Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Yavuz: En büyük kaygım Güney Afrika varyantı

Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz, toplu ulaşımdaki yoğunluğa dikkat çekti. Kendisinin de sürekli toplu taşıma kullandığını belirten Prof. Dr. Yavuz, "İnsanlar iki santim bile mesafe olmadan yolculuk yapmak zorunda kalıyor. Daha çok bulaştığını söylediğimiz bir virüs varken bunun kesinlikle çözülmesi gerekiyor. Evden çalışma imkanı olan tüm sektörlerde, bu uygulamaya geçilmesi kaçınılmaz artık" dedi. Yavuz, "Benim en büyük kaygım, Türkiye'de şu anda Güney Afrika varyantı. Şu anki oran yüzde 1-2 gibi görünüyor. Ama bu varyantın daha detaylı sistematik olarak veri analizi yapmamız lazım" ifadelerini kullandı.

Bilim Kurulu Üyesi Yavuz

Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz, vaka sayılarının en yüksek seviyeye ulaştığı bugünlerde Ramazan ayının da gelmesiyle beraber iftar davetlerinden kaçınılması gerektiğini re vurguladı.

İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz, son günlerde kamuoyunda oldukça merak edilen ve tartışılan gündem maddeleriyle ilgili, önemli açıklamalarda bulundu. Ramazan ayına girdiğimiz bugünlerde vaka sayılarının da zirveye ulaştığına işaret eden Prof. Dr. Yavuz, özellikle iftar davetlerinden kesinlikle kaçınılması gerektiğinin altını çizerek “Ev halkı dışında kimseyle bir araya gelebileceğimiz bir dönemde değiliz" şeklinde konuştu.

KORONAVİRÜS
Yerli Kovid-19 aşısı Faz-3 aşamasında acil kullanım onayı alabilir

"TOPLU TAŞIMADA İNSANLAR İKİ SANTİM MESAFEDE GİDİYOR"

Türkiye'nin vaka sayısında en üst seviyeye ulaştığını belirten Prof. Dr. Yavuz, “Hem çok yüksek hasta sayısı var, hem de sağlık sisteminin artık buna cevap verememe riski söz konusu. Dolayısıyla elimizden gelen tüm önlemleri en üst seviyede almamız gerekiyor artık. Toplu taşımalar gerçekten çok kalabalık. Ben de kullandığım için gayet iyi biliyorum, insanların arasındaki mesafe 1-2 santimi bile bulmuyor. Daha çok bulaştığını söylediğimiz bir virüs var, toplu taşımadaki kalabalıkların azaltılması gerekiyor. Bunun da yolu, bir kere, birçok işkolu için uzaktan çalışmaya geçmek. Yani şu aşamada artık belli iş kollarının açık kalması dışında diğerlerinin uzaktan çalışmaya geçmesi en akıllıca yöntem gibi görünüyor. Sadece Ramazan'a özel değil, bütün kalabalıkların bu dönemde azaltılması gerekiyor. Buna ibadet yerleri de dahil. Büyük yemek davetleri de dahil. Ev dışında hiç kimseyle görüşmemek gerekiyor. İftar için misafir davet etmemek gerekiyor. Ev halkı dışında hiç kimseyle görüşebilecek durumda değiliz" diye konuştu.

KORONAVİRÜS
Uzmanı uyardı: Koronavirüs geçireli 1 ay olduysa Ramazan'da dikkat

"VARYANT İÇİN EKSTRA TEST YAPTIRMANIN HASTAYA HİÇBİR FAYDASI YOK"

“Varyant virüsle enfekte miyim" diye merak edip ekstra test yaptırmanın, gereksiz yere ekonomik yük altına girmek anlamına geldiğini de belirten Prof. Dr. Yavuz, varyant virüslerde hastanın takibi ve tedavisinde hiçbir farkın olmadığına işaret ederek uyarılarda bulundu.

Yavuz, "Pozitif kişilerin varyant virüsle enfekte miyim, değil miyim diye, gidip ekstra test yaptırmaları çok anlamsız. Hastanın hiçbir işine yaramayacak, bunu yaptırmalarına gerek yok vatandaşların. Boşu boşuna ekonomik kayba uğruyorlar. Çünkü zaten şu anda Türkiye'de yüzde 75-80 baskın olan varyant, İngiliz varyantı. Bu varyantları bizim takip etmemizin, Sağlık Bakanlığı'nın takip etmesinin nedeni, aşıdan kaçış ne kadar oluyor bunu görmek, acaba başka tür varyantlar var mı bunun takibini yapmak için. Hastalığın tedavisi açısından, hastaların hastanelerdeki yönetimi açısından herhangi bir fark yaratmıyor. Sadece ilgili hekim ve Sağlık Bakanlığı'nın bilmesi gereken biri veri. O nedenle insanların acaba varyant mıyım diye gidip ekstra test yaptırması çok gereksiz" dedi.

"EN BÜYÜK KAYGIM GÜNEY AFRİKA VARYANTI"

Artan vaka sayılarının Türkiye'ye özgü bir varyant riski yaratıp yaratmayacağı konusunda da açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Yavuz, şunları söyledi:

"HENÜZ TÜRKİYE'YE ÖZGÜ BİR VARYANT TESPİT EDİLMEDİ"

Bir varyantın anlamlı hale gelebilmesi için pek çok farklı şehir ve ülkede görülmesi gerektiğini de söyleyen Prof. Dr. Yavuz, şimdilik bu şekilde Türkiye'ye özgü bir varyant tespitinin olmadığını söyleyerek, şunları kaydetti:

"ÇOCUKLAR İÇİN HENÜZ KULLANIMA GİRMİŞ BİR AŞI YOK"

Birçok aşı platformunun çocuklarda aşı çalışmalarına başladığını da belirten Yavuz, ancak şu anda çocuklar için henüz kullanıma girmiş bir aşı olmadığını söyledi.

Yavuz, “Toplumda hastalığın kontrol altına alınabilmesi, okulların tam olarak açılabilmesi için ileride çocuklarda da aşıya gerek olacak. Ama şu anda çocuklara yapılacak bir aşı yok elimizde. BioNTech 11 yaş üstündeki çocuklarda çalışmalarını bitirdiler ve güvenli olduğunu gösterdiler, onay için ruhsat başvurusunda bulundular sadece. Sinovac ile ilgili de çocuklarda bir Faz 3 çalışmasının başlayacağına dair yayınlar yapıldı" şeklinde konuştu.

"EN İYİ KOVİD AŞISI ŞUDUR DİYEBİLECEK NOKTADA DEĞİLİZ"

Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz, geçtiğimiz günlerde Çin Hastalık Kontrol Merkezleri Direktörü Gao Fu'nun ülkede üretilen koronavirüs aşılarının etkisinin 'düşük' olduğu ve etkiyi artırmak için farklı aşıların karıştırılmasının düşünüldüğü yönündeki açıklamaları üzerine başlayan tartışmaların da yersiz olduğunu belirterek, "Aşıların etkililik analizinin yapıldığı Faz 3 çalışmaları, zaten (clinicaltrials.gov) adresine girildiği zaman da görülebiliyor. Aşının etkililiği belirlendikten sonra, bir de gerçek yaşam verilerine bakılıyor. Türkiye'de yapılan çalışmada da yüzde 80-85 etkili oldu (iki dozunu olup 14 gün geçen kişilerde), ne kadar korudu diye bakılıyor. Gerçek yaşam verileri daha uzun süreli de takip edilecek. En başından beri Faz 1-2 aşamasından biri Sars-Coronavirüsü aşısının antikor seviyelerini biliyorduk, tabii ki mRNA'ya göre daha düşük seviyelerde antikor oluşturduğunu biliyoruz. Bu gizli bir bilgi değil. Şu anda Kovid için en ideal aşı hangisi sorusunun cevabı henüz verilmiş değil. Bunu bilmemiz gerekiyor. Çin'den de yapılan açıklama da mantıklı, antikor yanıtı daha düşükse, acaba antikor yanıtını artıran bir ajanla ardışık olarak yaparsak daha mı yüksek olur, buna bakıyorlar. Klinik çalışmalar yapılacak bununla ilgili. Bu, halen devam eden bir süreç. Bunlara dayanarak en iyi Kovid aşısı şudur diyebilecek noktada değiliz henüz" ifadelerini kullandı.

"'SİNOVAC AŞISINI BOŞUNA MI YAPTIRDIK' DİYE KAYGILANMAK GEREKSİZ"

Şu anda kullanımda olan aşılar dahil pek çok aşının verilerinin yakından takip edildiğini de vurgulayan Prof. Dr. Yavuz, "Bazı aşıların istenmeyen yan etkileri çıkıyor, onlar takip ediliyor. Acaba orada bir doz azaltılmasına gidebilir miyiz deniyor vs. bilimsel gelişmeler böyle olur. Burada şu aşı kötü, bu aşı iyi tartışmaları çok anlamsız. Aşıların hepsinin, ağır hastalığa karşı, ölüme karşı büyük oranlarda koruduğu görülmüş. Buradaki sıkıntı şu olabilir, şu anda bizim Faz 3'teki çalışmamızdan sonra gerçek yaşam verilerini Bakanlığımızın bir an önce çıkarması, bilimsel platformlarda bunu paylaşması lazım. Yani halka açıklamak da önemli ama esas, en azından preprint bilimsel platformlarda, bu veriler paylaşılırsa, herkes biraz daha rahat eder. Sinovac firmasının aşısı olan CoronaVac aşısını boşuna yaptırdık diye kaygılanmak gereksiz ve söz konusu değil.Çünkü bütün Faz çalışmalarında bu aşının da etkili olduğu gösterildi. Hem ağır hastalığa, hem de hastaneye yatışta. Sağlık Bakanlığının açıkladığı öncü gerçek yaşam verilerinde de etkili olduğunu gördük. Zaten hekimler de kendi aşıladıkları hasta gruplarında, etkisini görüyorlar. Etkisizlik kesinlikle söz konusu değil. Tabii ki en iyi aşıyı bulmak, daha iyisine ulaşmak için çalışmaların da devam etmesi gerekiyor" şeklinde konuştu.

"İlk dozdan sonra hasta olanların ikinci dozu olmasına gerek yok"

Aşıda gerçek korumanın ikinci dozdan sonra başladığına da işaret eden Prof. Dr. Yavuz, ilk doz aşısını olup hastalığı geçirenlerin ikinci doz aşı olmasına gerek olmadığını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: