Aileler adına açıklama yapan ve 3 yıl önce kaçırılan oğlu Yusuf için evlat nöbetini sürdüren Celil Begdaş, şehitlerin ismini sayarak, "Hani bunlar Kürt öldürmüyordu. Vedat Kürt, Adil Kürt, Müslüm Kürt. Hepsi Kürt’tü. Ama onları kahpece şehit ettiler" dedi.
Diyarbakır'da oğlu Mehmet Akar'ın terör örgütü PKK tarafından kaçırıldığını düşünerek HDP Diyarbakır il binası önünde oturma eylemi başlatan Hacire Akar'ın evladına kavuşması, diğer aileler için de umut oldu. Hacire Akar'ın da çağrısıyla çocuklarını bulmak isteyen aileler, 3 Eylül 2019'da HDP binası önünde oturma eylemine başladı. 261 ailenin 895 gündür sürdürdüğü evlat nöbetinde Hacire Akar ile birlikte 34 aile çocuklarına kavuştu.
'Hiçbir zaman unutmayacağız'
Aileler, 13 Şubat 2021'de Gara’da şehit edilen ve 6'sının ailesinin HDP il binası önünde eylem yaptığı 13 polis, asker ve sivili anarak, basın açıklaması yaptı. Aileler adına açıklamayı, 3 yıl önce 17 yaşındayken kaçırılan oğlu Yusuf için evlat nöbeti tutan Celil Begdaş yaptı. Begdaş, buruk bir gün geçirdiklerini belirterek, şunları söyledi:
"Ne yazık ki geçen sene bugün Gara’da 13 şehit verdik. Allah onların haklarını bırakmasın. Kim onlara böyle yaptıysa, Allah onlara beterini yapsın. Biz bütün anne ve babalar olarak oğulları şehit edilen Şeyhmus dayının, Şevket dayının, Cennet ablanın, Sadiye ablanın yanındayız. Her zaman şehit ailelerinin yanındayız. Onları hiçbir zaman unutmayacağız.
Şehitler bizim şehitlerimizdir. Onların mekanı cennettir. Şerefli bir yolda gittiler. Onlar, bunları kahpece şehit ettiler. Hani bunlar Kürt öldürmüyordu. 'Biz Kürt öldürmüyoruz' diyorlar. Vedat Kürt, Adil Kürt, Müslüm Kürt. Biz aileleriyle burada 550 gün beraberdik. Bir aile olmuştuk. Bütün çadır olarak onların yanındayız ve onları hiçbir zaman unutmayacağız. Onlar bizim ailemiz olmuşlar. Yazıklar olsun onlara, yazıklar olsun ki bu HDP’ye, bu şehitlerimize sahip çıkmadılar. Sözün bittiği yerdeyiz. Sadece çocuğuma değil bütün çocuklara sesleniyorum. Bakın görün Kürtleri şehit ettiler. Sizin orada ne işiniz var? Burada anneniz, babanız perişan, siz orada perişan. Kime hizmet ediyorsunuz? Yeter artık anne ve babalarınızın uykuları yok. Gecemiz, gündüzümüz yok.
HDP’ye sesleniyorum, Kılıçdaroğlu’na sesleniyorum, herkese sesleniyorum. Bu aileler nereye kadar gidecek, sonu ne olacak? Kimse bizi siyasette kullanmasın. Biz burada evlatlarımızı istiyoruz. Buradaki bütün anne ve babalar kararlıdır. Biz buradan kalkmayacağız."