İSMAİL KARAKURT
İnsan dışı varlıklar genellikle hayvan kahramanlar üzerinden kişileştirme ve konuşturma yoluyla insanlara ders verme geleneğinin başlangıcını kabul edilen fablların dünya edebiyatında anıt örnekleri vardır. Beydeba’nın Kelile ve Dimne’sinden sonra m. ö. 300’lü yıllarda yaşadığı kabul edilen Aisopos (Ezop) ve 1600’lerin Fransız La Fontaine fablları en önemlileri. Bizden, Şeyhî’nin XV. yüzyılda yazdığı Harnâme’sini de hatırlatabiliriz. Bunlar artık birer klasik. Günümüzde de bu türün şiir ve düzyazı biçimindeki örnekleri yazılmaya devam edilmektedir. Ama bu yazının konusu bu geleneği sürdürenler değil de bu gelenek bağlamında okunması gereken bir düşünce kitabıdır.
MODERN FABLLAR DİVANI
Şair/ yazar Güven Adıgüzel’den deneme türündeki Hayvanlar Kitabı. Ketebe yayınlarından. Alt başlığı 33 Hayvanlı Başka Fabllar Divanı’dır. Adından da anlaşılacağı üzere Hayvanlar Kitabı, türü her ne kadar deneme olsa da aslında modern fabllar divanıdır. Denemelerin geneli için fantastik tadındaki sanat ve düşünce yazılarıdır desek sanırım yanlış olmaz. Her ne kadar klasik edebiyatta fabllarda, hayvanların konuşturulması esasıyla okuyucuya bir ders verme amacı güdülse de Güven Adıgüzel’in kitabının doğrudan böyle bir amacı yoktur. Kitap deneme türünde yazıldığı için zaten kendiliğinden öğretici metinler sınıfına girmektedir.
Hayvanlar Kitabı, İçindekiler bilgisinden sonra “Câhız’a/ ve dünyanın en güzel kedisi Müezza’ya” ithafıyla başlıyor. Câhız’ı ve Müezza’yı bilmeyen merak edip araştıracaktır. İlk söze geçilmeden önce de bir ayet ve iki söz epigraf olarak yer alıyor. Kitap; Yırtıcılar, Uysallar, Gökyüzünden, Düşsel ve Gerçek Varlıklar adıyla dört bölüme ayrılıyor. Bir de son söz niyetine içimizdeki hayvanlar ve haksız bahçeler için not denemesiyle tamamlanıyor kitap. Bölümlerde kaplan, kedi, karınca, tilki, örümcek, kertenkele, panter, aslan, ayı, akrep, boğa, kurt; at, fil, deve, eşek, gergedan, geyik, kaplumbağa, keçi, kirpi, kurbağa, zürafa; kuğu, papağan, baykuş, arı, bülbül, güvercin, karga, kelebek, kartal; ejderha olmak üzere otuz üç hayvan denemeye tema oluyor. Her deneme bir epigrafla açılıyor. Denemelerin gövdesi kitap adlarına, şairlere ve yazarlara göndermelerle şairlerden ve yazarlardan alınan dizeler, şiirler ve sözlerle zenginleştiriliyor. Yazar çoğu kere kendi adına bazen de hayvanlar adına konuştuğu metinlerin anlam katmanlarını ve çağrışımlarını derinleştirilerek okurlar için daha keyifli hale getiriliyor. Araştırma, düşünce ve hayal gücü birleşince hüneri yüksek bir modern fabllar divanı ortaya çıkıyor.
HEPSİ AYRI İMGE
Yeryüzü sabırla çalışmayı bekleyen büyülü şeylerle dolu. Mesela hayvanlar dünyası insanı ezelden beri hep büyülemiştir. Hayvanlar Kitabı’nda biri hariç diğerleri gerçek olan hayvanların güçlü bir imge olarak kutsal metinlerde, mitolojilerde, efsanelerde, yerel inanışlarda, masallarda, halk hikayelerinde ve sanat eserlerinde sık boy göstermeleri, kendilerine yer bulmaları, söz varlığı içinde birer deyim, kıssa, atasözü ve sembole dönüşmeleri insanla hayvanlar arasındaki evrensel bağın tabiatta ve insan yaşamında birbirine geçmiş anlamların yansımasıdır. Çağımızda artık ejderhaların olmadığını biliyoruz ama hikayesi ve mecazıyla hayatımızda, kitaplarda, filmlerde başka karşılıklar bulması yetiyor. Adıgüzel, kitabıyla birçok hayvanı daha yakından tanımamıza, aşina olduğumuz hatta evimizde barkımızda beslediğimiz bazı hayvanların bile bilmediğimiz özelliklerini görmemizi sağlıyor. Yazar, bunu yaparken de kimi bilimsel verilerin yanında edebiyat, sanat, felsefe, mitoloji ve tarihten yararlanarak zengin bir metin ortaya koyuyor. Tema olarak seçilen hayvanların hemen hemen hepsi hesap edemediğimiz büyüleyici, tuhaf, rahatsız edici ya da komik özelliklerinin geçişleri eşliğinde şiirsel bir dille betimleniyor.
Bir hayvanın hayatına dair açıklayıcı ayrıntılı bir bakışla yazar, var olan şeyleri daha iyi anlamamızı sağlayarak bizim hayatımızı güzelleştirir ve onu her bakımdan çok daha iyi hale getirir. Yazar, gözlem ve hayal gücüyle tabiatın ilginç, bilge ve büyüleyici mucizeleri “Atların asaletinden bülbüllerin müzikal sesine, kaplanların gücünden karıncaların mimarlığına; kaplumbağaların telaşsızlığından kargaların karanlık zekâsına, kelebeklerin estetiğinden kedilerin kibirli özgürlüklerine…” esastan eğiliyor, oylumlu bir bakış açısıyla gözler önüne seriyor. Hepsi kendi aleminde kral ve asil… Güven Adıgüzel, dilin imkanlarını kullanarak şiir alanındaki maharetini bu kez “Shakespeare’den Kafka’ya, Borges’ten Neruda’ya, Homeros’tan Dede Korkut’a kadar birçok anıt ismin kapıldığı bitimsiz bir büyü” ile ele aldığı hayvanları, kanaatimce, kendine özgü büyük bir gösteri tadında imgeye dönüştürüyor.
Ben okuduğum kitaptan herhangi bir ayrım yapmak istemezdim ama özellikle kaplan, kedi, tilki, aslan, at, eşek, geyik, kirpi, kurbağa, baykuş, karga denemelerine bayıldım. Diğerleri de çok güzel ama altını çizdiğim denemeleri ayrı sevdim.
'HAKSIZLIK BAHÇESİ'
Nihayetinde kitabın kaynakları, göndermeleri, bağlantıları dışında asıl olan yazarın yorumlarıdır. Kitap bu önemli yönüyle okuruna ulaşmayı amaçlıyor. Hayvanlar Kitabı’nda Güven Adıgüzel’in kendi düşünce ve yorumlarının dışında tam anlamıyla yaptığı şudur: “hayvanların doğal dünyasındaki anlamlarıyla edebiyattaki temsilleri arasındaki bağları keşfederek, yazarların hangi hayvanları, nasıl bir izlenimle metinlerinde ölümsüzleştirdiklerini gösteriyor okura.”
Yazıyı, kitabın son denemesinde, 7-8 yaşlarındaki bir kız çocuğunun ağzından hayvanat bahçesi yerine yanlış telaffuzla “haksızlık bahçesi” deyişi ve yazarın son cümlesindeki kendisine dönük yergisiyle bitirelim: “Hayvanat bahçelerine gidiyorum, Rilke gibi şiir yazmaya da değil üstelik, doğrudan temaşaya. Bilet alıyorum girişte hiç utanmadan.”
Hayvanlar Kitabı, bir araştırma mı düşünce eseri mi yoksa kurgu mu olduğunu merak edenlere bir şekilde ulaşacaktır.