Vaktinde kılınamayan namazlar, kaza yapılması gereken ibadetler arasındadır. Kaza namazı, belirli bir vakitte kılınması gereken bir namazın geçerli bir sebep olmaksızın veya unutularak vaktinde kılınmaması durumunda, daha sonra uygun bir zamanda o namazın kılınmasıdır. Kaza namazı, farz namazları için geçerlidir ve sünnet namazları için kaza sözü söz konusu değildir.
Kazaya kalan namazlar cemaatle kılınabilir mi?
Kazaya kalan namazlar cemaatle kılınabilir mi? sorusuna Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanlığından şu yanıt verildi:
- "İmamla aynı vaktin namazını kılıyor olmak kaydı ile kazaya kalan namazlar cemaatle kılınabilir (Merğînânî, el-Hidâye, I, 377; Haraşî, Şerhu Muhtasar, II, 39). Nitekim Hendek savaşının zor şartları altında Resûlullah (s.a.s.), dört vakit namazı kılmaya fırsat bulamamış; bilahare şartlar uygun hâle gelince de bu namazları ashabına cemaatle kıldırmıştır.
- Abdullah b. Mesud’un olayla ilgili rivayeti şöyledir:
- (Tirmizî, Salât, 20; Nesâî, Mevâkît, 55; Tecrîd Tercemesi, II, 535)"
Kazaya kalan namaz, yeni vakit girdiğinde, o vaktin namazından önce kılınabilir mi?
Namazı kazaya kalan kişinin daha önce kazaya bıraktığı namazlar varsa ve bunların sayısı altıyı bulmamışsa, yani kişi "sahib-i tertip" ise bu kimse önce kazaya kalan namazını, sonra da o vaktin farzını kılmalıdır. Kazaya kalan namazları altı vakit veya daha fazla ise yani kişi "sahib-i tertip" değilse, kaza namazını vakit namazından önce ya da sonra kılabilir (Haddâd, el-Cevhera, 1/67; Mevsılî, el-İhtiyâr, 1/64-65).