12 yaşındaki kız çocuğuna taciz ettiği ortaya çıkan “Fatih Nurullah” takma adlı sahte şeyh Eyüp Fatih Şağban’ın karanlık yüzü ile ilgili yeni bilgiler ortaya çıkmaya devam ediyor. Sahte Şeyh Sağban’ın en az 30 yıllık tarikat serüvenini bilen isimler Yeni Şafak’a konuştu. Tanıkların iddiasına göre, girdiği ilk tarikattan kovulduktan sonra Uşşaki Tarikatı’na intisab eden Şağban, daha yola ilk girdiği günlerde şeyhliği gözüne kestirdi.
İCAZET ALMADAN DERGAH KURDU
Tarikatın şeyhi Sıddık Naci Eren Hocaefendi’nin yakınlarında bulunarak kendini göstermeye çalıştı. Tarikat içerisinde kendine yakın bir grup kurmaya çalıştıysa da başarılı olamadı. Tarikat adabına uygun olmayan davranışlar sergilediği için zaman zaman uyarılar aldı. Şeyh olmayı kafaya koyan Şağban, ilk dergahını Uşşaki Tarikatı içerisindeyken kurdu. İcazet alma gereği duymadan dergah kurup Eren Hocaefendi’nin karşısına çıkan Şağban ‘hilafet’ istedi.
BİR TEK ŞAHİDİ YOK
SAHTE İMZALI İCAZET BELGESİ
Şağban’ın son durağı Çorum oldu. Entrikalarına devam eden Sağban, buradaki Uşşaki Şeyhi İbrahim İpek Hoca hayatta iken cemaat içinde gruplaşma çabalarına girmiş. Hocanın vefatının ardından da “İcazet aldım” diyerek şeyhliğini ilan etmiş. İbrahim İpek’in Şağban’a icazet verdiğine, işaret ettiğine şahit olan kimse yok. Cemaati inandırmak için sahte imzalı icazet belgesi hazırladığını öne sürenler bile var.
HOCANIN AİLESİNE TECRİT
Çakma şeyhin bir diğer hamlesi de makamını sağlamlaştırmak oldu. Yerini sağlamlaştırmak için ‘icazetin yok’ diyen herkesi tarikattan uzaklaştırdı. İslam dışı davranışları nedeniyle kendisine karşı çıkan İpek Hoca’nın ailesi, taciz ve tecride maruz bırakıldı. İddialara göre 2015 ve 2018 yılında açıklamalar yayınlayarak Fatih Nurullah takma adlı Şağban’a karşı çıktıkları için İpek’in ailesine selam vermek bile neredeyse yasaklandı.
Dergah değil Mescid-i Dırar
Değirmenin suyu nereden?