İkinci 'Ergenekon' davasında mahkeme heyeti, eski başbakanlardan merhum Bülent Ecevit'in başbakanlığı dönemini mercek altına alıyor.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde gece geç saatlere kadar devam eden duruşmada sanık ve avukatların taleplerine ilişkin alınan ara kararlar, mahkeme heyetine başkanlık yapan üye hakim Hasan Hüseyin Özese tarafından açıklandı. Heyet, eski Başbakanlardan merhum Bülent Ecevit'in Ankara Başkent Üniversitesindeki tedavisiyle ilgili tüm hastane evraklarının, raporların, varsa film, grafik ve tüm belgelerin istenmesine karar verdi. Bunun yanı sıra üçüncü iddianamede yeralan ifade ve iddiaların inceleneceği belirtildi.
Dönemle ilgili olarak bilgi veren Ecevit'in eski koruma müdür İzmir Milletvekili Recai Birgün, “2001-2002 yılları arasındaki üçlü koalisyon hükümetinin yıkıldığı dönem araştırılmazsa Ergenekon dosyası eksik kalır” dedi.
'SAVCI SÖYLEDİKLERİMİ DİKKATE ALDI'
Dönemi Yeni Şafak'a değerlendiren Birgün, “Ben her zaman Ergenekon davası 2001 ile 2002 Ekim ayına kadar olan dönemi kapsamazsa ve dönemin olaylarını içine almayacaksa davaya şüpheyle yaklaşırım diyordum. Üçlü koalisyon hükümetinin yeraldığı 2001 yılındaki 57. Hükümet dönemi mutlaka araştırılmalıdır. Bu hükümetin yıkılması için iç ve dış operasyonlar yapıldı. Bunları o dönemde de söyledim ama hiçbir savcı 'bu ne diyor, bir araştıralım' dememişti. Ergenekon savcısı söylediklerimi dikkate aldı ve beni ifade için çağırdı” dedi.
Birgün, o döneme yakından şahitlik ettiğine de dikkat çekerek, “Ben o dönemde birşeyler yapıldığına inanıyorum. Ergenekon davasına bakan mahkeme bu sürece el attı. Benim gibi kafasında soru işareti olanlara umut oldu. Belki davadan çok birşey çıkmayabilir. Çünkü bu konularla ilgili olarak bilgi ve belge bulmak zordur. Ama araştırılması bile bir ilerlemedir” diye konuştu.
'HASTANEDEN ÇIKINCA İYİLEŞME OLDU'
Ecevit'in rahatsızlığı ile ilgili olarak da bir değerlendirme yapan Birgün, “Hastanede tedavi görürken iyileşme sürece sürekli olarak erteleniyordu. Ancak biz hastaneden beyefendiyi çıkardıktan sonra iyileşme oldu. Ben savcının sorduğu tüm soruları da cevaplandırdım” dedi. Birgün, bazılarının iddia ettiği gibi Bülent Ecevit'i GATA'ya götürmediklerini de belirterek, “Bazı haberlerde Başkent Hastanesi'nden çıktıktan sonra GATA'da tedavi olduğu yazıldı. Alakası yok. Biz beyefendinin tedavisini GATA'da yaptırmadık” dedi.
Recai Birgün o dönem yaptığı açıklamada, 'Dünyada tedaviyi kesip de ayağa kalkan tek insan Bülent Ecevit'ti. Ne zaman tedavi kesildi, ayağa kalktı. O gün yaşananlara da 57. Hükümete yapılan operasyonun bir parçası olarak baktık. 57. Hükümetin iktidardan düşürülmesi için yapılan bir operasyondu' şeklinde beyanlarda bulunmuştu.
POYRAZKÖY İDDİANAMESİ İSTENDİ
Öte yandan, duruşmada, Hasan Ataman Yıldırım'ın talebi üzerine 'Poyrazköy' ve 'Amirallere Suikast' iddianamelerinin ve eklerinin istenmesi kararlaştırıldı. Duruşmayı yarına erteledi. Bu arada, savcının tahliyesini istediği Muzaffer Öztürk'ün, tutukluluğunun devamı yönündeki kararın ardından fenalaştığı görüldü.
SAVCIYA İFADE VERDİ
Recai Birgün, geçen yıl nisan ayında Cumhuriyet Başsavcılığı'na verdiği ifadede, Ecevit'in koruma müdürü olduğu dönemde, hastaneye ilk gittikleri gün Ecevit'e ilerlemiş yaşına rağmen hastanede birçok tetkik ve tahlil yapıldığını, ciddi bir şekilde yorulan Ecevit'in, Mehmet Haberal tarafından gazetecilere açıklamaya zorlandığını anlattı. Birgün, o dönemde medyada sürekli Bülent Ecevit'in hasta olduğu ve devleti yönetemeyeceği şeklinde yoğun propaganda yapıldığını söyledi.