FETÖ’nün hain darbe girişiminin ardından Hava Kuvvetleri Komutanlığı İstihbarat Başkanlığı görevine getirilen Tümgeneral Ali Serin, 2019 Yüksek Askeri Şura (YAŞ) kararıyla da Genelkurmay İstihbarat Başkanı oldu. 15 Temmuz sonrası kritik görevlerde bulunan Serin’in peşini bırakmadı. Serin’in, geçtiğimiz haziran ayında ankesör soruşturması kapsamında gözaltına alınarak tutuklanan emir astsubayı M.K.’dan önceki emir astsubayı Halil S.’nin de FETÖ’cü olduğu öğrenildi.
KENDİLİĞİNDEN TESLİM OLDU
15 Temmuz sonrası Hava Kuvvetleri İstihbarat Başkanı olan Ali Serin’in emir astsubaylığı görevine getirilen Halil S., bu görevi yaparken 2017’de subaylığa geçiş yaptı. Ancak bu süreçte bir FETÖ’cü askerin itirafçı olarak Halil S.’yi fotoğrafından teşhis etmesi üzerine Konya Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturma açıldı. Soruşturma 2017 yılında başlatılırken, Halil S., 2 Şubat 2018’de Konya Emniyet Müdürlüğü KOM Şube Müdürlüğü’ne kendiliğinden giderek teslim oldu. Etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak istediğini belirterek itirafçı olan S., ifadenin ardından serbest bırakıldı.
İHRAÇ EDİLDİ, DAVA AÇILDI
15 Temmuz’dan 1 hafta sonra yanına çağırdı
FETÖ irtibatını itiraf eden ve örgütün mahrem yapılanmasına ile örgüt üyesi askerlere ilişkin bilgiler veren Halil S., örgüt içerisindeki abisi ile en son 2015 Aralık’ta görüştüğünü, bu tarihten sonra örgüt ile irtibatını kopardığını ileri sürdü. FETÖ imamının kendisini ankesörlü hatlardan aradığını kabul eden S., Ali Serin’in emir astsubaylığına getirilmesine ilişkin şu ifadeyi verdi: “15 Temmuz’dan bir hafta sonra Hava Kuvvetleri İstihbarat Başkanlığı görevine yeni atanan Tuğgeneral Ali Serin yanına çağırarak emir astsubaylığını yapmamı istedi. Bu süreçte çevremde duyduğum, bildiğim, gördüğüm ve şahit olduğum FETÖ ile ilgili her türlü olayı Ali Serin paşaya ve birlikte çalıştığı FETÖ soruşturmalarına bakan Yarbay İlker Öztürk’e anlatarak bu hain terör örgütünün TSK içeresinden tamamen temizlenmesine katkıda bulundum. Kendiliğinden teslim olarak tüm bildiklerini anlatanların ifadesi alınarak serbest bırakıldığını gördükten sonra Özkan C. ile birlikte Konya’ya giderek teslim olduk.”