Türk Arap Medya Derneği ve Cemal Kaşıkçı Dostları Derneği, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Ali Emiri Efendi Kültür Merkezi'nde Kaşıkçı'yı anma etkinliği düzenledi.
Etkinlikte Cemal Kaşıkçı Dostları Derneği adına konuşan Nur, şu ifadeleri kullandı:
Nur, Kaşıkçı'yla 35 yılı aşkın dostlukları olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
Elem ve keder içinde olduklarını dile getiren Nur, bu acının sonunda bir rahmetin ve zaferin ortaya çıkacağını söyledi.
Eymen Nur, Kaşıkçı'nın değerlerini taşıyan ve benimseyen insanlar için zaferin geleceğini aktararak, "Onun ardından bir cenaze namazı kılınsın istedik. Medine'de bir kabri olsun, ona dua edelim istedik. Fakat bizi bundan mahrum bıraktılar. Konsolosun binasının Cemal Kaşıkçı'ya kabir olarak tahsis edilmesini istiyoruz. Cesedinin, vücudunun parçası orada bulunuyor. Türkiye hükümetine bu çağrıyı yapıyoruz. Orayı satın alacağız. Suçlu ve yalancı konsolosun evinin ve sokağının 'Cemal Kaşıkçı' olarak isimlendirilmesini, bu evin bize tahsis edilmesini veya satılmasını istiyoruz."
"DEAŞ'a benzer bir yöntemle bu suçu işlediler"
Nobel Barış Ödülü sahibi aktivist Tawakkol Karman ise Kaşıkçı'nın öldürülmesinde Suudi Arabistan'ın egemen makamlarının tamamının parmağı olduğunu ileri sürerek, "Net olarak söyleyebiliriz ki Suudi Arabistan'ın resmi kurumları bir şekilde bu suça dahil oldu. DEAŞ'a benzer bir yöntemle bu suçu işlediler. Suudi Arabistan ahlaki ve siyasi anlamda da büyük bir baskı altına girdi. Bir devlet nasıl bir terör organizasyonu geliştirebilir ki?" diye konuştu.
Cinayette dahli olanların bunu reddettiğini savunan Karman, şu değerlendirmelerde bulundu:
Eski Tunus Cumhurbaşkanı Munsif el-Merzuki'nin bir video mesaj gönderdiği anma etkinliğinde Yenişafak gazetesi yazarı Kemal Öztürk, Mısır ve Tunus'un eski parlamenterleri de Kaşıkçı için adalet çağrısı yaptı.
Kaşıkçı'nın nişanlısı Hatice Cengiz de anma etkinliğine katıldı.
Öte yandan Cemal Kaşıkçı Dostları Derneği de etkinlik için bir bildiri yayımladı.
Cemal Kaşıkçı'nın öldürülüşünün kırkıncı gününe gelindiğine dikkati çekilen bildiride, şu ifadelere yer verildi:
Ilımlı çözümlerin kabul edilmeyeceğine vurgu yapılan bildiride, şunlar kaydedildi:
"Sadece cinayeti işleyen alt tabanın yargılanmasıyla tatmin olmayacağız. Bu cinayeti emreden, takip eden, teşvik eden daha sonra cinayeti bastırmaya çalışan o ana suçlunun yargılanmasına kadar susmayacağız. Bu konuda sürecin başından itibaren Türkiye'ye sergilemiş olduğu çabadan dolayı teşekkür ediyoruz. Cinayeti ve cinayeti işleyenlerin fotoğraflarını, isimlerini, hareket yönlerini hızlıca açığa vurmasını ve cinayete teşvik eden kişileri tespit etme konusundaki çalışmalarından dolayı Türkiye'yi tebrik ediyoruz. Bizler Cemal Kaşıkçı'nın dünyadaki dostları olarak sair araçlarla bu cinayete neden olan rejimi açığa vurmak için elimizden geleni yapacağız. Bu cinayete ortak olan diğer rejimleri ifşa edeceğiz. Çünkü bu tür cinayetler tekrar işlenebilir. Bununla ilgili sair hükümet ve uluslararası kuruluşlara haykırıyoruz. Bu katil rejimin derhal çevrelenmesi, yargılanması ve ayıklanması gerekmektedir. Bu şekilde değerleri, örf ve adetleri, insani ve uluslararası kanunları önemseyecek, kendi milletinin ifade özgürlüğüne saygı duyacak, diğer milletlerin sonunu belirlemekten vazgeçecektir."