Saadet Partisi Milletvekili Abdulkadir Karaduman'dan Kılıçdaroğlu'na LGBT tepkisi: Bu sapkınlığı kabul etmemiz mümkün değil

Saadet Partisi Gençlik Kolları Genel Başkanı ve Konya Milletvekili Abdulkadir Karaduman, TVNET canlı yayınında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 'LGBT'lileri yasal olarak güvence altına alacağız' vaadine tepki gösterdi. Karaduman, "Aile dediğimiz şey bir erkek ve kadından oluşan bir kurumdur. Dolayısıyla bir erkeğin bir erkekle, bir kadının bir kadınla evlenmesi meselesi sapkınlıktan ibarettir. Bunu kabul etmemiz asla mümkün değildir." dedi.

​Saadet Partisi Gençlik Kolları Genel Başkanı ve Konya Milletvekili Abdulkadir Karaduman.

Saadet Partisi Gençlik Kolları Genel Başkanı ve Konya Milletvekili Abdulkadir Karaduman, TVNET ekranlarında yayınlanan Sert Sorular programında Taha Hüseyin Karagöz'ün sorularını yanıtladı.

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu'nun 'Kemal Kılıçdaroğlu'nun cumhurbaşkanı adaylığı güçlü ihtimal' sözleri sorulan Karaduman, "Sizin adayınız kim?" sorusuna şu cevabı verdi:

"Elbette ki Türkiye'de parlamenter sistem sürecinde her siyasi partinin genel başkanı başbakan adayıdır. Başkanlık sisteminde de her partinin genel başkanı cumhurbaşkanı adayıdır. Ama ben Saadet Partisi mensubu olarak söyleyebilirim ki herkes kendi partisinin genel başkanını cumhurbaşkanı olmasını ister. Ben de kendi genel başkanımın cumhurbaşkanı adayı olmasını isterim. En başarılı olacak cumhurbaşkanı sayın genel başkanımız Karamollaoğlu'dur."

GÜNDEM
Saadet Partisi Milletvekili Abdulkadir Karaduman'dan Kılıçdaroğlu'na LGBT tepkisi: Bu sapkınlığı kabul etmemiz mümkün değil

KILIÇDAROĞLU'NA LGBT TEPKİSİ

Karaduman'a Kılıçdaroğlu'nun '24 saat içinde İstanbul Sözleşmesini geri getireceğiz' ve 'LGBT'lileri yasal olarak güvence altına alacağız' şeklindeki açıklamalarıyla ilgili düşünceleri de soruldu.

"BU SAPKINLIKTAN İBARETTİR"

Karaduman, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Aile dediğimiz şey bir erkek ve kadından oluşan bir kurumdur. Dolayısıyla bir erkeğin bir erkekle, bir kadının bir kadınla evlenmesi meselesi bir sapkınlıktan ibarettir. Bunu kabul etmemiz asla mümkün değildir. Yani bir erkek başka bir erkekle evlenecek ve çocuk sahibi olacak dediğimiz zaman bu çocuğun hakkını biz nasıl temin edeceğiz? Bu çocuğun hakkını biz nasıl ödeyeceğiz? Bunu insan hakkı, özgürlük olarak görüp kabul edemeyiz. Bu insanlığı büyük bir felakete götürecek bir musibetten ibarettir.

Biz İstanbul Sözleşmesi'nin kadına şiddeti önleyeceğini savunmakla Amerika'nın Irak'a demokrasi götüreceğini savunmak arasında bir fark görmüyoruz."