İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun kıyımından geçen işçiler, İBB’nin Saraçhane’deki binası önünde başlattığı oturma eylemini sürdürüyor. İşten çıkarılanların bir bölümü gece evlerine dönerken, kalan bir grup ise protestolarını sabaha kadar devam ettirdi. Yeni Şafak olarak kalabalık bir ekiple önceki geceyarısı saat 02.00’da nöbetteki işçileri ziyaret ettik. İşçilerin bir kısmını 15 Temmuz Şehitleri için oluşturulan anıtın yakınında yere serdiği karton kağıtlar üzerinde uyurken bulduk. Ayakta olanlar ise hem işten çıkarılış süreçlerini anlattı, hem de bazı sendika ve siyasetçilere sitem etti.
SAHİP ÇIKAN OLMADI
İçlerinde her politik görüşten insanın bulunduğu işçiler, konuştuğumuz an itibariyle Esenler Belediye Başkanı Tevfik Göksu dışında kendilerini ziyaret eden kimse olmadığından dert yandı. CHP, MHP ve AK Parti dahil vicdan sahibi herkesten destek beklediklerini ifade eden işçilerin sitem ettiği diğer adres ise sendikalar. Türk-İş, Hak-İş, DİSK gibi farklı sendikalara üye olan işçiler Hak-İş dışında kendilerine kimsenin destek olmadığını aktardı.
İMAMOĞLU ŞOV PEŞİNDE
Çoğu evli olan işçilerin diğer bir sitemi de belediyeler ve parti teşkilatlarına oldu. Temel ihtiyaçlarının karşılanması için girişimlerde bulunduklarını ancak cevap alamadıklarını belirten işçiler, kendilerini sahipsiz hissettiklerini belirtti. İşçileri şoke eden bir diğer durum da Ekrem İmamoğlu’nun tavrı. İşçilerin verdiği bilgilere göre İmamoğlu işçilerin bulunduğu yere bir mobil gıda aracı göndererek şov yapmak istemiş. İşçiler aracın İBB’den geldiğini fark ettikleri an “bizimle dalga mı geçiyorsunuz” diyerek bu girişimi geri çevirmiş.
ÇOCUĞUNUN KUMBARASINI KIRDI
İşçilere görüşlerini sorduğumuzda ise insanı üzen cevaplar aldık. Kendisini “Atatürkçü” olarak tanımlayan Münir Beydili (28) yakın zamanda ev kredisi çektiğini, zaten büyük sıkıntı içerisinde olduğunu, son kararla da iyice yıkıldığını aktardı. “Buraya gelmek için param yoktu” diyen Beydili, “Çocuğumun kumbarasını kırmak zorunda kaldım” diyerek cebinden çıkardığı bir avuç bozuk parayı gösterdi. Size “AK Parti trolü diyorlar. Sosyal medya hesabından CHP’lilere hakaret etmişsiniz” dediğimiz Beydili, paylaşımlarını göstererek iddiaların yalan olduğunu söyledi.
ÖNÜMÜZE KEMİK DÖKTÜLER
İstanbul Güvenlik’ten çıkartılan 33 yaşındaki Ferhat Şengül ise nasıl eziyet edildiğini anlattı. Şengül, “Evliyim 2 çocuğum var. Sadece ekmeğimizi istiyoruz. Onlar sıcak yataklarında yatarken, biz ekmeğimize sahip çıkmak için burada sabahlıyoruz. Parti, siyaset fark etmiyor. Bizim parti tutma gibi bir lüksümüz de yok. Seçim sonrası bir parkta nöbet tutarken, ‘mazbatanın şerefine’ diyerek önümüze bir poşet kemik döktüler. “İmamoğlu geldikten sonra ilk işimiz sizi işten attıracağız” dediler. Ve biz işten çıkarıldık” diye konuştu.
AİLEME SÖYLEYEMEDİM
İstanbul Güvenlik’teki işine son verilen 33 yaşındaki Cankat Çelik, “Siyasetle hiçbir işimiz olmamasına rağmen bizi tehdit ettiler. Mangal yakanları veya motorlu araçları uyardığımızda partizan olduğumuzu söyleyip ‘Siz Tayyip’in köpeğisiniz’ diye bizi parkta taşlayanlar bile oldu. Buna rağmen çalıştık. Bize bankamatik memuru diyorlar. Zararlı olmasına rağmen GPS kemerleri takıyoruz, çalıştığımız yerler sürekli kameralarla izlenen bölgeler. Buna rağmen bizi çalışmamakla suçladılar. İşten çıkartıldığımı utancımdan eşime daha bugün söyleyebildim” dedi.
MÜCADELE YENİ BAŞLIYOR
Geceyarısı “ekmek nöbeti” tutan İBB işçilerine destek veren Hizmet-İş Sendikası İstanbul 8 No’lu Şube Başkanı Taner Duran, hak mücadelelerinin büyüyerek devam edeceğini ifade etti. Duran “Şu an bireysel olarak günübirlik eylemler devam ediyor. Pazartesiden (yarın) itibaren yasal izinleri alarak düzenli bir şekilde eylemlerimizi başlatacağız. Mücadeleye devam edeceğiz. Ama özellikle kendi üyeleri olmasına rağmen DİSK ve Türk-İş’e bağlı sendika yöneticilerinden hiçbirini burada göremedik. Özellikle 23 Haziran’dan sonra Hak-İş’ten zorla istifa ettirilip kendi sendikalarına üye yaptırdılar. Ama yine de işten çıkartıldılar. Pazartesiden itibaren üyemiz olsun olmasın, bütün arkadaşlarımıza yardımcı olacağız ve mücadele edeceğiz” dedi. Duran, Bolu’da işten çıkarılan işçiler için Ankara’ya yaptıkları yürüyüşü hatırlatarak “Bazı şeyleri söylemek için erken ama ne gerekiyorsa yapacağız” ifadelerini kullandı.