 3'tür çok da önemi yok artık. Bayramdan sonra, Temmuz ayının sonuna kadar muhtemelen Türkiye'deki yaygın virüs Delta virüsü olacak. Bu konuda hiçbir şüphe yok. Aynı öngörü AB ülkeleri için de geçerli, Amerika da bu projeksiyonu yapıyor şu anda. Amerika'da ortaya çıkan yeni vakaların yüzde 50'si Delta varyantı. AB ülkelerinde de Delta vakalarının Ağustos başına kadar yüzde 90'a erişeceği düşünülüyor. Türkiye'de daha erken olur ama daha geç olmaz, Delta varyantı baskın olacak. Siz bütün korunma önlemlerini bırakıp 3. doz aşımızı da olalım, Delta'ya karşı da korunuruz diye düşünürseniz çok yanlış olur. Bütün aşılar 3 doz da olsanız 5 doz da olsanız Delta varyanta karşı kısmi koruma sağlıyor. Siz kendinizi korumaya devam etmediğiniz sürece, şu andaki aşılarla ne kadar aşılanırsanız aşılanın yüzde 100 koruma söz konusu değil" dedi.

KORONAVİRÜS
Sağlık Bakanı Koca 100 bin nüfusa karşılık gelen haftalık vaka sayılarını açıkladı: Listenin başında Siirt var

MRNA AŞILARI DAHA ETKİN AMA DÜNYANIN HER AŞIYA İHTİYACI VAR

mRNA aşılarının varyantlara karşı daha etkili olabileceği yönündeki tartışmalara da değinen Prof. Dr. Akova, bu konuda küçük çaplı da olsa bilimsel çalışmaların yapıldığını ancak henüz yeterli düzeyde kesinlik olmadığını, daha fazla çalışmaya ihtiyaç olduğunu söyledi. Prof. Dr. Akova, Batı ülkeleri başta olmak üzere dünyada aşıya ulaşabilen bir kesiminin mRNA ile aşılanıp diğer kesimin aşılanamamasının, salgını bitirmenin önündeki en büyük engel olduğuna dikkat çekerek inaktif, mRNA ya da diğer aşılar olsun, DSÖ'nün kriterlerini sağlayan her türlü aşıya ihtiyaç olduğunu söyledi.

KORONAVİRÜS
Sağlık Bakanı Koca: 36 ilde 750 kişide Delta varyantı tespit edildi

"HANGİ AŞI OLURSA OLSUN TOPLUMSAL BARİYER İÇİN FAYDALI"

Prof. Dr. Akova sözlerini şöyle sürdürdü:

"Aslında asemptomatik enfeksiyonla ilgili düzenli kontrollü bir çalışma yapılmış değil. Ama küçük çaplı çalışmalar var. O çalışmaların sonuçlarına göre asemptomatik enfeksiyonlara karşı bu aşıların (mRNA) etkinliği var deniliyor. İnaktif aşılar da ki sadece Sinovac değil diğer inaktif aşı olan Sinopharm'ın da sonuçları da 10-15 gün önce JAMA'da yayınlandı. Orada da aynı şey söz konusu. Bunlar asemptomatik yani hafif belirtili vakaları engellemiyor. Muhtemelen taşıyıcılığı da yani hastalanmadan virüsü etrafa yaymayı da engellemiyor.

Ama şöyle bir şey var, Batı ülkeleri şu anda aşıya çok rahat erişiyor. Türkiye de öyle. Ancak dünyada hala aşılanmamış milyarlarca insan var. Afrika Kıtası'nın 1,5 milyar nüfusu olan kıtanın, sadece yüzde 2,5'i aşılandı. Bunun da yüzde sekseni Kuzey Afrika'da, yani Tunus, Cezayir Mısır, oralarda. Sahra altı Afrikası'nda, Güney Afrika'yı bir tarafa koyarsak, aşılanma oranları yüzde 1'in altında. Buralardaki toplumsal bağışıklık dediğimiz, toplumun büyük kesimlerini aşılamak için çok sayıda aşıya ihtiyacınız var. Bu gruplar içerisinde aşılamayı ne ile yaparsanız yapın, toplum içerisinde hastalığa bir bariyer koymuş oluyorsunuz. Ciddi hastalığı ölümü engellemiş oluyorsunuz. O aşamadan sonra da artık asemptomatik, semptomatik enfeksiyonların çok önemi kalmıyor. Yani toplumun yüzde 70'den fazlası aşılanacak olursa bunun çok fazla bir önemi kalmıyor. Ama küçük gruplarda toplumun yüzde 10'unu aşıladınız, onların içinde asemptomatik olup aşılıyım diye ortalığa saçanlar olduğu sürece enfeksiyon bitmez."

KORONAVİRÜS
Varyanttan aşı korur

"TÜRKİYE'DEN DE ŞİLİ'DEKİ GİBİ GERÇEK YAŞAM VERİSİ ÇALIŞMASI ÇIKMALI"

Geçtiğimiz günlerde Şili'nin Sinovac aşısına dair yayınladığı yaklaşık 10,5 milyon aşılı kişiye dayanan gerçek yaşam verilerine benzer sonuçların, Türkiye'de de kolaylıkla yayın olarak yapılabileceğini vurgulayan Prof. Dr. Akova, Sağlık Bakanlığı'nın dünyanın en iyi elektronik takip sistemlerinden birine, e-Nabız'a sahip olmasının bu anlamda büyük bir avantaj olduğunu vurgulayarak, sözlerini şöyle noktaladı: "Türkiye'de kesin rakamı bilmiyorum ama sanırım 15 milyon kişi iki doz Sinovac ile aşılandı ve belli bir süre takip edildi. Bu veriler elektronik ortamda takip ediliyor. Dünyada çok az ülkede böyle bir sistem var. Ama bu verileri değerlendirmek, açıklamak lazım. Hatta şu anda Türkiye'nin varyant haritası ile beraber bu değerlendirmeyi yapabiliriz. Şili'ye benzer bir çalışmanın bizden çıkmaması için aslında hiçbir neden yok. Bu konuda bir takım çabalar sarf ediliyor, bizim üniversitemizden, benim bölümünden de bazı arkadaşlar bu çalışma grubunun içerisindeler. Biz, Şili'den daha yüksek rakamlardaki verileri saygın tıp dergileri NEJM'de ya da Lancet'te yayınlamış olabilirdik. Aslında hiçbir engel yok ama yapılmadı. Bunu büyük bir eksiklik olarak değerlendiriyorum, bunu bir an önce yapmamız gerekiyor.

KORONAVİRÜS
'Delta varyantı'na aşılar ne kadar etkili?

KORONAVİRÜS
Bakan Koca'dan 'Delta varyantı' açıklaması: 134 vakanın 82'si İstanbul'da görüldü