Ankara Cumhuriyet Başsavcılığından yapılan yazılı açıklamada "6, 7, 8 Ekim 2014 tarihlerinde, ülke genelinde 'Kobani' olayları olarak bilinen terör amaçlı eylemlerde PKK/KCK terör örgütü sözde yöneticileri, örgütün gençlik yapılanması, kadın yapılanması ve şehir silahlı yapılanması ile HDP MYK üyeleri ve eş başkanlarınca sosyal medya hesapları ile PKK/KCK terör örgütünün bazı basın yayın organlarında, Fırat Haber Ajansı ve gençlik yapılanması, kadın yapılanması vb üzerinden halka sokağa çıkıp terör eylemleri gerçekleştirmeleri yönünde çok sayıda çağrı yapıldığı" belirtildi.
Açıklamada, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki iller başta olmak üzere 35 il, 96 ilçe ve 131 yerleşim yerinde 6 Ekim 2014'te başlayarak 7, 8, 9 Ekim 2014 tarihlerinde barikatlar kurmak sureti ile yolların kesildiği, uzun namlulu silah, molotof kokteyli, havai fişek, taş ve sopalarla kamu binalarına ve araçlarına, vatandaşların ikametlerine, iş yerlerine ve araçlarına zarar verildiği, çok sayıda vatandaşın ve kolluk kuvveti mensubunun yaralandığı terör olayları sonucu 37 vatandaşın hayatını kaybettiği bildirildi.
Terör eylemlerine dayalı cinayetlerin 7 Ekim 2014'te işlenmeye başlanmasına karşın bu yöndeki çağrıların kararlı şekilde 8 Ekim 2014'te de devam ettiğinin görüldüğü aktarılan açıklamada, olaylar sırasında 37 nitelikli adam öldürme, 29 adam öldürmeye teşebbüs, 3 bin 777 mala zarar verme, 25 alıkoyma, 395 hırsızlık, 15 yağma, 308 iş yeri ve konut dokunulmazlığını ihlal, 13 Türk bayrağını yakma, 7 Atatürk'ü Koruma Kanunu'na muhalefet suçunun işlendiği, ayrıca 326 güvenlik görevlisi ile 435 vatandaşın yaralandığı kaydedildi.
Açıklamada, "Ülke genelinde meydana gelen eylemlerde sokağa çıkma çağrısı yapan PKK/KCK terör örgütü ve sözde örgüt yöneticileri ile bazı siyasi parti yönetici ve partililer hakkında, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığımız Terör Suçları Soruşturma Bürosunca 2014/146757 sayı ile soruşturma başlatılmış, soruşturma kapsamında Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ Şenoğlu tutuklu bulunmakta olup gelinen aşama itibarıyla Ankara merkezli 7 ilde, 25 Eylül 2020 tarihinden geçerli olmak üzere 82 şüphelinin gözaltına alınmasına karar verilmiştir.Karar gereği şüphelilerin yakalanmasına yönelik çalışmalara Ankara İl Emniyet Müdürlüğü TEM Şube Müdürlüğü ekiplerince devam edilmektedir." ifadeleri kullanıldı.
'6-7 EKİM OLAYLARI'NDA NE OLMUŞTU?
HDP Merkez Yürütme Kurulu'nun çağrısı üzerine 6-7 Ekim 2014'te Aynularab (Kobani) bahanesiyle YPG/PKK yandaşlarının gerçekleştirdiği, 2 polisin şehit olduğu ve 31 kişinin yaşamını yitirdiği şiddet olayları meydana gelmişti.
HDP Merkez Yürütme Kurulu tarafından 6 Ekim 2014'te yapılan açıklamanın ardından terör örgütü YPG/PKK yandaşlarının Aynularab (Kobani) bahanesiyle 35 ilde gerçekleştirdiği şiddet olaylarında 2 polis şehit oldu, Diyarbakır'da Kurban Bayramı dolayısıyla yoksullara kurban eti dağıtan Yasin Börü ve üç arkadaşının da aralarında bulunduğu 31 kişi hayatını kaybetti, 221 vatandaş ile 139 polis yaralandı.
OLAYLARIN DEVLETE MALİYETİ 300 MİLYON LİRANIN ÜZERİNDE
Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde sağlanan huzur ve güven ortamına büyük zarar veren şiddet eylemleri, can ve mal kayıplarının yanı sıra bölgenin ekonomisine, turizmine ve sosyal hayatına da büyük darbe vurdu.
DİYARBAKIR'DA 12 KİŞİ HAYATINI KAYBETTİ
Diyarbakır'da yaşanan saldırılarda Yasin Börü ve arkadaşlarının da aralarında bulunduğu 12 kişi hayatını kaybetti, 65 vatandaş ile 14 güvenlik görevlisi yaralandı.
Kentte 144 özel bina ve iş yeri, 16 kamu binası, 6 av bayisi, 17 özel ve kamu bankası, 4 okul, bir müze, 88 özel araç, 40 kamu aracı, bir parti binası ve 36 MOBESE kamerası zarar gördü. Gözaltına alınan 189 kişiden 45'i tutuklandı.
YASİN BÖRÜ VE ARKADAŞLARI VAHŞİCE KATLEDİLDİ
DEAŞ üyesi oldukları iddiasıyla binadan atılan gençlerin cesedine işkence yapıldı, ayrıca 16 yaşındaki Börü'nün üzerinden arabayla geçildi, Ahmet Dakak'ın başı taşla ezildi.
Cesetleri yakılan ve tanınmayacak hale gelen çocuklar, aileleri tarafından güçlükle teşhis edilebildi. Olaylardan şans eseri yaralı kurtulan ve arkadaşlarının vahşice öldürülmesine tanıklık ettiği için psikolojisi bozulan Yusuf Er, Diyarbakır dışındaki bir hastanede tedavi gördü.