Mehmet Emin Öztürk
Mutfağında hem Avrupa hem de Asya’nın lezzetlerini bulunduran kentlerimizin yerel yöneticileri kültürel varlıkların ve yöresel lezzetlerin önemli bir tanıtım aracı olduğu bilinciyle, festivaller düzenlemeye, sahip oldukları coğrafi ürünleri tescillemeye ve mümkünse UNESCO listelerine girmeye çalışıyor. Henüz UNESCO listesine girmese de Adana bu illerimizden birisi.
180 dönümlük alanda gerçekleştirilen 6. Uluslararası Adana Lezzet Festivali’nde, üç gün boyunca yurt içi ve yurt dışından gelen ziyaretçiler hem Adana’nın kültürel varlıklarını keşfetme imkanı buldu hem de yörenin lezzetlerini tattı. Bu festivalde Adana ile ilgili bir gerçek ise yerle bir edildi: Adana kebabını unutun, Adana bir sebze cenneti aslında!
SÜRDÜRÜLEBİLİR MUTFAK
Festivalin ilk gününde “Geçmişten Geleceğe Miras: Mutfak” temasıyla bir konferans düzenlendi. Sürdürülebilir bir mutfak için gıda israfının ortadan kaldırılmasının en önemli konu olduğu vurgulanan konferansta sıfır atık anlayışıyla hareket edilmesi gerektiği üzerinde duruldu. Gıdaya ulaşmakta güçlük çeken 850 milyona yakın insanın var olduğu dünyada yılda 1,3 milyon ton gıdanın israf edilmesi bunun ekonomik karşılığının ise 1 trilyon dolar olması, üzerinde düşünmemiz gereken çarpıcı bir sonuç. Gıda israfında özellikle turizm sektöründe hizmet veren kuruluşlar bu noktada en büyük etken. Dünyada gıda ve enerji krizlerinin yaşandığı bu dönemde gıda üretim aşamasında daha az enerji tüketen teknolojilere ihtiyaç duyulduğu da aşikar. Sektör üreticileri enerji ve gıda tasarrufu için Ar-Ge çalışmaları içinde.
GÜNEY KORE BAŞARDI
Güney Kore’den konferansa katılan Şef Jia Choi yöresel lezzetleri dünya mutfağına kazandırmanın ülke tanıtımına yaptığı katkıya ve lezzet festivallerinin öncü rolüne dikkat çekti. Kültürel etkileşimde mutfağın önemli bir yere sahip olduğunu ifade eden Şef Jia Choi, Kimchi’nin kültürel altyapısı ve hazırlanış serüveni üzerine bir sunum yaptı. Lezzetleriyle kültürünü dünyaya tanıtan Güney Kore başardı, biz neden başarmayalım?
KADIN EMEĞİNE POZİTİF AYRIMCILIK
Festivalin açılış konuşmasında kadınlara yönelik pozitif ayrımcılık yaptıklarını ifade eden Shopsa Yönetim Kurulu Üyesi Demet Sabancı Çetindoğan “Türkiye genelindeki kadın kooperatifleriyle birlikte, Türkiye Belediyeler Birliği iş birliğiyle, hatta Milli Eğitim Bakanlığı’nın katkılarıyla farklı alanlarda bir platform oluşturduk. Biz üretici kadınlarımıza satış, pazarlama platformu oluştururken bir yandan da onların desteklenmesi gerektiği noktalarda destekleyici bir fonksiyon edindik. Bizim çıkış noktamız ‘Kadına destek, ülkeye destek’. Üreten, kazanan kadın, daha iyi yetişmiş çocukların daha mutlu ailelerin anahtarı diye görüyoruz. Tüm gayretimizle bu kadınlarımıza her türlü desteği vermeye çalışmaktayız” dedi. ABD’de Palm Beach’teki en köklü otellerinden The Breakers Hotel’in kahvaltı menüsüne menemeni eklettiklerini ifade eden Çetindoğan, “2018 Oscar Töreni gala yemekleri arasında servis edilen Adana kebap, içli köfte ve kabak tatlısı menünün yıldızları olmuştu. Paris’te Versailles Sarayı’nda kansere karşı düzenlenen gala gecesinde Türkiye’nin en geleneksel ve muhteşem tatlarından Türk lokumunun ikram edilmesi ile bir ilke imza attık” diye konuştu.
DOĞAL GIDA EN LEZZETLİSİDİR
Festival, önemli isimleri ziyaretçilerle buluştururken bu isimlerden biri de ünlü tarihçi İlber Ortaylı oldu. Merkez Park’taki Amfi Tiyatroda sevenleri ile buluşan Ortaylı, Türk mutfağı ve yemekler üzerine dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Türkiye ve Adana’nın çok bereketli topraklara sahip olduğunu belirten Ortaylı sözlerini şöyle sürdürdü: “Türk mutfağının, saray mutfağından geldiğini söylemek doğru değildir. Türkiye’de her vilayetin kendisine özel zengin mutfağı vardır. Türk mutfağında doğal gıda ve doğal yağla kendi otuyla yapılan yemeklerin ayrı bir tadı vardır. Prensibiniz ülkemizin dağında bayırında otları ve o atlarla beslenen hayvanların etinin kullanıldığı yemekleri yemek olmalı. Daha sağlıklıdır. Et bir mutfağı tek başına kurtaramaz. Adana mutfağı denince akla ilk olarak kebap geliyor. Halbuki burası bir sebze cennetidir.” Gıda israfına ve üretim alanlarının daralmasına da dikkat çeken Ortaylı, “Dünya bir gıda buhranına doğru ilerliyor. Üretim alanları daralıyor. Bundan sonraki toplantılarda artık karnımızı nasıl doyuracağız, çocukların vitamin ihtiyacını nasıl karşılayacağız gibi konuları konuşacağız” dedi.
Şehir yönetiminde ortak akıl
Taşköprü şehrin süsü
Adana Taşköprü, dünyada hâlâ kullanılan en eski köprü. Seyhan Nehri üzerinde, Adana, Seyhan ve Yüreğir bölgelerini birbirine bağlayan köprü, Roma döneminde Mimar Auxentius tarafından tasarlanmış. Seyhan ilçesinin Ali Münif Yeğenağa Caddesi’nde bulunan Büyük Saat, Adana’nın eski bölgelerini ziyaret etmek için de iyi bir bahane. Adana’da gezilecek yerler arasında Ulu Camii’nin yeri başka. Selçuklu, Memluk ve Osmanlı izlerini taşıyan Ulu Camii, Büyük Saat gibi şehrin eski bölgesine konumlanmış. Alman Köprüsü olarak da bilinen Varda Köprüsü, 1900’lü yıllarda Almanlar tarafından inşa edildiği için bu isme layık görülmüş. Adana’da doğal bir ortamda piknik yapmak ve manzara keyfine dalmak için ideal bir yer. Zengin doğa manzarası, bitki örtüsü, faunası ve sarı ve yeşilin tüm renklerini barındıran asırlık çınar ağaçları ile Belemedik Vadisi, günü birlik tatil, doğa ve fotoğraf tutkunları için eşsiz bir yer.