Samsun'da yaşayan Mehmet Genç'in hayatı 2010 yılında İstanbul'da çalıştığı bir bilişim firmasının kendisini eğitim için iki haftalığına Tayvan'a göndermesiyle değişti.
İlk yurt dışı seyahatinden sonra artık ofis ortamında çalışamayacağına karar veren, yeterli maddi imkanı olmamasına rağmen kendisine "dünyayı gezme" hedefi koyan Genç, işten ayrıldıktan sonra yola koyuldu.
Freelance (serbest) fotoğrafçılıktan elde ettiği gelirle seyahatlerine başlayan Genç, daha sonra Hong Kong ve Ukrayna'da yaptığı model fotoğraf çekimleriyle hem adını duyurdu hem de yeni işler almaya başladı.
Kesintisiz bin gün
İlk zamanlar, 2-3 ay çalışıp birkaç hafta yurt dışına geziler düzenleyen Genç, daha sonra "kesintisiz bin gün seyahat" projesiyle uzun soluklu yolculuğuna başladı ve her gün seyahatinden notları takipçileriyle paylaştı.
Tek yön bilet ile 2 yıl 270 gün
Genç, 2014 yılında Latin Amerika gezisi sonrası tek yön bilet alarak çıktığı yolculuğunu 2 yıl 270 günde tamamladı.
Seyahat anılarını "Rotasız Seyyah Yol Hikayeleri" ve "Rotasız Seyyah Yol Hikayeleri 2" adlı iki kitap da toplayan 36 yaşındaki Genç, 8 yılda 70 ülkeye seyahat ettiğini söyledi.
Hiç durmadan bin gün dünyayı gezdiğini, Amazon Nehri'ni boydan boya kayık, tekne ve bazen feribotla geçtiğini anlatan Genç, Antartika ve Afganistan'a gittiğini, seyahatlerinde iki yüksek irtifalı dağcılık deneyimi yaşadığını da vurguladı.
Son projesinde uzun bir tren yolculuğu yaptığını anlatan Genç, şöyle devam etti:
Bazı tren yolculuklarının 40 saati geçtiğini ifade eden Rotasız Seyyah, "Bir vagonda 50 yatak var yan yana, alt alta, üst üste. Daracık bir yerde yatmak zorundasın. İnsan kokusu, yemek kokusu hepsi karışıyor. Şartlar zor. Lüks bir şekilde gezmediğim için bazen çok kötü şartlarda da kalabiliyorum" diye konuştu.
Köpeklerin bir adı var ama kızın bir adı yok
Ziyaretlerinde daha çok insana dair çalışmalar yaptığına işaret eden Genç, şunları aktardı:
"Fotoğrafçı olduğum için portre fotoğrafı çekmeyi seviyorum. Özellikle yerliler çok güzel fotoğraf veriyor. O fotoğrafın bir hikayesi oluyor. Mesela 16 yaşında bir kız vardı. Kucağında bebeği var. Bir yıl önce evlenmiş ama kızın bir adı yoktu. Köyündeki lider ona isim koymamış. O gün bugün kızın bir adı yok. Kız evli, kocasına soruyorum sen adını nasıl çağırıyorsun? 'Ona ben yerli diyorum' diyor. Evlerinin önünde köpekleri var onun bir adı var ama kızın bir adı yok. Çoğu portre fotoğrafında böyle hikayeler var."
Gittiği yerlere iyilik de götürüyor
Gezileri sırasında takipçilerinin desteği ile ihtiyaç sahiplerine yardım ulaştırdığını dile getiren Genç, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Takipçilerim bana para gönderip ihtiyaç sahiplerine ulaştırmamı istedi. Elimden geldiğince yapıp bunu da takipçilerimle paylaştım.
Guatemala'da El Salvador'da yaklaşık 20 tane ihtiyaç sahibi aileye yardımlar yaptık. İlaç alamadığı için yatalak olmuş kadın. Biz onun ilaçlarını tedarik ettik. 6'ncı ayın sonunda kadın videosunu gönderdi bana yürümeye başlamış. Takipçilerden tekrar 300-400 dolar topladık. İki yıl boyunca her ay düzenli olarak gönderdik. İsmi Zulma'ydı. Bunun bir benzerini Afganistan'da yaptık. Orada 20'nin üzerinde aileye ramazan yardımı ulaştırdık.
Genç, Orta Asya, Özbekistan, Kazakistan, Afganistan, İran gibi pek çok ülkede Türk olduğu için büyük sevgi gördüğünü de anlattı.
Yeni yılda kısa yeni geziler planladığını dile getiren Genç, dünyanın dörtte birini ancak gördüğünü şimdi aklında daha çok dağcılığa yönelik projeler olduğunu, en büyük hayallerinden birinin ise Everest'e tırmanmak olduğunu sözlerine ekledi.