15 Temmuz darbe girişimi soruşturması ‘Kızıl Soros’ lakaplı Osman Kavala, CIA ajanı Henri Barkey, firari CHP’li Aykan Erdemir ve ABD-FETÖ irtibat elemanı Metin Topuz’un ardından teröristbaşı Fetullah Gülen’in manevi babası Graham E. Fuller’e uzandı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, ABD istihbarat kurumu CIA’nın eski Ortadoğu masası şefi Fuller hakkında yakalama kararı çıkardı. Müslüman toplumları ‘içeriden’ dönüştürerek etkisiz hale getirmeyi amaçlayan ‘ılımlı İslam’ projesinin de mimarı olan Fuller’in, 15 Temmuz’u Büyükada’dan yönlendiren ekipte bulunduğu belirtiliyor.
TOPLANTIDA O DA VARDI
Savcılık, 17/25 Aralık kumpasını gerçekleştiren Fetullahçı teröristlere talimatı kim ya da kimlerin verdiğine ilişkin yürütülen soruşturmada Gezi olayları ve 15 Temmuz girişimlerinin yanısıra, darbe organizasyonunun yapıldığı Büyükada toplantısını da masaya yatırdı. 15 Temmuz günü Splendid Otel’de, aralarında eski CIA ajanı Henri Barkey’inde bulunduğu çoğu yabancı uyruklu 17 kişi, kalkışmayı buradan yönlendirmiş ve girişimin bastırılması sonrası Büyükada’yı terk etmişti. Otelden ayrılırken resepsiyona, üzerinde ‘Pensilvanya’ yazılı bir çan bırakan Barkey’e Graham E. Fuller’in de eşlik ettiği düşünülüyor.
YUNANİSTAN’A KAÇIRDILAR
Soruşturmayı derinleştiren savcılık sözkonusu toplantının ilk önce Mayıs 2016 tarihinde düzenlenmek istendiğini ancak faaliyetin temmuz ayına ertelendiğini tespit etmişti. Zaten FETÖ de darbe girişimini ilk başta Mayıs 2016 için planlamış ancak daha sonra bu ihanet girişimi Temmuz 2016’ya ertelenmişti. Görev yaptığı dönemde CIA başkan yardımcılığında da bulunan Fuller, 15 Temmuz’un hemen ardından yaptığı açıklamada FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’i ‘evladı gibi’ savunmuş, onun darbe girişimiyle bir ilgisi olmadığını iddia etmişti. Fuller, 1999 yılında ABD’ye yerleşen Gülen’in Yeşil Kart alması için ona resmi olarak kefil olanlardan biriydi. Darbe girişiminin başarısız olmasının ardından Yunanistan’a helikopterle kaçan 8 FETÖ’cünün, yanlarında Fuller’i de götürdüğü iddia edilmişti.
‘DARBEYE TEŞEBBÜS’ SUÇU
İstanbul Başsavcılığı, hakkında yakalama kararı çıkardığı Fuller’e, ‘darbeye teşebbüs’, ‘hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs’, ‘devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal veya askeri casusluk amacıyla temin etme’ gibi suçlamalar yöneltti. Savcılığın talebini değerlendiren İstanbul Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği, Fuller’in görüldüğü yerde yakalanmasına hükmetti. Kararda Fuller’in 15 Temmuz sonrası Türkiye’yi terk ettiğinin tespit edildiği ve firari olduğu tespitinde bulunuldu.