Kovacs olarakta bilinen sanatçı unutulmaz konserler serisinde, blues tarzı şarkılarını da seslendirecek. 17 Aralık’ta İzmir Hangout PSM, 18 Aralık’ta Ankara Jolly Joker ve 20 Aralık’ta İstanbul IF Performance Hall Beşiktaş sahnelerinde sevenleriyle buluşacak. Bu yoğun program öncesi genç sanatçı ile şarkılarını ve önceki İstanbul seyahatlerini konuştuk.
Müziğiniz genellikle aşk, özlem ve iç gözlem temalarını işliyor, sıklıkla duygusal ve karanlık bir tonda ifade ediliyor. Bu temalar sizin için bir terapi biçimi mi yoksa sadece hikaye anlatmanın bir yolu mu?
Kesinlikle terapi. Yazmak zorunda olduğum için yazıyorum, bir şeyleri dışarı çıkarmak ve bir yere koymak için... Karanlık temalar sadece içimdekilerin bir yansıması ve bu duyguları müziğe dökmek onlarla başa çıkmama yardımcı oluyor.
Müzikal yolculuğunuzun nereye doğru gittiğini görüyorsunuz?
Sanırım müziğim de benim gibi değişmeye devam edecek. Her zaman öğreniyorum, her zaman büyüyorum ve bunun yarattıklarıma da yansımasını istiyorum. Şu anda, sanat, kıyafetler, görseller, şovlarım için her şeyi kendim tasarlamak ve yapmak gibi her şeyle ilgileniyorum. İzleyicilerin benim vizyonumu mümkün olduğunca yakından deneyimlemelerini istiyorum. Tam olarak nereye gittiğimi bilmiyorum ama kendimi zorlamaya ve bana gerçek gelen sanat, müzik ve performanslar yapmaya devam etmek istediğimi biliyorum.
Her zaman misafirperversiniz
İlham kaynaklarınız kimler?
İlham kaynaklarım çoğunlukla; Billie Holiday, Shirley Bassey, Bessie Smith, Nina Simone ve Eartha Kitt gibi eski şarkıcılar. Tabii ki Janis Joplin, Marilyn Monroe ve Amy Winehouse’un da üzerimde büyük etkisi var. Müziklerinin yoğunluğunu, söyledikleri şeyleri gerçekten yaşamalarını seviyorum. Sonsuza kadar isim sayabilirim ama bunlar bana ilham veren sanatçılardan bazıları…
Ülkemizde büyük ve sadık bir hayran kitleniz var. İstanbul›daki konserinize katılacak hayranlarınıza söylemek istediğiniz bir şey var mı?
Sadece teşekkür etmek istiyorum. Türk hayranlarımla hissettiğim bağ gerçekten özel bir şey... Her zaman çok sıcak ve misafirperversiniz ve konserlerdeki enerji inanılmaz. Türk halkı için konser vermeyi seviyorum çünkü müziğimi gerçekten anlıyorsunuz bunu hissedebiliyorum. Benimle birlikte şarkı söylüyorsunuz, bu da benim için dünyalara bedel. Geri dönmek ve sizlerle daha fazla müzik paylaşmak için çok heyecanlıyım. Beni her adımda desteklediniz ve hepinizi tekrar görmek için sabırsızlanıyorum.
Barış Manço dinliyorum
Türkiye’deki turnenizden beklentileriniz nelerdir ve dinleyiciler konserde neler bekleyebilir?
Bence Türk halkı çok duygusal ve ben de orada konser verdiğimde bunu hissediyorum. Müzikle derin bir bağ kuruyorlar ve bu sadece dinlemek değil, gerçekten benimle birlikte hissetmek. Bu turne için de aynı sıcaklığı bekliyorum. Konser verdiğimde her zaman birçok duyguyu paylaşırım ve gerçekten duyulmayı dört gözle beklerim. Türk halkı için konser verdiğimde hep bunu hissediyorum.
Türkiye’den dinlediğiniz isimler ya da Türk müzik sanatçıları var mı?
Evet, Türk müziğini seviyorum. Barış Manço’yu dinliyorum ve birkaç Türk müzisyen tanıyorum. MFÖ’den yakın arkadaşım Fuat Güner gerçekten hayran olduğum biri ve müziklerine bayılıyorum. Türk müziğinin özel bir yanı var ve ben kesinlikle bu müziğin içindeyim.''