Orhan Pamuk, Cihan Aktaş, Selim İleri, Derviş Zaim, İlber Ortaylı, Mario Levi, Alev Alatlı… Melih Uslu'nun '50 Ünlüyle 50 Rota' kitabında edebiyatın ve sinemanın önemli isimleri seçtiği kentleri anlattı.
Karar'da yer alan habere göre; Heybeliada, Eskişehir, Prag, Tahran, Moskova, Trabzon ve İstanbul gibi Doğu'dan Batı'ya dünyanın dört bir yanı, her açıdan betimleniyor. 6 yılda yazılan kitap, kentlerin tarihini ve insanların yaşayışını öğretiyor.
Aydınlar için şehirler ne ifade ediyor?
Orhan Pamuk - Heybeliada
“Orhan Pamuk, Heybeliada'nın sokaklarında büyüdüğünü söyledi. Yaşadıkları güzel şeyler bir daha silinmemek üzere hafızasına kazınmış. Adanın naif yapısının yıllarca göz ardı edildiğini ve o dönemden günümüze adanın çok değiştiğini dile getirdi. Çocukken Hüseyin Rahmi Gürpınar'ın evinin bahçesinde gezermiş. El yazmalarının yerlerde olduğunu görünce gerçekten çok üzülürmüş… Ayrıca adanın geçmişten beri hoşgörülü bir toplum yapısına sahip olduğunu ifade etti. Heybeliada Orhan Pamuk'a insan sevgisini aşılamış. 'Bize hayat veren çevremiz ve birlikte olduğumuz insanlardır' dedi.”
Derviş Zaim - Çek Cumhuriyeti/Prag
“Prag'ın tepesindeki kale, Kafka'nın 'Şato' romanına ilham verdi… Zaim, 90'ların sonunda eşiyle birlikte bu şehirde yaşamış. Şehrin bozulmamış dokusunun kendisini çok etkilediğini ve derinlikli bir yapıya sahip olduğunu söyledi. Prag'ın 'Yaz mevsimi çok keyifli' dedi. Sürpriz bir kentmiş. Müzeleri de çok keyifli… Üstelik civardaki pitoresk görünümlü kasabalarda küçük bir galeri keşfedip her an bir Oskar Kokoschka tablosu görülebilirmiş. Mimariden ve yazarlarından dolayı kentin hüzünle ilişkilendirilebileceğini belirtti ama Çeklerin kendilerine özgü mizah duygusuna da değindi.”
Alev Alatlı - İstanbul
“Alatlı, İstanbul'un nizami mimariden hiç nasibini almadığını söyledi. Yeditepeyi şöyle tanımladı: 'Dar, dolambaçlı, hatta eğri büğrü sokaklar, kah birbirlerine abanan, kah uzaklaşan ahşap yapılar, küçük meydanların ortasında küçük camiler, mescitler, sebiller, çitlembikle, fıstık çamları, ıhlamurlar ve erguvanlar...' Kitapta sadece İstanbul'u da anlatmıyor, bin yıllık Türk şehirlerinin analizini yapıyor ve o kentlerden yola çıkarak Rusya'ya kadar uzanıyor. İstanbul'un izdüşümleri üzerinden evrensel bir yorum ortaya koyuyor.”