Hüseyin Likoğlu: Yeni Türkiye’nin tanığıyız

28 Şubat’ta başlayan direnişimiz hiç bitmedi. Her zorluğa, her zulme direndik. Mazluma ve mağdura kimliğini sormadık. Sadece direnmedik, yol gösterdik, gündem oluşturduk. Bu süreçte Türkiye’nin bütün değerlerine yönelik saldırılara karşı kale gibi durdu Yeni Şafak. Bütün seslerin kısıldığı ve kısılmak istendiği bir dönemde en gür sesle haykırdı Yeni Şafak.

Hüseyin Likoğlu
Hüseyin Likoğlu

Yeni Şafak gazetesi, yayıncılıkta bir çeyrek asrı geride bıraktı. 25 yıl önce yayın hayatına başlayan Yeni Şafak, bu süre zarfında Yeni Türkiye’nin doğuşuna gün gün tanıklık etti. Dünya Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla soğuk savaş anlayışını geride bıraktığı, Türkiye’de önemli siyasi gelişmelerin yaşandığı dönemde yayın hayatına başlamıştı Yeni Şafak.

Yeni Şafak, 1995 yılının ilk ayında kuruldu, aynı yılın son ayında yapılan seçimlerde Refah Partisi birinci parti oldu. Siyasetteki bu gelişme yeni Türkiye’nin ilk habercisi oldu. Artık hiçbir şey eskisi gibi olamazdı. Çünkü vesayetçi ve tekelci medyanın karşısında yeni bir medya vardı.

“Türkiye’nin Birikimi ve Aydınlık Türkiye’nin Habercisi” şiarıyla yola çıkan Yeni Şafak, halkın haber alma ve doğruları öğrenmesi konusunda çok önemli misyon üstlendi. Türk basın tarihine altın harflerle geçecek olan Yeni Şafak ailesine 1997’de katıldım. Birkaç kesinti dışında Yeni Şafak’ın 25 yıllık yayın hayatının neredeyse tamamının tanığıyım.

28 Şubat’ta başlayan direnişimiz hiç bitmedi. Her zorluğa, her zulme direndik. Mazluma ve mağdura kimliğini sormadık. Sadece direnmedik, yol gösterdik, gündem oluşturduk. Bu süreçte Türkiye’nin bütün değerlerine yönelik saldırılara karşı kale gibi durdu Yeni Şafak. Bütün seslerin kısıldığı ve kısılmak istendiği bir dönemde en gür sesle haykırdı Yeni Şafak.

Siyasi yasaklara “hayır” dedi Yeni Şafak, başörtüsü yasağı başta olmak üzere tüm yasaklara “hayır” dedi Yeni Şafak, sermayenin bölünmesine, insanların ayrıştırılmasına “hayır” dedi Yeni Şafak, yeri geldi devletin yanlışlarını dile getirdi, yeri geldi devlete karşı saldırılara karşı çıktı Yeni Şafak…

AK Parti’nin iktidara gelişini “Milletin Zaferi” olarak gören Yeni Şafak, 3 Mart Irak Tezkeresi başta olmak üzere AK Parti iktidarları döneminde de uyarıcı misyonunu sürdürdü.

Türkiye’ye karşı her saldırının karşısında yer alan Yeni Şafak, bu anlamda en büyük görevini Fetullahçı Terör Örgütüne karşı verilen mücadelede yerine getirdi. Fetullahçı Terör Örgütünün devletin içerisindeki uzantılarını deşifre edip, yapabileceği tüm kötülüklere dikkat çeken Yeni Şafak, yaptığı yayınlarla 15 Temmuz ihanetine karşı önceden toplumda bir direncin oluşmasına adeta zemin hazırladı. Bu oluşturulan bilinç ihanet gecesi neticesini gösterdi, Başbakan Binali Yıldırım henüz daha açıklama yapmadan Yeni Şafak Fetullahçı darbe girişimini dünyaya duyurdu ve halk akın akın meydanlara indi.

Yeni Şafak, Türkiye’ye yönelik tüm tehditlere uzman görüşleri tek tek işaret etti. Doğu Akdeniz’de Türkiye’yi bekleyen gelişmeleri, Suriye’de kurulmak istenen terör devletini, Irak’ta oluşturulmak istenen Siyonist yapıyı, NATO’da Türkiye’ye karşı organize edilen çirkin komploları, Yeni Şafak deşifre etti.

Yeni Şafak sadece gazetecilik yapmadı, yeni Türkiye’nin kilometre taşlarının her birine not düştü, tarih için kayıt tuttu. Tam da logosundaki ifadeyle “Türkiye’nin Birikimi” oldu…

HAYAT
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı M. Cahit Turhan: Bir alışkanlık

HAYAT
AK Parti Grup Başkanı Naci Bostancı: Seçkin gazete

HAYAT
Yeni Şafak’ın ilk Genel Yayın Yönetmeni Nabi Avcı: Yeni Şafak’ın bir ferdi sayılırım