Uzun gecenin kırılma anları

15 Temmuz gecesinin seyrini değiştiren kritik anlar FETÖ’nün hesaplarını bozdu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın halkı meydanlara çağırması, Özel Kuvvetler Komutanı Zekai Aksakallı’nın Ömer Halisdemir’e verdiği “vur” emri ve yargının hızlı kararları örgütün sinsi planına darbe vurdu.

Merve Safa Akıntürk
Arşiv.

Yarım asrı bulan sinsi hedefini devleti ele geçirmek için 15 Temmuz darbe girişimi ile son noktaya taşıyan FETÖ’nün kalkışmasına set çeken kritik dakikalar gecenin seyrini değiştirdi. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın halkı meydanlara çağırması, yargının darbeci hainler hakkında işlem başlatması, TSK’nın emir komuta zinciri içinde kalkışmanın karşısında kalması FETÖ’nün hesaplarını bozan anlardı.

İşte o gecenin seyrini değiştirenler:

“MEYDANLARA GELİN”

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan: “Bu hareket, silahlı kuvvetlerimizin içerisindeki bir azınlığın kalkışma hareketidir. Malum yapı olan paralel yapıya ait bir kalkışma hareketidir. Ülkemizin birliği beraberliği ve bütünlüğüne karşı yapılan bu harekete inanıyorum ki, milletçe vereceğimiz güzel bir cevapla bunlar gerekli olan cezayı alacaktır. Şu anda bu milletin imkânları ile ortaya konmuş olan tankı, topu, helikopteri kullanarak milletin üzerine gelmenin bedelini çok ağır ödeyeceklerdir. Bu konuda gerek Cumhurbaşkanı olarak, gerek Başbakanımız, hükümetimiz olarak bizler atılması gereken adımlar ne ise bu adımları atacağız. Buradan milletime çağrı yapıyorum. Milletimizi illerimizin meydanlarına, havalimanlarına davet ediyorum. Milletçe meydanlarda toplanalım ve bunların, o azınlık grubun tanklarıyla toplarıyla gelsinler, halkın gücünün üzerinde bir güç ben tanımadım bugüne kadar. Bunlar emir komuta zincirini askıya almış ve çiğnemişlerdir. Bu bulanık havayı meydana getirenler bunun bedelini çok ağır ödeyeceklerdir. Milletime çağrı yapıyorum. Meydanlara gelin ve bunlara gereken cevabı hep birlikte verelim. Tarih boyunca darbeciler başarılı olamamışlardır. Er ya da geç yok olmuşlardır. Bu da böyle bilinsin.”

“ÖLÜM DE OLSA GEREKEN YAPILACAK”

Dönemin Başbakanı Binali Yıldırım: “Bir kalkışma üzerinde duruyoruz. Emir komuta zincir olmadan kanunsuz eylemi söz konusu. Kim olduğu, hangi amaçla hareket ettiklerini kısa sürede anlayacağız ve gereğini yapacağız. Milletimiz rahat olsun, asla ve asla yasa dışı, demokrasiyi kesintiye uğratacak faaliyetlere müsamaha göstermeyeceğiz. Bazı önemli binalara abluka gözlendi. Emniyet güçlerimiz harekete geçti. Misliyle karşılık verilecek. Bu girişeme izin verilemeyecek. Bunu yapanlar en ağır bedeli ödeyecekler. Demokrasiye ve milli iradeye kalkışma var. Demokrasiden asla taviz verilmeyecek. Hükümet iş başındadır. Milletimiz rahat olsun, müsamaha gösterilmeyecek. Ucunda ölüm dahi olsa gereken yapılacak.”

Hulusi Akar, Binali Yıldırım.

“TÜRKİYE BİR CİNNETE ŞAHİT OLMUŞTUR”

Dönemin 1. Ordu Komutanı Orgeneral Ümit Dündar: “Türkiye’nin muhtelif şehirlerinde emir komuta zinciri dışında bir hareketlilik başlamıştır. Genelkurmay karargâhında ve diğer görevlerdeki çok sayıda komutan darbe teşebbüsünde bulunan kişiler tarafından ele geçirilerek ilk anda bilinmeyen yerlere götürülmüşlerdir. Darbe teşebbüsü TSK emir ve komuta zinciri tarafından ilk andan itibaren reddedilmiştir. Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımız, Bakanlarımız, TBMM üyelerimiz, TSK ile tam bir dayanışma içerisinde demokrasinin ve hukuk devletinin yanında yer alarak bu darbe girişimini önlemişlerdir. Türkiye maalesef kendi meclisini, kendi kurumlarını bombalayan, kendi vatandaşına kurşun sıkan bir grubun cinnetin şahit olmuştur. Türkiye darbeler ve cuntalar dönemini bir daha açılmamak üzere kapatmıştır.”

Ümit Dündar

“ÖMER, BUNUN SONUNDA ŞEHADET VAR”

Gece üzerinde büyük bir etkisi olan bir başka olay ise dönemin Özel Kuvvetler Komutanı Zekai Aksakallı’nın Ömer Halisdemir’e verdiği “vur” emri oldu. Özel Kuvvetler Komutanı Tümgeneral Zekai Aksakallı’nın koruma astsubayı olan Ömer Halisdemir, Aksakallı’dan aldığı “Ömer, Tuğgeneral Semih Terzi vatan hainidir, isyancıdır. Onu, karargâha girmeden öldür. Bunun sonunda şehâdet var. Hakkını helâl et” şeklindeki emrin ardından Özel Kuvvetler binasına girmek isteyen darbeci askerlerin başındaki isim, Tuğgeneral Semih Terzi’yi vurarak öldürdü. İşte o cesaret ve kahramanlık Ankara’da her şeyi değiştirdi. Halisdemir, Terzi’yi öldürdükten sonra aldığı 30 kurşun ile şehit oldu.

YARGI GÖREVİNİN BAŞINDA

Yargı da darbeye karşı durdu. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, darbe girişimine bulunan Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanmasıyla (FETÖ/PDY) irtibatlı yargı görevlileri ve sözde “Yurtta Sulh Komitesi” mensubu general, amiral, subay, astsubay, er ve erbaşlar hakkında gözaltı kararı verdi. Yargının bu kararını Anadolu’nun diğer illerinde benzer kararlar izledi.