Kadınlar kısmında ölümlük halılar

Ayasofya’da kadınlar kısmına sarılan rengarenk halılar büyük ilgi görmüştü. Vakıflar Genel Müdürü Burhan Ersoy, Anadolu’da bir gelenek olarak camiye bağışlanan “ölümlük halılar”ın hikayesini anlattı.

Haber Merkezi
Ayasofya'daki halılar

Cuma namazının kılınması için Vakflar Genel Müdürlüğü tarafından getirilen rengarenk halılar Ayasofya’nın açılışında epey konuşuldu. Ancak halılar ertesi gün toplandı ve doğal olarak herkes Ayasofya’ya yakıştırılan bu halıların Ayasofya’da kalmamasına üzüldü. Vakflar Genel Müdürü Burhan Ersoy eksik halıların dokunduğu bilgisini verirken ilgi gören halıların da hikayesini şöyle anlatıyor: “Vakıflar Genel Müdürlüğü olarak 2006 yılında, korunmasına karar verilen başta halılar olmak üzere diğer dokuma eserleri Türkiye’nin dört bir yanındaki camilerden toplamıştır. Tasnif edilenler sonucu müzelik olanlar 2007 yılında kurduğumuz 7 adet müzede sergilenmiş, geriye kalanlar ise gelecek yüzyıllara saklanması gerekli olan el dokumaları olarak büyük bir koleksiyonu meydana getirmiştir. Böylece kurumumuz çok büyük ve dünyada eşi olmayan bir koleksiyon kazandı.”

Camilere halı bağışlamanın Anadolu’da bir gelenek olduğunu söyleyen Ersoy, "Anadolu’nun her yerinden kadınlar, öldüklerinde cenazelerinin sarılacağı halılar ve kilimler dokudular. Hem kendileri hem de eşleri için. Halılar sandıklarda saklandı, cenazenin üzerinde camiye gitti ve caminin teberrükat eşyasına eklendi. Camide kullanılmaya başlandı ve günümüze kadar geldi. Dokuduğu o halının üzerinde namaz kılındı. Ölümünden sonra da hayrı devam etti. Bu halılara Anadolu’nun pek çok yöresinde ‘ölümlük halı’ denmektedir. Halı ve kilim grubunun cami eşyaları içerisinde bu kadar fazla olmasının nedeni bu. Bunların bazılarında gördüğümüz isimler var. Bu isimlerim kimi dokuyanlara kimi ise bağışçılarına ait" diyor.

https://image.piri.net/resim/imagecrop/2020/08/01/11/53/resized_b44ae-df8a954eburhanersoy.jpg

Anadolu’nun her yerindeki camilerden her üslupta, her boyutta, çeşitli halıların Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün eşsiz halı koleksiyonunu oluşturduğunu ifade eden Ersoy şöyle devam ediyor: “Doğu Anadolu camilerinden getirilen halılarda Erzurum, Bayburt, Kafkas ve İran halılarını görmekteyiz.”

Batı Anadolu’daki camilerden ise bu yörenin halı örneklerinin geldiğini belirten Ersoy hangi halının nerelerden getirildiğini ise şöyle anlatıyor: “ Kiremit kırmızısı ve pastel renkleriyle meşhur Milas halılarının en güzel örnekleri Milas Ulu Camii’nden ve Belen Camii’nden getirilmiştir. İç Batı Anadolu halılarına örnekler, Kütahya Keşkekçi Camii’nden gelmiştir. Konya’nın kompozisyonlarıyla ve özel kırmızı rengiyle meşhur güzel halıları Konya Alaaddin Camii’nden, Lala Mustafa Paşa Camii’nden, Kapı Camii’nden, Şems-i Tebrizi Camii’nden ve Beyşehir Eşrefoğlu Camii’nden gelmiştir. Nevşehir ve Kayseri halıları, Nevşehir Kaymaklı Kasabası’nın, Bekir Ağa Camii’nden, Kurşunlu Camii’nden ve Karamanoğlu Camii’nden gelmiştir. Malatya halılarından örnekler Malatya Aslanbey Camii’nden gelmiştir. Gaziantep halı ve kilim örnekleri Gaziantep Alaüddevle Camii’nden gelmiştir.”

HAYAT
İstanbul sanat kozası oldu