Burundan sprey aşı yeni mutantlara karşı hızla değiştirilebilecek

Geçen hafta Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın Faz 1 çalışmasına başlanacağını açıkladığı yerli "intranazal", yani burundan sprey şeklinde tasarlanan Kovid aşısının, başarılı olması halinde yılda 250 milyon doz üretilebileceği ve aynı zamanda mutant virüslere karşı da hızla modifiye edilebileceği belirtildi.

Sprey aşı, yılda 250 milyon doz üretilebilecek.

Geçen hafta Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın Faz 1 çalışmasına başlanacağını açıkladığı ve dün de Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank’ın “Yıl içinde kullanıma sunulması planlanıyor” diyerek müjdesini verdiği yerli “intranazal”, yani burundan sprey şeklinde tasarlanan Kovid aşısının tüm detaylarını aşıyı geliştiren ekip ilk kez açıklanmıştı.

Aşıyı geliştiren Nanografi AŞ.’den yapılan açıklamada, başarılı olması halinde aşının yılda 250 milyon doz üretilebileceği ve aynı zamanda mutant virüslere karşı da hızla modifiye edilebileceği vurgulandı. Nanografi’nin geliştirdiği aşının Wuhan suşuna ek olarak İngiliz varyantında da etkili olduğu Halk Sağlığı genel müdürlüğünde tespit edildi. 10 yıl önce, başka bir proje için geliştirilen yapay akciğer modeli ve azot tankında dondurularak bekletilen akciğere özel bağışıklık hücrelerinin “uyandırılarak” Kovid aşısı araştırmasında kullanılmasıyla geliştirilen aşının ilk insan denemeleri Ankara Şehir Hastanesi’nde yapılacak.

KORONAVİRÜS
Sağlık Bakanı Koca'dan 'nazal aşı' müjdesi: 2-3 hafta içinde araştırma için üretime başlanacak

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın Faz 1 insan denemelerinin Ankara Şehir Hastanesi’nde başlatılacağını duyurduğu ve “Sonuçlar başarılı olursa dünyada ilk olacak” dediği burundan sprey şeklinde uygulanacak yerli aşının ilk numune üretimleri, mart ayında başladı. Sanayi Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve TÜSEB desteği ile geçtiğimiz yıl Mart ayından bu yana devam eden aşı çalışmasında, hayvan deneyleri başarıyla sonuçlandı ve aşının önümüzdeki günlerde ilk kez gönüllüler üzerinde denenmeye başlanacağı vurgulandı.

Aşıyı geliştiren biyoteknoloji ve nanoteknoloji firması Nanografi AŞ’den yapılan yazılı açıklamada, çalışmalardan istenen başarı elde edilirse mevcut kapasiteyle yılda 250 milyon doz aşı üretilebileceğine işaret edilirken, burundan uygulanacak aşının bilinen inaktif ve mRNA modeli aşılardan farklı olarak, protein temelli bir aşı olarak tasarlandığı belirtildi.

KORONAVİRÜS
Türkiye, koronavirüse karşı burun spreyi geliştirdi

Açıklamada, “Virüsün insanları enfekte eden nazal yolda virüs ile mücadele edildiği için, aşının daha etkin ve hızlı bir immünite (bağışıklık) oluşturması bekleniyor. Hayvan deneyleri ‘İyi Laboratuvar Uygulamaları’ akreditasyonununa sahip GLP laboratuvarında başarıyla tamamlandı. Aşının ruhsatlandırma çalışmasının ise Ağustos ayına kadar tamamlanması bekleniyor” denildi.

KAMU, ÖZEL SEKTÖR VE ÜNİVERSİTE İŞBİRLİĞİNDEN DOĞAN BAŞARI HİKAYESİ

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sağlık Bakanı Koca ile Sanayi ve Teknoloji Bakanı Varank’ın çok yakından takip ettiği aşıyı geliştiren ODTÜ, Hacettepe, Ankara ve Gazi Üniversitesi’nden bilim insanları, başarılı olursa dünyada ilk olacak “sprey Kovid aşısıyla” ilgili tüm detayları temmuz ayında ilk kez anlatmıştı.

Sanayi Bakanlığının, Kovid 19 salgınının Çin’de ortaya çıkmasının ardından Türkiye’de aşı geliştirmek için özel sektör ve üniversitelere çağrı yapması ve Sağlık Bakanlığı’nın da desteğiyle, Kovid aşısı geliştirmek üzere bir bilim ordusu kuran Nanografi A.Ş.’nin aşı ekibi, 10 yıl önce, başka bir proje için geliştirilen yapay akciğer modeli ile azot tankında dondurularak bekletilen akciğere özel bağışıklık hücrelerini “uyandırarak”, bu aşıda hızla yol kat etmeyi başardı. İnsan çalışmalarından da istenen başarı sağlanırsa aynı zamanda dünyada ilk kez, bir aşı ek içeriği (adjuvan) sayesinde “belirli bir süreliğine de olsa” tedaviyi destekleyici özellikte olacak. Kamu ve özel sektör, üniversite işbirliği ile Türkiye’nin en iyi üniversitelerinden kimya, genetik, biyokimya ve tıp alanlarında her biri önemli çalışmalara imza atmış akademisyenlerden oluşan 40 kişilik ekip, Kovid’e çare olacak aşıyı geliştirmek için gece gündüz çalıştı, hayvan ve bağışıklık hücresi deneylerini tamamladı ve ilk insan denemeleri için gün sayıyor."

"10 YILDIR UYUYAN YAPAY AKCİĞER HÜCRELERİNİ UYANDIRDIK"

Yerli Kovid aşısı ekibinde akciğere özgü insan bağışıklık hücreleri deneylerini yürüten Ankara Üniversitesi Tıp Fakütesi İç Hastalıkları Bölümü Fizyopatoloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nuray Yazıhan, 9 ay önce verdikleri röportajda, çalışmanın temellerinin ODTÜ Kimya Bölümü laboratuvarlarında atıldığını anlatarak, şunları söylemişti:

https://image.piri.net/resim/imagecrop/2021/03/31/11/59/resized_253b8-ad69c9868.jpg

KORONAVİRÜS
Koronavirüs aşı müjdesi Ankara'dan geldi: Türkiye'de ilk kez bir koronavirüs aşı adayı, insanlarda denenmeye başlanacak

Aynı projede akciğere özel makrofaj denilen vücuttaki yabancı maddelerin yok edilmesini sağlayan bağışıklık hücreleriyle de çalıştıktan sonra bunları da azot tankında dondurarak sakladıklarını anlatan Prof. Dr. Yazıhan, "Yaklaşık 10 yıldır uyuyan bu hücrelerimizi yeniden uyandırdık ve geliştirdiğimiz aşının akciğerdeki etkilerini hem yapay alveol modelimiz, hem de bu hücreler üzerinden anlamaya çalıştık. Bu da çalışmada hızlı yol almamızı sağladı. Hayvan çalışmaları ile beraber hücre çalışmaları da sürekli olarak optimize edildi” demişti.

"VİRÜSLE, İLK BULAŞTIĞI YERDEN SAVAŞMAYA BAŞLAYACAĞIZ"

Geliştirilen aşının dünyadaki örneklerden farklı olarak enjeksiyonla değil nazal yolla, yani burundan verilecek şekilde dizayn edildiğini vurgulayan Prof. Dr. Yazıhan, “Nazal aşılar genellikle çok tercih edilmiyor. Ama bu virüsü düşündüğünüzde, enfeksiyonun ilk bulaşma yolu nazal sistem. Burada da mukoza dediğimiz bir yapı var. Aslında bağışıklığımız için de çok kritik mukoza yapısı. Hem bir bariyer görevi görüyor hem de hastalık için ortam oluşturuyor. Bizim yaptığımız çalışmayı dünyadaki benzerlerinden ayıran ve kritik olan kısmı, aşı formülasyonunu hangi maddeler içinde verdiğimiz ve nasıl uyguladığımızla ilgili. Çünkü aşıda en önemli nokta, doğru ve güçlü bir bağışıklık yanıt oluşturmanız ve aşı uyguladığınız kişiye bir zarar vermemeniz. Tüm bunların ince ayarlarını biz buradaki çalışmamızda yaptık. Bağışıklığı uyaran aşı formülasyonlarının yanına ek maddeler olarak konulan adjuvanların da vücutta aşırı yanıt oluşturmadan, bağışıklığı doğru yönlendirebilmesini sağladık. Bu açıdan baktığımızda, insan denemelerinde de olumlu sonuçlar alabileceğimizi ve diğer aşılara nazaran bizim aşımızın potansiyelinin daha yüksek olabileceğini düşünüyorum" şeklinde konuşmuştu.

"SONUÇLARIMIZ DÜNYADAKİ ÇALIŞMALARLA YARIŞACAK DÜZEYDE"

Nazal aşının geliştirmesi zor bir aşı olsa da uygulamasının kolaylığı ile avantaj sağlayacağına da işaret eden Prof. Dr. Yazıhan, sözlerini şöyle sürdürmüştü:

"ÜRETİM AŞAMASINDA HİÇBİR İTHAL BAĞIMLILIĞIMIZ OLMAYACAK"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın salgınla mücadelede bilimsel araştırmaların desteklenmesi için özel sektöre de çağrı yapması sonucu harekete geçen Ahlatcı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Ahlatçı’nın sınırsız desteği ile aşı araştırmalarında yer alan Nanografi A.Ş. Genel Müdürü ve Cumhurbaşkanlığı Bilim, Teknoloji ve Yenilik Politikaları Kurul Üyesi Dr. Osman Coşkun ise şu açıklamayı yapmıştı:

https://image.piri.net/resim/imagecrop/2021/03/31/12/01/resized_f29a7-149c1dba2.jpg

AŞININ İLK FORMÜLÜ ODTÜ LABORATUVARLARINDA YAZILDI

ODTÜ Kimya Bölümü’nden Doç. Dr. Görkem Günbaş, aslında başka bir araştırma için aldıkları fonla kurdukları laboratuvarda, Kovid aşısı çalışmalarına katkıda bulunmak için ekibiyle beraber yola çıktıklarını anlatarak sözlerini şöyle sürdürmüştü:

ODTÜ Teknokent Nanografi Biyoteknoloji Birim Direktörü ve Moleküler Biyoloji Uzmanı Dr. Ahmet Çağlar Özketen ise nazal aşının özelliklerini şu şekilde açıklamıştı: