Areda Piar Türk halkına sordu: İnek sütü mü bitkisel sütler mi daha sağlıklı?

Areda Piar araştırma şirketi, Türk halkının süt tüketim alışkanlıklarını inceledi. Araştırmaya göre, Türk halkının yüzde 83,9’u inek sütü tüketirken yüzde 19,5’i inek sütünün sağlıksız olduğunu savunuyor. Yüzde 58,9’u ambalaj tercihini karton sütten yana kullanırken yüzde 16,9’u ise markasız /açık süt satın alıyor. Türk halkı süt alışverişini ağırlıklı olarak marketlerden (yüzde 60,9) yapıyor ancak halkın yüzde 29,3’ü yerel sütçülerden süt almayı tercih ediyor. Araştırmanın eğlenceli kısmında ise dizi ve filmler arasındaki en ikonik süt sahneleri yer alıyor ve yüzde 46,1 ile Avrupa Yakası’nın unutulmaz karakteri Burhan Altıntop’un öne çıkıyor.

Son yıllarda bitkisel alternatifler artmaya başladı ancak Türk halkının yüzde 83,9’u geleneksel süt tüketim tercihlerini devam ettirerek inek sütünü tercih ediyor.

Areda Piar’ın gerçekleştirdiği kapsamlı Süt Araştırması, Türk halkının süt tüketim alışkanlıklarını, ambalaj tercihlerini ve sütle ilgili tartışmalara dair çarpıcı sonuçları ortaya koyuyor. Araştırma, hayvansal süt başta olmak üzere süt tüketimine ilişkin köklü alışkanlıkların değişmeye başladığını gözler önüne seriyor.

Geleneksel inek sütü liderliğini koruyor, bitkisel sütler yükselişte

Araştırma verilerine göre, Türk halkının yüzde 83,9’u geleneksel süt tüketim tercihlerini devam ettirerek inek sütünü tercih ediyor. Ancak bitkisel süt tüketimi (Badem sütü, yulaf sütü gibi) yüzde 7,8’lik bir oranla ikinci sırada yerini alarak diğer hayvansal sütlerin önüne geçiyor. Geleneksel hayvansal sütler arasında ise keçi sütü yüzde 5, manda sütü yüzde 1,8 oranında tercih ediliyor.

“İnek sütü sağlığa zararlı mı?” tartışması devam ediyor

Süt konusundaki en büyük tartışmalardan biri inek sütünün insan sağlığına etkisi. Araştırmaya katılanların yüzde 19,5’i inek sütünün insan sağlığına zararlı olduğunu düşünürken, yüzde 31,6’sı ise bu konuda kararsız olduğunu ifade ediyor. Zararlı olmadığını düşünenlerin oranı ise yüzde 48,8 olarak araştırmaya yansıyor.

Market mi yerel üretici mi?

Araştırmaya göre, Türk halkı süt alışverişini ağırlıklı olarak marketlerden (yüzde 60,9) yapıyor. Ancak halkın yüzde 29,3’ü yerel sütçülerden veya üreticilerden süt almayı tercih ediyor. Online alışveriş yüzde 4 ile sınırlı kalırken, mahalle bakkalını tercih edenler yalnızca yüzde 2,2 oranında. Kendi sütünü üretenlerin oranı ise yüzde 1,8. Ambalaj tercihlerinde ise karton sütler yüzde 58,9 ile lider konuma yerleşiyor. Yüzde 16,9’luk bir kesim açık / markasız süt tüketmeyi tercih ediyor. Cam şişe tercih edenler yüzde 15,1, plastik şişe kullananlar ise yüzde 9,1 oranında.

Tam yağlı mı, laktozsuz mu?

Süt çeşitleri arasında yüzde 37,6 ile tam yağlı süt liderliğini korurken yüzde 25,7’lik bir kesim yarım yağlı süt tercih ediyor. Özellikle sindirim sorunu yaşayanların tercihi olan laktozsuz süt tüketimi yüzde 17,6 ile dikkat çekiyor. Günlük süt tüketenlerin oranı yüzde 9 olurken bitkisel sütler yüzde 8,1 oranıyla büyüyen bir kategori olarak öne çıkıyor. Yağsız süt (yüzde 1,4) ve meyveli süt (yüzde 0,5) ise en az tercih edilen çeşitler.

Ev yoğurdu hakimiyeti: Her 10 kişiden 7’si kendi yoğurdunu yapıyor

Araştırmada sütün mayalanmasıyla elde edilen yoğurt da unutulmamış. Türk halkının yüzde 68,3’ü kendi yoğurdunu evde mayalıyor. Hazır yoğurt satın alanların oranı ise yüzde 31,7’de kalıyor.

Dizilerdeki en ikonik süt sahnesi, Avrupa Yakası’nın unutulmaz karakteri Burhan Altıntop’a ait!

Araştırmanın eğlenceli sorularından biri de dizi ve filmlerdeki ikonik süt sahneleri. Avrupa Yakası’nın unutulmaz karakteri Burhan Altıntop’ın süt içme sahnesi yüzde 46,1 ile en ikonik sahne olarak seçiliyor. Yine unutulmazlardan biri olan Friends karakteri Joey Tribbiani’nin sütü başına diktiği eğlenceli sahne yüzde 32,4 ile ikinci seçiliyor. Genellikle saflığı ve temizliği temsil eden süt, bazı film ve dizlerde ise ters köşe bir sembol olarak kullanılarak tehlikeyi çağrıştırıyor. Bu anlamdaki en ikonik film sahneleri ise Suspicion (Yüzde 17,6) ve Peeping Tom (Yüzde 3,9) seçiliyor.

Araştırmanın Metodolojisi

Türkiye genelinde 1.100 kişinin katıldığı ve 06-10 Aralık 2024 tarihleri arasında yapılan araştırma, kantitatif araştırma yöntemlerinden CAWI tekniği ile “Areda Piar’ın Profil Bazlı Dijital Paneli” kullanılarak gerçekleştirildi.