MHP lideri Bahçeli'den Ayasofya mesajı: Artık tüm hesapları bozacağız

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'den Ayasofya mesajı geldi. Bahçeli açıklamasında, "Vakıf malı olan Ayasofya’nın, vakfiyesine muvafık şekilde cami olarak kullanılması milletimizin uzun yıllardır hasreti ve beklentisidir. Aynı zamanda eşsiz bir mimarlık ve sanat abidesi olan Ayasofya’nın ibadete açılması inanç haklarımızın mecburi bir gereğidir. Aksi bir iddia ve ileri sürülecek ifade hükümsüz ve temelsizdir. Artık söz dinleyen değil sözü dinlenen, üzerinde hesap yapılan değil hesapları bozan bir ülke gerçeğine herkes alışmalı, buna saygı duymalı, sonuçlarına hazır olmalıdır" dedi. Bahçeli, "Küstah bir dille, 'Türkler Ayasofya’yı ibadete açmaya cesaret edemezler' diyen Yunanistan Başpiskoposu, bundan sonra ağır bir mahcubiyet ve mağlubiyet travmasına gömülecek, nifak saçan ağzını bıçak bile açamayacaktır" ifadelerini kullandı.

​MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli

MHP lideri Devlet Bahçeli, MHP Genel Merkezi'nde düzenlenen partisinin Belediye Başkanları Toplantısı'nın ardında yaptığı yazılı açıklamada, belediyecilikte "Halka hizmeti Hakk'a hizmet' gören bir anlayışla "Üretken Belediyecilik" ilkesini esas aldıklarını belirtti.Belediye yönetimlerinin demokratik süreçlerin en önemli etapları arasında olduğunu vurgulayan Bahçeli, hiçbir belediye yönetiminin milli iradenin takdir ve teveccühünü istismar ve inkar yanlışına sapmaması gerektiğe dikkati çekti.

GÜNDEM
Necip Fazıl'ın sesinden "Bugün mü yarın mı bilemem fakat Ayasofya açılacak"

"Belediye imkanlarını terör örgütü lehine seferber eden bölücülerin görevlerinden derhal uzaklaştırılmaları, emanetin ise tekrardan millete tevdi, adalet ve ahlakın zorunlu bir gereğidir. Türk milleti hakkını ve hukukunu uyanık bir şuurla muhafaza edecektir. Karanlık ve kirli ilişkilere gömülmüş, terör örgütü PKK'nın fiili kontrolüne girmiş HDP'li bazı belediye başkanlarının hukuki tedbir yoluyla görevlerinden uzaklaştırılıp yerlerine kayyum atanması çok doğru ve yerinde bir karardır. Bu kapsamda kayyum atanmasını eleştirip, yapılan idari tasarrufu demokrasi ayıbı olarak değerlendiren sorumsuz ve işbirlikçi siyasetçilerin işlenmiş ağır suçların bir parçası oldukları da bir başka gerçektir."

GÜNDEM
Yunan Başbakan Miçotakis'ten hadsiz sözler: Türkiye'nin Ayasofya kararı AB'yle ilişkilerini de etkileyecek

"PKK'ya yardım ve yataklık yapanlar arızalıdır"

Suçu ve suçluyu övmenin, rezalet ve melaneti benimsemenin hiç kimseyi şeref sahibi yapmayacağını, tam tersine millet nezdinde zora sokarak ağır şekilde sorgulatacağını aktaran Bahçeli, "Belediye başkanlığı millete ihanetin kılıf ve kisvesi olamayacaktır. Zillet İttifakı'nı oluşturan sığ ve sığıntı partilerin ağız birliği halinde kayyum atamalarına tepki göstermeleri kontrolsüz savrulma halinin teyididir. PKK'ya yardım ve yataklık yapan belediye başkanlarını sırf sandıktan çıktılar diye savunmak ve sahiplenmek ayıplı, arızalı, alacalı bir siyasettir." değerlendirmesinde bulundu.

GÜNDEM
Dünyanın gözü Ayasofya'da: Yerli ve yabancı medya kuruluşları yoğun ilgi gösteriyor

GÜNDEM
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan yürekleri titreten Ayasofya paylaşımı

"567 yıldır devam edegelen fetih sürecimiz yeni bir safhaya geçmiştir"

Ayasofya Camisi'nin tekrar ibadete açılmasının kesif ve kesin iradenin en can alıcı muhassalası olduğunu beyan eden Bahçeli, şunları belirtti: "Vakıf malı olan Ayasofya’nın, vakfiyesine muvafık şekilde cami olarak kullanılması milletimizin uzun yıllardır hasreti ve beklentisidir. Aynı zamanda eşsiz bir mimarlık ve sanat abidesi olan Ayasofya'nın ibadete açılması inanç haklarımızın mecburi bir gereğidir. Aksi bir iddia ve ileri sürülecek ifade hükümsüz ve temelsizdir. Ayasofya'nın, vakfeden kutlu ecdadımızın emaneti doğrultusunda kesintisiz cami olarak kullanılması bağlılık ve vefayla yerine getirilmesi şart olan tarihi bir sorumluluktur.

"Ayasofya özelinde ikaz dolu mesajların verilmesi nafile bir çabadır"

MHP Genel Başkanı Bahçeli, açıklamasında, şu görüşleri paylaştı: "Ayasofya Camisi'nin Müslüman gönüllerle buluşması İslami ve tarihi bir sorumluluk olmanın yanında egemen devlet müktesebatımızın, bağımsızlık prensibimizin bihakkın gerek ve şartıdır. Türkiye onun bunun dayatmalarıyla tarihi gerçeklerine sırt çevirmeyecektir. Kudüs'te menfur senaryoları tedavüle sokanların Ayasofya özelinde bize ikaz dolu mesajlar vermesi nafile bir çabadır. ABD yönetiminin 'Hayal kırıklığı' yorumu cibilliyetsiz ve ciddiyetsiz bir ithamdır."

"ABD, Türkiye'yi sıkıştırmak maksadıyla hamle üstüne hamle yapmaktadır"

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "1987'den 2019'a kadar silah ambargosu uyguladığı Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'ne, birden bire askeri eğitim desteği vereceğini ve kaynak sağlayarak güvenlik ilişkilerini geliştireceğini duyuran ABD, Türkiye'yi sıkıştırmak maksadıyla hamle üstüne hamle yapmaktadır. Doğu Akdeniz ve Libya’da bütün muhasım odakları karşısına alan ülkemizin tarihi ve egemen haklarını koruma gayesi varoluş onurudur." ifadelerini kullandı.

"İnanç hakkı insan hakkıdır"

Bir yazarın "Ayasofya’yı yeniden camiye çevirmek dünyanın geri kalanına artık seküler değiliz demektir" ifadesinin "mesnetsiz sızlanma" olduğunu ifade eden Bahçeli, şunları aktardı: "Böylesi köksüzler düştükleri aidiyet krizinde hamiyet ve haysiyet imhası yaşamışlardır. 'Osmanlı hukuku Cumhuriyet hukukunun yerine geçti' diyen sözde akademisyenler de aslında cehaletlerinin ve ideolojik taassuplarının kurbanı olmuşlardır. İnanç hakkı insan hakkıdır. Bunu tasdik ve tasvip etmeyen insanlık değerlerine düşmandır. Bunun hilafına her söz, her tavır, her eylem boşluktadır, hukuken de ağır kusurludur."

Yunanistan Başpiskoposunun kontrol dışı hezeyanlarının hiçbir şey değiştirmediğini bildiren Bahçeli, şu ifadeleri kullandı:

"Milletimiz ne istiyorsa, neyi umuyorsa o yapılacaktır"

Bahçeli, baro başkanlarının Kuğulu Park'taki nöbetlerine ilişkin, şunları kaydetti: "Lafa gelince çoğulcu demokrasi yanlısı olduğunu iddia edenlerin, sıra çoklu baro sistemine gelince eleştiri oklarını fırlatmaları abes bir tenakuzdur. Baroların demokratikleşmesi bazı kesimleri neden ürkütmektedir? Avukatların Marksist-Leninist yasa dışı örgütlerin ve bilhassa CHP'nin tasallutundan kurtarılıp özgürleşmeleri niye yanlış görülmektedir? Çoklu baroyla birlikte baroların siyasileşeceğini iddia edenler, bugünkü şartlarda baroların siyasetten başka ne iş yaptığını hangi ara itiraf edeceklerdir? Yollarda yürüyen, duvar diplerinde bekleyen, parklarda nöbete giren bazı barolar, şimdiye kadar vatan ve millet için hangi fedakarlıkları yapmışlardır? Hukukun üstünlüğü temelinde yükselen bir devlette, suç ve suçluyla amansız mücadelenin sürdüğü bir dönemde, 140 bine yaklaşan avukat sayısı hiç sorun edilmeyecek midir?