Bir tebessüm bize yeter

İnsani yardım alanında öncü olan Türk Kızılay, gönüllüleri sayesinde farklı şehirlerde ihtiyaç sahiplerine ulaşıyor. Depremzedelere yemek yapan Nurten Baysal, düzenli olarak kan bağışlayan Vedat Günaydın, toplanan yardımları ihtiyaç sahiplerine ulaştıran Selçuk Yay gönüllülük hikayelerini anlattılar.

Türk Kızılay gönüllüleri maddi ve manevi yardımların yanı sıra kan bağışı yoluyla iyilik yapmanın birçok yolunu deniyorlar.

Türkiye’nin iyilik eli Kızılay, doğal afetler başta olmak üzere zor durumda kalan bütün insanlara yardımda bulunuyor. Ülkenin farklı noktalarındaki ihtiyaç sahiplerine ulaşmada en büyük yardımcı ise gönüllüler. Türk Kızılay gönüllüleri maddi ve manevi yardımların yanı sıra kan bağışı yoluyla iyilik yapmanın birçok yolunu deniyorlar. Dünya Gönüllüler Günü haftasında sözü onlara bıraktık ve üç Türk Kızılay gönüllüsünün hikâyesini dinledik.

YENİ BİR HAYAT BULDUM

Çocukların hastalanıp çaresiz kalmasına dayanamayan Vedat Günaydın, trombosit bağışçısı olarak elinden geleni yapıyor. Altı yıl önce Ankara’daki bir hastane kapısında duyduğu şu cümleyle harekete geçiyor: “Ateş düştüğü yeri yakar, oğlum kanser hastası, kana ihtiyacı var.” O gün ilerdeki yaşamını etkileyecek bir karar verir Günaydın ve çocuklara daha fazla yardımcı olabilmek için tüm hayatını düzenler. 130 kilo olan Vedat Günaydın, trombosit verebilmek için beslenme sistemini değiştirerek iki yılda 45 kilo veriyor.

https://image.piri.net/resim/imagecrop/2020/12/12/04/50/resized_17db3-44ce2d19vedatgunaydin2.jpg

https://image.piri.net/resim/imagecrop/2020/12/12/04/50/resized_d89b3-639c2a10gonullu4.jpg

CANIMIZDAN BİRİNİ KAYBETMEK GEREKMİYOR

“20 sene daha kan bağışı yapabilirsem mutlu olurum” diyen Günaydın, şunları anlatıyor: “Spor salonuna yazıldım, doğal beslenmeye başladım. Kandaki trombosit miktarı ile bağış süreniz arasında bir denge var. Trombosit 250 bine yükseldiği zaman yeni doğmuş bir bebek için çift ünite aferez alınabiliyor. Bu da beni daha çok cezbetti, dedim ki ‘niye bir insana daha faydalı olmayayım.’ Kandaki trombosit sayımı nasıl yükseltebilmek için sakatat, yeşil mercimek, papaya gibi besinler tüketiyordum. Hastalara, çocuklara kan vermek isterken, yeni bir hayat buldum, can kazandım. Benim çevremde, ailemde kanser hastası yok ama Kızılay’da bu hastaları her gün görüyorum. Bağış yapmak, benim için bir sorumluluk, yaşama gayem. Çevremdekileri de kan vermeye teşvik ediyorum. Bunu gönülden yapmak gerekiyor, can verdiğimizi bilmek gerekiyor. Hayatla yaşam arasında gelip gidenlerin bize ne kadar ihtiyacı olduğunu unutmamak gerekiyor. Kan vermek için canımızdan birini kaybetmek gerekmiyor. Lütfen kalbinizde, vicdanınızda kan vermek için bir nebze olsun istek varsa, kanserli bir çocuğun gözlerinin içine bakın. Başka hiçbir şey yapmanıza gerek yok.”

https://image.piri.net/resim/imagecrop/2020/12/12/04/04/resized_c8bc3-39b11ee8selcukevyapimi.jpg

GÖZLERİM YAŞLI ÇALIŞTIM

Nurten Baysal yakın zamanda yaşanan İzmir depremindeki afet çalışmalarında görev aldı. Kızılay’ın kurduğu aşevinde gönüllü aşçılık yapan Baysal, tatlı bir yorgunlukla geçen günlerden sonra afet çalışmalarının hangi şartlarda yapıldığına şahit oldu. Yirmi gün boyunca sabahtan akşama kadar yemek yaptı. Birlik beraberlik duygusuyla ihtiyaç sahiplerine yardım etmenin yorgunluğunu, yüzlerdeki tebessümün giderdiğini söylüyor. Yardımlaşmanın, insanlığı yeniden ayağa kaldırma fırsatı olduğuna değinen Baysal, “Evi yıkılan, okulu yıkılan, yemek alan taraf da olabilirdim, bunun bilinciyle karşılık beklemeden görev aldım. Çoğu zaman mutfakta gözlerim yaşlı çalışıyordum. İnşallah böyle şeyler bir daha yaşanmaz ama yaşanacak herhangi bir olumsuzlukta da neler yapabileceğimi biliyorum artık” diyor.

https://image.piri.net/resim/imagecrop/2020/12/12/04/04/resized_32797-0e74fb20nurtenbaysal4.jpg

MEKTUPLAR AĞLATIYOR

Dünyada karşılığı olmayan hislerle iyilik yapıldığını anlatan Nurten Baysal, şöyle devam ediyor: “Bir tebessüm, bir teşekkürle ne kadar olağanüstü bir iş yaptığınızı fark ediyorsunuz. Mektuplar geliyor ağlıyorsunuz, insanlar geliyor gülüyorsunuz. Size acının içindeki mutluluğu, hayata tutunmaya çalışmanın mücadelesini gösteriyorlar. Bu duyguyu tattıktan sonra bir daha bırakmam mümkün değil.”

https://image.piri.net/resim/imagecrop/2020/12/12/04/51/resized_12bf1-3bdc5d1dgonullu1.jpg

Her şey Van depremiyle başladı

https://image.piri.net/resim/imagecrop/2020/12/12/04/52/resized_8b054-759e135dselcukyay.jpg