Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, ABD'nin, Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) ve bazı yöneticilerine yönelik yaptırım kararına ilişkin, "Bu, NATO nezdinde de müttefiklik ruhu anlayışında da çok yeri olan bir şey değil" dedi.
ABD'nin, kısa adı CAATSA olan yasa kapsamında Savunma Sanayii Başkanlığı ve bazı yöneticilerine yönelik aldığı yaptırım kararına değinen Demir, konunun geçmişinin 2017 yılına dayandığını ve 3 yıldır zaten beklemede olduğunu söyledi.
Demir, çeşitli ortamlarda ABD'li muhataplarının da "S-400 meselesinden geri adım atılmadığı müddetçe" bu yaptırımların er ya da geç Türkiye'ye uygulanacağından bahsettiğini ve bunun gerçekleştiğini ifade etti.
"Türkiye hasım olarak tanımlanmıyor"
"Yaptırımlara yönelik NATO nezdinde nasıl bir girişim uygulanacağı" sorusu üzerine Demir, şunları söyledi:
"Amacın Türkiye'nin savuma sistemine zarar vermek olmadığı belirtiliyor"
Demir, Türk savunma sanayisinin topyekun hedef alınıp alınmadığı konusuna da değinerek, "Ben öyle anlamıyorum. Hatta ifadede, açıklamada 'bu yaptırımın amacının genelde Türkiye'nin savunma sistemine zarar vermek olmadığı' belirtiliyor."
Demir, şu andaki açıklamanın, kamu iştiraki olan savunma sanayisi şirketlerinin kapsamda olmadığını gösterdiğini belirterek, "Özellikle 4 kişi ve 1 kuruma yönelik olduğu için onun dışındaki her kurum, kuruluş şirket ve kişi bunun muhatabı değil. Şu andaki çerçevesi çizilmiş bir yaptırım var ve bu çerçevenin de nelere dokunacağını net olarak biliyoruz" ifadesini kullandı.
ABD'nin yaptırım kararının TSK'nin ihtiyaçlarının karşılanması konusunda bir sıkıntı oluşturup oluşturmayacağına ilişkin soruya Demir, hedeflenen kurum ve kişileri özellikle vurguladığını söyledi.
Söz konusu yaptırım kararlarının, bahsi geçenler dışında herhangi bir kurumu, şirketi etkilemediğini dile getiren Demir, "Savunma Sanayii Başkanlığının adı geçiyor diyelim. Mesela Savunma Sanayii Başkanlığının bir fiil çoğunluk hissesine sahip olduğu bir şirket etkilenebilir ama öyle bir şirket yok denecek kadar az. Genelde kritik projelerde böyle bir şirket yok. Ama diğer bütün yapıda, MSB, TSK, güvenlik güçlerimizin hiçbirisi bundan etkilenme durumunda değiller" diye konuştu.
"SSB alım yapan değil, bir tedarik kurumu"
Demir, öncelikle SSB'nin ve yaptığı işin anlaşılması gerektiğini ifade ederek, başkanlığın "alım yapan değil, bir tedarik kurumu" diye adlandırıldığını söyledi.
Önceliklerinin proje yönetmek ve Türkiye'deki savunma sanayisi ekosistemini kullanarak, bu milli projenin hayata geçmesini sağlamak olduğunu anlatan Demir, özellikle çok önceki yıllarda doğrudan alımlarla ilgili anlaşmaları olgunlaştıran, sözleşmeleri yapan tarafın kendileri olduğunu ama nihai olarak kullanıcının MSB ve güvenlik güçleri olduğunu bildirdi.
Kanunun metninde "kayda değer işlem" diye bir kelime olduğunu aktaran Demir, S-400 ile ilgili anlaşmanın kanunun çıktığı tarihten önce olması dolayısıyla kanunun kapsamına girmemesi gerektiğini muhataplarına ilettiklerini ancak "kayda değer işlem" kelimesi yorumunda "2 milyon dolar para transfer etseniz bile karşı tarafa işlem bedeli olarak o tarihten sonra o da buna girer" gibi bir yorum olduğunu kaydetti.
Savunma Sanayii Başkanlığının proje yöneten kurum olduğunu dile getiren Demir, proje yönetirken doğrudan alım, ithalat yapmadıklarını, projeyi tanımladıklarını, şartları koyduklarını, sözleşmeyi yaptıklarını, sözleşme sırasında projenin gidişatını ve teknoloji yeterlilik konularını takip edip yetkinliklerinin az olduğu yerlerle ilgili araştırma, geliştirme projeleri başlattıklarını bildirdi.
Demir, yabancı bir ortakla yapılan projede ise onunla ilgili off-set ve benzeri vasıtalarla Türkiye'ye teknoloji ve üretim yeteneği kazandıracak formülleri sahaya koyduklarını, projeler sırasında ana yüklenicilerin savunma sanayisinin geneline yayılacak adımlar atması için belirli şartlar koştuklarını anlattı.
Savunma sanayisini geliştirmek gibi bir görevlerinin olduğuna dikkati çeken Demir, bu görevin neticelerinin görüldüğünü, şirket sayısının 1500, 1600'leri aştığını söyledi. Demir, "Bizim finansal erişime ihtiyacımız yok, şimdiye kadar olmadı. Kredi mekanizmasının kullanılacağı yerde ana yüklenici devreye girer" dedi.
"Türk sanayisine ve insanına güveniyoruz"
"Hava savunma sistemleri konusunda bundan sonraki yol haritasının nasıl olacağı" sorusu üzerine de Demir, Türk sanayisine ve insanına güvendiklerini belirtti.
Türkiye'nin bölgedeki gelişmelerde tavrına ilişkin genelde her zaman kendi milli çıkarları doğrultusunda tavır aldığına dikkati çeken Demir, "Türkiye, Sayın Cumhurbaşkanı'mızın bu dik duruşu ile bir dizi konuda emir alan, talimat alıp ona göre hareket eden, dur bakalım oturduğun yerde denilen bir ülke olmadığını gösterdi. Bu da rahatsızlık oluşturdu. Bu rahatsızlık kendiliğinden bir ambargo mekanizmasını devreye soktu" değerlendirmesinde bulundu.
Demir, SSB'nin farkındalık oluşturan bir kurum olduğuna işaret ederek, bu farkındalık üst seviyelere taşındığında gereken desteğin de verildiğini bildirdi.
"Biz projeyi test aşamasına kadar yürütüyoruz"
Demir, ABD'nin Türkiye'ye yönelik kararının ardından F-16'ların yedek parça ihtiyacının karşılanması noktasında bir sıkıntısının olup olmayacağına ilişkin de "Yaptırım bir kurumu hedef aldı, o da SSB. F-16'lar ve kullanılan herhangi bir ürünümüzün ihtiyaçlarını karşılayan makam biz değiliz" bilgisini verdi.
"Nihai çözümümüz yerli motor"
Demir, yaptırım kararı nedeniyle Hürjet'te kullanılan ABD motorlarının temininde bir sıkıntı olmayacağını da vurguladı.
Birkaç yıldır talep ettikleri ürünlerin kendilerine gelmemesi gibi bir durumla karşı karşıya olduklarını belirten Demir, çoğu zaman bu engellerin "Hayır" şeklinde değil, işlemin uzatılması ve sürüncemede bırakılması yöntemiyle yapıldığını dile getirdi.
"SSB'nin aldığı sistem kendi sınıfında bir numara"
Demir, Türkiye'nin neden NATO'nun envanterinde olan bir Patriot hava savunma sistemi yerine Rusya'dan S-400 aldığına ilişkin de değerlendirmede bulundu.
Fiyatın yanında teknik anlamda pek çok parametrenin de bulunduğuna dikkati çeken Demir, daha sonraki aşamada şartların değiştiğini ve S-400 süreciyle ilgili görüşmelerin başladığını hatırlattı.