Savaşın acımasızlığını anlattık

Ömer Seyfettin’in “Bomba” hikâyesi kısa filme uyarlandı. Filmin yönetmeni Onur Doğan, “Savaşın tüm acımasızlığını rahatsız edici bir şekilde seyirciye anlatıyoruz” diyor.

Dilber Dural
Balkanlarda geçen, kötü niyetli askerlerin bir ev hanesine saldırısını ve oradaki insanları ölüme mahkum etmelerini anlatan gerilimli bir hikâye.

Pek çoğumuz, Türk edebiyatının önde gelen yazarlarından Ömer Seyfettin’i çocukluğumuzda okuduğumuz “Kaşağı” adlı hikâyesiyle tanırız. Yine Kaşağı kadar ünlü bir başka hikayesi ise Bomba’dır. Seyfettin’in 1911 yılında esirken yazdığı “Bomba” hikâyesi de Balkan coğrafyasında yaşanan çatışmaların zemininde, Bulgar komitacıların kendi halklarına kadın, erkek, çocuk demeden yaptığı zulümleri etkileyici bir şekilde anlatır. Bu güçlü hikâye geçtiğimiz günlerde Pardy Production yapımıyla kısa filme uyarlandı. Birinci Dünya Savaşı öncesi dönemde, bir Balkan köyünde çete baskınına uğrayan bir ailenin trajedisini konu alan filmin yapımcılığını M. Kerem Kurtuluş ve Onur Doğan üstlenirken, yönetmen koltuğunda da Onur Doğan oturuyor. Filmin başrollerinde Ece Bozkaya, Ozan Ayhan, Ercan Reşat Demir, Zafer Diper, Gözde Kocaoğlu ve Orçun Oran gibi oyuncular yer alıyor. Ömer Seyfettin’in “Bomba” hikâyesinden uyarlanan kısa filmin, galası 6 Eylül’de Atatürk Kültür Merkezi’nde (AKM) gerçekleşecek. Dünya prömiyerini ise “Oscar Qualify” ve “European Film Awards Qualify” niteliklerine sahip “22. Tirana Uluslararası Film Festivali”nde 26 Eylül’de yapacak. “Bomba”, bu yıl festivalde Türkiye’den kabul edilen tek kısa film olma özelliğini taşıyor. Ayrıca, “Bomba”nın devamı niteliğinde bir uzun metrajlı filmin hazırlıklarına başlandı ve 2026’da çekilmesi planlanıyor. Filmin yapımcısı M. Kerem Kurtuluş ve yönetmen Onur Doğan ile konuştuk.

Korku-gerilim türünde

Filmin yapımcısı M. Kerem Kurtuluş, “Bomba, Ömer Seyfettin’in hikâyesinden uyarlama bir proje. 1911 yılında Balkanlarda geçen, kötü niyetli askerlerin bir ev hanesine saldırısını ve oradaki insanları ölüme mahkum etmelerini anlatan gerilimli bir hikâye. Bizde hem Ömer Seyfettin’in bir hikâyesini hayata geçirmek istedik hem de korku-gerilim türünde seyircilere yeni bir bakış açısı oluşturmak istedik” diyor. Kurtuluş, “Bu filmle güçlü ve acımasız olan insanların, güçsüz ve iyi insanlara zulmünü gözler önüne seriyoruz. Bu aslında dünyanın doğasında var olan bir durum. Ama biz hikâyedeki bu sonu böyle bitirme niyetinde değiliz. Filmle alakalı sürprizlerimiz olacak” şeklinde konuşuyor.

110 yıl sonra farklı sanat

Filmin yönetmeni ve yapımcılarından Onur Doğan, “Ortaokul çağlarımda Ömer Seyfettin’in öykülerini hatırlıyorum. O dönemde sanırım sıkıcı bulup okumaya yeltenmemiştim. Son yıllarda özellikle esir düştüğü dönemde yazdığı karanlık savaş öykülerini okuduğumda, edebiyatımızda bu tarzda eserler yazan Türk bir yazarın varlığına önce şaşırdım sonra bu kadar geç keşfettiğime üzüldüm” diyor. Doğan, “Filme çekilsin diye yazılmamış bir edebiyat öyküsü olan Bomba’yı yaklaşık 110 yıl sonra farklı bir sanat formunda kendi yorumum ile yeniden anlatma fikri beni heyecanlandırdı. Bir yandan da öykünün içeriği ile ilgili bir durum tabii ki. Savaş öyküleri ve savaş atmosferi her zaman edebiyat ve sinemada ilgimi çeken konular. Bilim kurgu hikâyelerinin aksine dünya üzerinde farklı zamanlar ve farklı milletler için gerçeğe dönüşebilen tek distopya düzeni savaş dönemleri olmuştur. Bir de Ömer Seyfettin’in bir savaş öyküsü içinde anlattığı sert ve rahatsız edici betimlemelerini kendi hikâye anlatma tarzıma yakın bulduğum için filme uyarlarken kendi yorumlarımı katabileceğimi ve yeni sahneler ekleyebileceğimi düşündüm. Tüm bunlar birleştiğinde kendimi bir anda Bomba öyküsünün uyarlama çalışmaları içinde buldum” şeklinde senaryonun nasıl şekillendiğini anlatıyor. Doğan, “Filmle amacımız, savaş dönemlerinde ailelerin nasıl kolay yok olabildiğini ve savaşın tüm acımasızlığını rahatsız edici bir şekilde seyirciye deneyimleme imkanı sunmak” ifadelerini kullanıyor.

HAYAT
Depodan Mahzen-i Esrar’a

HAYAT
Hat sanatını anlatan eşsiz bir eser

HAYAT
Zeka iffet ve dikkatle geçen yüzyıl