Yaklaşık 3 ay önce Ankara Şehir Hastanesinde uygulanmaya başlayan yöntem ile vatandaşlar sağlığına kavuşuyor. Güney Koreli Rokit firmasının geliştirdiği Dr. Onvivo isimli 4 boyutlu yazıcı ile vücudunda yanıklar oluşan hastanın kendi yağ dokusu hücreleri alınarak tedavi ediliyor.
Yanığın oluştuğu kısımların taranarak o bölgenin ölçüleri bilgisayara yükleniyor, daha sonra o bölgeyle birebir uyumlu kalıp oluşuyor ve hastadan alınan yağ hücreleri bir karışım ile birlikte belirli aşamalardan geçirilerek 4 boyutlu yazıcıya yerleştiriliyor. Yazıcı hazırlanan kalıba yanık olan yerle birebir aynı ölçülere sahip olan tedavi malzemesini boşaltıyor ve daha sonra hastaya uygulanıyor. Bu sayede daha önce yanık tedavilerinde kullanılan; hastanın vücudunun sağlam bir yerinden alınan deri ile yanık bölgenin tedavi edilmesi yöntemine gerek kalmıyor.
Dünyanın çeşitli yerlerinde de kronik yaralar için uygulanmaya çalışılan, ama yeterli bilgi ve deneyim olmadığı için sonuca ulaşılamayan sistem; Ankara Şehir Hastanesi Yanık Tedavi Merkezi Sorumlu Hekimi Prof. Dr. Ahmet Çınar Yastı’nın koordinasyonu sayesinde 3 aydır başarıyla uygulanıyor.
“Bu dünyada ilk kez uygulanıyor, burada bizim ülkemizde ve bizim hastanemizde uygulanıyor”
Bu teknolojinin dünyada ilk kez Türkiye’de kendi yanık ünitelerinde kullanıldığına dikkat çeken Yanık Tedavi Merkezi Sorumlu Hekimi Prof. Dr. Ahmet Çınar Yastı, “Elimizdeki teknoloji ile biz fonksiyon kaybını ve bilhassa da kozmetik olarak renk farklılıklarını minimal seviyelere getirecek bir çalışma üzerinde devam etmekteyiz. Erken verilerden aldığımız sonuçlar bize bunun şuana kadar bildiğimiz ve kullandığımız tekniklere göre çok daha üstün ve çok daha iyi olduğunu göstermekte. Yine gurur verici olarak söylemek istiyorum; bu dünyada ilk kez uygulanıyor, burada bizim ülkemizde ve bizim hastanemizde uygulanıyor. Sonuçlarımız da yüz ağartıcı, biz de bunun gururunu paylaşıyoruz” şeklinde konuştu.
“Türk tıbbı bugün muasır medeniyetler seviyesini yakalamış hatta bazı konularda geçmiş durumda”
Türkiye’de tıbbın çok geliştiğini ve dünya çapında doktorlar yetiştiğini, vurgulayan Prof. Dr. Ahmet Çınar Yastı, “Daha önce, isim vermek istemiyorum ama 4-5 ülkede, hatta kuzey ülkelerinde denenip başarılı olamamış bazı vakalarda. Bizim burada başarılı sonuçlar aldığımızı gördük. Biz tabi işin mutfağında değil şuan klinik tarafındayız. Mutfak tarafı Kore’den geldi. Ama neyi, ne zaman ve nasıl kullanacağını bilmek, kullandığınız obje ne ise onun kadar kıymetli. Bu durumda zamanlama, yaranın hazırlığı, hastanın hazırlığı, takip etme süreciniz, yani pansuman sıklığına ve pansuman şekline kadar bunlar hep kıymetli parametreler. Doğru uygulamanın burada olduğunu onlardan öğrendik. Yani şunu demek istiyorum Türk hekimleri, Türk tıbbı bugün muasır medeniyetler seviyesini yakalamış hatta bazı konularda geçmiş durumda. Biz de bilim adamları olarak buna gereken desteği verelim ve halkımız da bunun refahını ve mutluluğunu yüreklerinde hissetsinler diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
“Önemli olan teknolojisinin nasıl kullanıldığı”
Önemli olan konunun teknolojinin nereden geldiği değil, nasıl kullanıldığı ve bu teknolojinin ülkemiz ve dünya insanlığına kazandırdıkları olduğunun altını çizen Prof. Dr. Yastı, “Kore’de çıkan bir teknolojiyle bugün eğer Türkiye’de ortak bir iş yapılıp uluslararası alanda iyi sonuçlar kazanan bir merkez oluyorsak; demek ki sadece Kore ile değil, dünyanın her yeri ile olan iletişimimizi ve birlikteliğimizi iyi kullanmak lazım. Bugün Formula 1 yarışlarına bakacak olursak, dünya şampiyonu olan arabanın pilotu, arabanın üretildiği ülkeden değil. Başka bir ülkenin pilotu arabayı sürüyor. Demek ki operasyon, koordinasyon daha iyiyi yakalamak için muhakkak ki gerekli. Bugün Türkiye için de biz öne vatandaşımızın daha sonra da bütün insanların iyiliğini düşünüyorsak tabi ki birlikte çalışmalar ve bilimin birlikte desteklenmesi çok önemli” diye konuştu.
“Hastanın herhangi bir vücut bölgesinde ekstra bir yara açılmadan, var olan yarasını iyileştirme sağlanmış oluyor”
Hastanın yağ dokularını toplayarak 4 boyutlu yazıcıya aktarılması işlemini gerçekleştiren, Ankara Şehir Hastanesi Yanık Tedavi Merkezi doktorlarından Genel Cerrahi Uzmanı Dr. Merve Akın, “Öncelikle uzun süreli kapanmayan yaraların kapanma yönteminde daha önce kullanılan, tarihsel olarak yıllardır kullanılan yöntemlere karşı avantajı; hastanın herhangi bir vücut bölgesinden ekstra bir yara açılmadan, var olan yarasını iyileştirme sağlanmış oluyor. Bildiğiniz gibi özellikle diyabetik hastalarda yara iyileşmesi çok zor olduğu için, hastanın yarasını bir başka yara açarak iyileştirmektense, herhangi bir yara açmadan alınan yağ hücresi, 4 boyutlu yazıcıda şekillendirilerek hastanın yarasına uygulanıyor. Böylece hastaların konforu daha fazla olmuş oluyor” açıklamasında bulundu.