Oyuncu yönüyle tanıdığımız Gamze Özçelik, uzun zamandır kendini yardım faaliyetlerine adadı ve Umuda Koşanlar Derneği’ni kurdu. Afrika’da su kuyuları açıyorlar, yetimhaneler kuruyorlar, erzak yardımları yapıyorlar ve daha pek çok ülkeye yetişmeye çalışıyorlar. Artık yaptığı her işin onu hayırlı olana sevk etmesi için uğraş verdğini söyleyen oyuncu, her zaman inançlı bir insan olduğunun altını çiziyor. Özçelik “Yaptığım heri şte Allah rızası arıyorum. Bu dernekte sadece manevi olarak beni Allah’a yaklaştırıyor.Umuda bir yolculuğa çıktık.” diyor.
* Sizi Umuda Koşanlar Derneği’ni kurmaya iten ne oldu ?
Bu aslında benim çok uzun yıllardır istediğim birşeydi. Sadece nasıl yaparım, nereden başlarım bilmiyordum. Dünyevi hayattan ciddi anlamda zevk almıyordum ve yaşamak bu kadar olamaz diye sorguluyordum sürekli. Yurtiçinde bazı çalışmalara destek verip, kendi çapımda birşeyler yapıyordum ama yetmiyordu. İnsanlığımı, vicdanımı, kapasitemi çok daha fazla kullanmak istedim. Üç yıl önce Afrika’da hayır için bulunan dostlarım ve oğlumla uzun süre kaldıktan sonra daha sağlam adımlar atmaya başladım çok şükür. Çok sayıda insan da bu yolu hayal ettiğini, katkıda bulunmak istediğini söyleyerek ulaşmaya başladılar bana. Hadi dedim, hep birlikte koşalım umuda o zaman:)) şimdi binlerce gönüllümüz, bağışçımız , duacımız var hamd olsun.
İÇİMDEKİ GÜCÜ GÖRDÜM
* Yani Afika’da gördükleriniz sizi dernek kurmaya yöneltti ?
Küçüklüğümden beri ben de bu istek vardı dediğim gibi. Sadece öncesinde bu denli cesurca ve fedakarca buna dört elle sarılmamıştım sanırım. Karşılığında ödeyeceğim bedellere göğüs germemişim, içimdeki gücü görememişim belki de.. İyiliğin sadece ve sadece Allah rızası için yapılması gerektiğine bu denli de vakıf değildim belki.
* Çalışmalarınız sadece Afrika ile sınırlı değil sanırım?
Türkiye, Suriye, Afrika ve Asya’da ihtiyaçlı bölgelere yardımlarımızı ulaştırıyoruz.
* Ancak Afrika’ya yoğunlaşmış görünüyorsunuz ?
Özellikle Afrika’ya yoğunlaşmadık ama o topraklarda ihtiyaç gerçekten inanılmaz boyutta. Bir kere hayır işlemek için Afrika’da bulunup da, o toprakları unutabilecek bir insan olabileceğine inanmıyorum. O yüzden ne kadar bölgesine ulaşabilirsek o kadar iyi.
* Oradaki çalışmalarınız neler?
Derneği kurduğumuzdan beri geçen 7 aylık süreç boyunca hem güzel çalışmalar yapma hem de Afrika ‘nın geleceğine yatırım yapma fırsatı bulduk. Tanzanya da “Umutlu Köyler” projesiyle elektiriğin olmadığı, suya ulaşmak için insanların, çocukların uzun mesafeler kat etmek zorunda kaldığı, üstelik bir çok hastalığı taşıyan kirli suya ulaşabildikleri köylerde güneş enerjili su altyapı sistemleri kurmak nasip oldu. İlk etapta dört köy olarak başladık. Bu sayıyı desteklerle artıracağız inşallah.
SUDAN’I UNUTAMIYORUM
* Sizi Suriye’deki savaş bölgelerinde de gördük. Oradaki çalışmalarınızdan biraz bahseder misiniz ?
Bölgede acil olan ve bize bildirilen ihtiyaçları karşılamaya çalışyoruz. Şu anda Doğu Guta’dan çıkarılmış sığınmacılar için acil ihtiyaçları toplamaya çalışıyoruz. Özellikle İdlib bölgesinde çocuklar için okul ve yetimhane görüşmelerimiz var.
* Birbirinden farklı ülkelere gittiniz. Aklınızdan silemediğiniz bir anı var mı?
Çok fazla unutamadığım an oldu. Mesela Sudan çöllerini hiç unutamadım. Öyle büyüleyici ve muhteşemdi ki, oradaki yumuşacık ve insana huzur veren rüzgarı unutamıyorum. Hatta bir gece çöllerde kaybolduk ve aracımız kumlara saplandı.
* Korkmadınız mı?
Hiç korkamadım. Aksine eğlenmiştim. Benim karakterime uygun şeyler bunlar.
* Elbette sizi sarsan ve üzen şeylerde çok gördünüz değil mi ?
Beni en çok sarsanlardan biri Arakan sınırı olmuştur. Gerçekten çok kötüydü ve tam bir mahşer yeriydi. Ayrıca Sudan’da gittiğimiz bir bebek yetimhanesi de çok etkileyiciydi. Bir sürü ranzanın önünde ayakta durarak kollarını uzatıp size sarılmaya çalışan bebekler düşünün. Kucağıma alıp sarıldığım, ama bırakmak istemediği için ağlamasından ranzaya bırakamadığım bebekler, çocuklar…
* Sanat galerisini de derneğe destek olması için mi kurdunuz ?
Dernekte Allah rızası dışında hiçbir çıkarım yok. Ancak galeri hem iş yerim hem de yeri geldiğinde dernek için kullanabileceğim bir mekan. Derneğe ve derneğin projelerine katkı sağlayacak organizasyonlar.
İçime sinmezse oynamam
* 16 yaşından beri çalışıyorsunuz. Oyunculuk ve sunuculuk yaptınız. Bu işle birlikte manevi yolculuğunuz nasıl birlikte ilerleyecek?
Farkındaysanız göz önünde bir işi neredeyse hiç kabul etmiyorum yıllardır. Yapı olarak her adımda daha ileriye gitmek, daha iyisine ve daha güzeline ulaşmak istiyorum. Ama hakikat yolunda daha iyiye yürümekten bahsediyorum.
* Yani oyunculuğa devam edeceksiniz
Oyunculuğa ne kadar aktif devam ederim bilmiyorum. Seneler önce iyi bir amaca hizmet etmeyen hiçbir projeyi oyunculuk alanında da yapmayacağıma karar verdim. İçime sinmeyen, insanları oyalayacak veya zarar verecek hiçbir projeyi kabul etmemeye çalışıyorum. En son Mehmetçik Kutul Amare’de oynadım. Bu dizi gerçek bir destanı anlattığı için kabul ettim.
* Manevi yolculuğunuzu biraz anlatsanız.
Nasıl bahsedilir bilmiyorum. Ben her zaman çok şükür Allah inancı olan bir kızdım. Ama hakikati doğru anlayabilmek ve yaşayabilmek için çok dua ettim. Nasıl yaşamamı istiyorsan öyle yaşat, hangi yola iletmek istiyorsan o yola ilet diye dua ediyordum. O da beni çok şükür bu hayır yoluna iletti. Bu yolculuk çok uzun bir hikaye. Ancak bu şekilde özetleyebilirim
* Derneğinizin görünür olmasında sizin sosyal medya paylaşımlarınızın katkısı büyük oldu mu ?
Oldu sanırım. Sosyal medyanın gücü her ne kadar inanılmaz esir edici ve yorucu olsa da, inkar edilemez.
* Popüler bir isim olmanızın da etkisi yadsınamaz..
Bunu değiştiremem. o zaman ben de bu tanınmışlığı en azından güzel bir amaç için değerlendireyim dedim. O zaman hayrı yaymaya çalışmaya başladım. Onun dışında özel hayatımla ilgili neredeyse sosyal medyayı hiç kullanmıyorum.