Prof. Dr. Can Küçük, kolon kanserinin erkeklerde akciğer, kadınlarda ise meme kanserinden sonra en sık görülen ikinci kanser türü olduğunu söyledi.
Kolon kanserinin, hastaların yüzde 90'ında 50 yaşından sonra görüldüğünü ancak son yıllarda erken yaşlarda da görülmesinin artış gösterdiğine işaret eden Küçük, "Ailesinde kolon kanseri riski olanların 40, diğer insanların 50 yaşından itibaren 5 yılda bir 'kolonoskopi' olmaları ve 2 yılda bir gaitada gizli kan baktırmaları son derece önemlidir. Bu sayede kanserlerin yaklaşık yüzde 90'ına yol açan polipler kanserleşmeden önce kolonoskopik yöntemle çıkarılabilir. Küçük bir odakta kanser gelişimi varsa erken teşhis sayesinde çok daha başarılı bir şekilde tedavi edilebilir." diye konuştu.
Prof. Dr. Can Küçük, insanların fiziksel aktivitelerini artırmaları, sebze ve meyve ağırlıklı bol lifli gıda tüketmeleri, sigarayı bırakmaları, stresi azaltmaları ve doğal gıda tüketmelerinin diğer kanserlerde olduğu gibi kolon kanserinin de oluşma riskini azalttığını vurguladı.
Dünyada yaklaşık 1 milyon kişi kolon kanserine yakalanıyor
Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre her yıl dünya çapında yaklaşık 1 milyon kişiye kolon kanseri teşhisi konulduğunu dile getiren Küçük, şunları kaydetti:
"Her yıl yaklaşık 500 bin kişi kolon kanseri nedeni ile hayatını kaybetmektedir. Kolon kanseri gelişimi açısından riskli ülkeler Kuzey Amerika, Batı Avrupa ülkeleri ve Avustralya'dır. Ülkemizde ise en sık İç Anadolu ile Doğu Anadolu bölgelerinde görülmektedir. Bu farklılıklar için genetik ve çevresel faktörler sorumlu tutulmaktadır. Son yıllarda yapılan bazı çalışmalarda günlük düşük doz aspirin veya non steroid antienflamatuar ilaçların (ağrı kesici-NSAID) sürekli ve düzenli kullanımının, uzun dönemde kolon poliplerinin ve kolon kanserinin gelişim oranını kısmen azalttığı tespit edildi. Bu bilgiye rağmen bu ilaçların kullanımının kanama, karaciğer, böbrek ve mide sorunları gibi riskleri de göz önüne alınarak doktor tavsiyesine göre yapılması uygundur."