Sanat için birlikte daha güçlüyüz

“Deprem bölgesindekiler için daha fazla ne yapabilirim?” diyen bir grup yazar, sanatçı ve oyuncu bir araya geldi. Üsküdar’daki Muamma Kahve’de üç gün, üç gece süren kermes ve atölyeler düzenlediler. Bu akşam ise online mezat var. Toplanan gelirler evini depremde kaybedenlere kira yardımı olarak gönderilecek.

Haber Merkezi
Üsküdar’daki Muamma Kahve’de üç gün üç gece kermes düzenlendi.

Deprem haberini duyduğumuz andan itibaren herkes birbirini arayıp aynı soruyu sordu: Deprem bölgesindekiler için ben ne yapabilirim? Kimisi toplanan yardımlarla birlikte deprem bölgesine gitti kimisi de bulunduğu şehirde depremzedeler için yardım paketi hazırlamaya derneklere, vakıflara koştu. Evindeki, cebindeki imkan neyse herkes kendi gücü yettiği kadar depremzedelerin yarasını sarmak için çaba gösterdi, göstermeye de devam ediyor. Geçtiğimiz hafta sonu işte bu çabaların bir ürünü olan bir kermesteydim. “Deprem bölgesindekiler için daha fazla ne yapabilirim?” diyen bir grup yazar, sanatçı ve oyuncu bir araya gelip Üsküdar’daki Muamma Kahve’de üç gün üç gece süren kermese ve atölyelere ev sahipliği yaptı. Üstelik sadece kendileri değil, eşleri ve çocukları da oradaydı. Bu akşam saat 20.00’de ise Tabi Tasarım Instagram hesabından canlı mezat yapılacak. Kermeste bir araya gelen ekip, aslında farklı alanlarda birbirinden güzel işlere imza atan tanıdık isimler. Yazar, şair Ayşe Sevim aynı zamanda Netyazı Atölyesi’nin kurucusu. “Gelin kermes ve atölye yapalım” fikri de Sevim’den çıkmış. Daha önce Kudüs için böyle bir yardım kampanyası yürütüp çok güzel sonuçlar aldıklarını söylüyor Sevim. Bu defa da yine bir grup gençle Ramazan ayı için dergi hazırlayıp derginin gelirini depremzedelere göndermek için harekete geçmişler. Birbirinden yetenekli isimleri toplayıp bir araya getirme konusunda kendi gibi maharetli bir başka isim olan Tabi Tasarım’ın sahibi Billur Tirgil ve Tiyatro Külliyen’in kurucusu Ayşe Şahinboy Doğan’a ulaşan Ayşe Sevim böylece başlattıkları yardım kampanyasını daha da büyütmeyi hedeflemiş. Hızlıca organize olan üçlü, farklı alanlarda çalışmalarını yürüten arkadaşlarını davet etmişler. Ayşe Sevim, “Bir kere davet etmek yeterliydi, herkes koşarak geldi” diyerek süreci anlatıyor. Ankebut Tiyatro Topluluğu Kurucusu Nurdan Albamya İnce, Atölye Balık sahibi Ahmet Demir, Limoonco Atölye sahibi Sümeyra Demir, İstanbul Sinemaevi Kurucusu Yeşim Tonbaz, Z Çocuk Gelişim Atölyesi Kurucusu Elif Nur Serriye ekipteki arkadaşlardan sadece bir kaçı. Tabi Tasarım kurucusu Billur Tirgit “Üç günde 15 farklı alanda atölye yaptık. 200 üzerinde katılımcı oldu” diye özetliyor yardım atölyelerini.

HERKES ELİNDEN GELENİ YAPIYOR

Ayşe Sevim böyle bir çalışmayı neden yaptıklarını şöyle açıklıyor: “Deprem bölgesindeki insanlar için herkes elinden geleni yaptı. Yardımlar yapıldı ancak daha fazla ne yapabiliriz, emeğimizi ortaya koyarak başka neler yapabiliriz derken bu atölyeler ortaya çıktı.”

Hızlıca bir organizasyonla daha önce defalarca pasta börek, dikiş nakış tarzı işler üzerinden kermes düzenleyen İyilikhanesi’ne ulaşmışlar. Onların tecrübelerini kendi alanlarındaki atölye çalışmalarıyla birleştirmişler. “Sosyal medyadan bu kampanyayı duyan geldi. Gönüllüler kapıda sıra oldu. Bir kısmını geri göndermek zorunda kaldık” diye anlatıyor Ayşe Sevim gördükleri ilgiyi.

Atölye Balık’ın kurucusu ressam Ahmet Demir de yoğun ilginin altını çiziyor ve ekliyor: “Atölyelerde herkes sanatını ortaya koyarak deprem bölgesindekilere yardım etmek istedi. Stantlara ise arkadaşlarım yaptıkları çizimleri bizden habersiz getirip bırakmışlar hediye olarak. Herkes hesapsızca bir şey yapmak istedi. Sanatçının görevi topluma iyiyi güzeli gösterebilmek. Böyle bir günde de sanatçı dostlar ellerinden gelen neyse onu yapmak için büyük gayret gösterdiler. Ayrıca atölyeler çok bereketli geçti. Öyle ki pek çok güzel iş çıktı, yetenekli yeni isimlerle tanıştık.”

Katılımcılarla broş atölyesi yapan eşi Sümeyra Demir ise “Bugün bu insanlar için bir şey yapmayacaksak ne zaman yapacağız düşüncesiyle yola çıktık” diyerek bu oluşumun içinde neden yer aldıklarını açıklıyor.

Sümeyra ve Ahmet Demir çifti kermesin ilk iki günü Ankara’ya depremden zarar gören bir arkadaşlarına kiralık ev tutmak için gitmişler ve gelir gelmez de iki ayrı atölye ile katkı vermişler. 12 yaşlarındaki oğulları Ali’yi ise kermeste arkadaşlarına yardım için bırakmışlar. “Bizim ailede en çok Ali çalıştı” diyor bu yüzden Demir çifti gülerek.

Yediden yetmişe herkes katıldı

Ayşe Şahinboy katılımcıların “Biraz olsun nefes aldık” diyerek atölyeden ayrıldıklarını dile getiriyor ve ekip ruhunun altını çiziyor: “Herkes gönüllü yeleğini giyip kimi sarma sardı kimi standın arkasına geçip gelen müşteriyi karşıladı. Birlikte ne yapabiliriz, birlikte nasıl yaraları sarabiliriz diye düşünüp ona göre hareket ettik. Bu birliktelik bizim için çok önemli.” Üç gün boyu 12 çocuk atölyesi yapan Elif Nur Serriye deprem bölgesindekiler için birlikte bir şey yaptıkları için mutlu olduğunu söylüyor. En yoğun ilgiyi de çocukların gösterdiğini öğreniyoruz. Yeşim Tonbaz ise, “Hepimiz depremden çok etkilendik. Duygusal olarak çöktük. Ekran başından kalkıp bir şey yapalım istedik. Bu anlamda bu atölye çalışmaları bize de iyi geldi” diyor ve atölyesinde kötülük konulu bir film üzerinden iyiliği anlattıklarını ve atölyelerinin oldukça ilgi gördüğünü dile getiriyor.

“Tüm ailemi kaybettim” diyerek yardıma geldi

Ayşe Şahinboy, “Ben tüm ailemi kaybettim. Oradakiler için bir şey yapmak istiyorum diyen bir genç sağlık çalışanı geldi. Onu da aramıza aldık. Üç günlük yardım kampanyası onun da yarasına iyi geldi” diyor. Ankebut Tiyatro Topluluğu’nun kurucusu Nurdan Albamya İnce ise depremden önce de yaptıkları tiyatroda sosyal sorumluluk projelerine destek olduklarını söylüyor. “Bizim Filistin’i anlatan bir oyunumuz var. O oyundan elde ettiğimiz gelirin yüzde 25’ini her oyundan sonra Filistin’e gönderiyoruz. Bu defa deprem bölgesi için toplandık” diyen İnce’ye bir destek de oyuncu Osman Doğan’dan geliyor. Bu akşam yapılacak mezatı yönetecek olan Doğan şunları söyüyor: “Felaketi yaşayan şehirlerimizde defalarca sahne aldık. En son Hatay, Antep, Maraş turnemiz olmuştu. Depremi bizde yaşıyor olabilirdik. Bu süreçte sürekli bunu düşündüm. Benim başıma gelseydi birilerinin yardım için koşturması, yalnız olmadığımızı hissettirmesini isterdim. Ateş elbette düştüğü yeri yakar, biz o ateşi yüreğimizde hissettik. O yüzden hem kermes hem de pazar günü yapacağımız mezat kardeşlerimiz için vazifemiz. Mezatta Afrika’dan Filistin’e, Almanya’dan İran’a kadar farklı ülkelerden gelen eserler, tasarım ürünler var. Herkes infak için en sevdiklerini gönderdi.”

GÜNDEM
İyilikte buluşacaklar: Üsküdar’da depremzedeler için kermes