Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, milletin talepleri ve tenkitleri doğrultusunda gerekli değişimi yapacaklarını söyledi.
AK Parti TBMM Grubu’nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 31 Mart seçim sonuçlarını değerlendirerek Gazze konusunda önemli mesajlar verdi. “Sandıktan çıkan takdir hangi yönde olursa olsun saygındır, makbuldür, başımızın üstünde yeri vardır” diyen Erdoğan, “Bu seçimlerin ilk göze çarpan özelliği katılım seviyesinin maalesef düşüklüğüdür. Bunun sebepleri üzerinde hassasiyetle duruyoruz ve duracağız. Katılım oranının düşüklüğü, partimizin oylarını da olumsuz etkilemiştir. Bunun altında yatan nedenleri de en ince detayına kadar analiz ediyoruz” ifadelerini kullandı.
MESAJI DOĞRU OKUMALIYIZ
Demokrasinin “öncelikle halkın iradesini kabullenmek, milletin takdirine boyun eğmek, milletin tercihiyle zıtlaşmamak” olduğunun altını çizmek istediğini dile getiren Erdoğan, şunları söyledi: “Muhalefet gibi rakamları eğip bükerek, tabir yerindeyse kırk dereden su getirerek analizler kasmak bize yakışmaz. Milletin sandıkta verdiği mesajları herkesten önce bizim doğru okumamız, tüm boyutlarıyla objektif olarak bizim değerlendirmemiz gerekiyor.”
MİLLET CESUR ÖZ ELEŞTİRİ İSTEDİ
“Hiçbir komplekse kapılmadan bu muhasebeyi yapmak, gerektiğinde canı pahasına bizim yanımızda duran aziz milletimize karşı görevimizdir. Şurası tartışmasız bir gerçektir ki; milletimiz, bizden kapsamlı, samimi ve cesur bir öz eleştiri yapmamızı istemiştir. Karşımızdaki tablo tevile gerek duymayacak kadar nettir. AK Parti olarak biz de bu tablonun çok iyi farkındayız. Milletimizin mesajlarını baş tacı ederken, sadece
bununla kalmayacak, bu mesajların gereğini de mutlaka yerine getireceğiz."
GÜÇLENEREK DEVAM EDECEĞİZ
“Milletin talepleri ve tenkitleri doğrultusunda kendi bünyemizde gerekli değişimi gerçekleştirecek, daha da güçlenmiş bir şekilde yolumuza devam edeceğiz. Aslımıza, köklerimize, iradesiyle ve desteğiyle bizi bu makamlara taşıyan aziz milletimize, bizi var eden ilkelerimize çok daha sıkı sarılacağız.”
LÜGATİMİZDE BÖBÜRLENME YOK
“Bizim lügatimizde böbürlenme yoktur; millete tepeden bakma, milletle arasına duvarlar örme, mesafe koyma asla ve asla yoktur. Her zaman söylüyorum, biz bu milletin kendisiyiz. Biz, siyaseti birilerine imtiyaz sağlamak, makam, koltuk ve unvan dağıtmak için de yapmıyoruz. Hangi konumda olursak olalım hepimiz, bu makamlarda milletimize ve Türkiye'ye aşkla hizmet etmek için bulunuyoruz. Bu konuda oluşan zafiyetleri süratle gidermek boynumuzun borcudur.”
ŞAHLANIŞIN DÖNÜM NOKTASI
“Bakılmadık, incelenmedik, üstü açılmadık hiçbir nokta bırakmadan, muhasebe ve murakabe sürecimizi neticelendireceğiz. Bize destek olanlarla birlikte sandığa gitmeyenlerin, gidip farklı tercihte bulunan vatandaşlarımızın da mesajlarını, en doğru biçimde okuyacak, değerlendirecek, gelecek dönemdeki yol haritamızı belirlerken bunlardan muhakkak istifade edeceğiz. Partimizin tökezlemesini bekleyen rakiplerimizi asla sevindirmeyeceğiz. Küçük hesaplar ve küçük tuzaklar peşinde koşanların sinsi oyunlarına gelmeyeceğiz. Büyük bir davanın temsilcileri olduğumuzun şuuruyla önümüzdeki dönemi yeni bir şahlanışın dönüm noktası haline getireceğiz.”
Mesajı okur tekrar yola koyuluruz
Bugünlere bir anda gelmediklerini ifade eden Erdoğan, şöyle konuştu: “Biz partilerden bir parti değiliz. Biz dikensiz bir gül bahçesinde de yürümedik, yürümüyoruz. Bu geldiğimiz noktaya düşe kalka geldik. Biz bu noktaya yenilgi yenilgi büyüyerek geldik. Baskılar gördük, zulümlere maruz kaldık, işkencelerden geçtik, hapislerde yattık, darbeler yedik; partilerimiz kapatıldı, yasaklandık, kovulduk, ötelendik, haksızlığa, hukuksuzluğa, zorbalığa uğradık; ancak hiçbir zaman umudumuzu yitirmedik, sabrımızı kaybetmedik, asla ve asla yılgınlığa kapılmadık. Şimdi bakıyorum, AK Parti'nin son yerel seçimde aldığı oy oranları üzerinden bir taraf sevinç çığlıkları atıyor, bir taraf olumsuz, karamsar bir tablo çiziyor. Şunu çok net ifade etmek isterim, bunlar, AK Parti'nin nasıl bir parti olduğunu anlamamışlar. Şunu herkes görsün ve bilsin; biz ‘Bitti’ demeden hiçbir şey bitmez. Biz bu ülkenin en dinamik partisiyiz. Heyecanımız
ilk günkü gibi dipdiri.”
BURADAN SİZE EKMEK ÇIKMAZ
“Biz seçmenin mesajını okuruz, doğru okuruz, gerekeni yaparız, arızaları düzeltir, eksikleri giderir, tekrar yola koyuluruz. Kimse sevinmesin, kimse umutlanmasın, kimse farklı hevesler peşinde koşmasın. Biz buradayız, sapasağlam, dimdik, en güçlü halimizle, Elhamdülillah, ayaktayız. Milletin dışında hiç kimsenin yönlendirmesine ihtiyacımız yok. Partinin ilgili kurulları her türlü detayı değerlendiriyor. Buradan muhalefete de ekmek çıkmaz; AK Parti üzerinden kendilerine şahsi ikbal devşirme emelleri olanlara da ekmek çıkmaz. Menzile kilitlenmiş ok misali hedeflerimize odaklanacağız. Çok açık söylüyorum; bu harekette şımarıklık olamaz. Muhasebemizi yapar, hatalarla aramıza mesafeyi koyar, 'Nerede kalmıştık' der ve kaldığımız yerden yolumuza daha güçlü bir şekilde revan oluruz. Sandıktan çıkan mesajlar ve yaptığımız değerlendirmeler ışığında gerekli adımları atmaya başlıyoruz.”
CHP’nin hazımsızlığı ayyuka çıktı
Hatay'a özel bir parantez açmak durumunda olduğunu söyleyen Erdoğan, Hatay'ın, 6 Şubat depremlerinden beri en çok örselenen, siyasi tartışmalara meze edilen şehir olduğunu dile getirdi. Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Cumhur İttifakı'na ve AK Parti'ye duydukları güven dolayısıyla Hatay'ımıza ve Hataylı vatandaşlarıma özellikle teşekkür ediyorum. Ancak ana muhalefet partisinin, Hatay'ın iradesini gasbetme girişimleri son dakikaya kadar devam etmiştir. Yüksek Seçim Kurulunun baskı altına alınması dahil her yol denenmiş, 'ölülere oy kullandırıldığı' gibi akla ziyan pek çok yalan söylenmiştir. CHP'nin milli irade hazımsızlığı ayyuka çıksa da YSK bu hezeyanlara karşı son noktayı koymuştur. Önümüzdeki dönemde şehrimizi ziyaret ederek, Hataylı kardeşlerimize teşekkürlerimizi bizzat ifade edeceğiz.”
Kabine görevinin başında
Seçim sonuçlarından herkesin kendisine göre dersler çıkaracağını, elbette kendi iç muhasebesini yapacağını ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti: “Sonuçlara bakarak, bunun bir yerel seçim olduğunu unutup şımaranlar, pervasızlaşanlar, hatta farklı heveslere kapılanlar olduğunu görüyoruz. Adeta bir genel seçim havasına girmek suretiyle sanki ülkeyi yöneteceklerini zanneden zavallılar... Birileri kendilerince, 'yerel iktidar', 'merkezi iktidar' diye Türkiye'de ikili bir yapı ihdas etmeye çalışıyor. Bu tarz söylemler, 'DEM'lendikleri' ittifak ortaklarına diyet borcu ödeme hamleleri değilse, ham bir hayalden ibarettir. 81 ilimizde tek bir iktidar vardır, o da 14-28 Mayıs seçimleriyle milletin ülkeyi yönetme vazifesi verdiği Cumhurbaşkanı ve kabinesidir. Dün, 16'ncı toplantısını yaptığımız kabinemiz de görevinin başındadır.”
Filistin hassasiyetimiz sorgulanamaz
Terör devleti İsrail’in, 7 Ekim'den bu yana, hem Gazze'de, hem Batı Şeria'da insanlık dışı bir soykırım icra ettiğini hatırlatan Erdoğan, şunları söyledi: “Şimdi, seçim sürecinde de seçim sonrasında da birtakım merkezlerden, şahsıma ve partimize yönelik bazı insafsız, izansız ithamlarda bulunuldu. Bu ithamların, bu alçak iftiraların, üzülerek söylemeliyim ki, bazı çevrelerde karşılık bulduğunu, hatta bize karşı kullanıldığını da gördük. Birileri, yalan olduğunu bal gibi bildikleri iddialar üzerinden bizi, partimizi, hükümetimizi ve Türkiye Cumhuriyeti devletini töhmet altında bıraktı. Hatta bazı sözde partiler ne yazık ki bu konuda bizim nasıl tavır takındığımızı bildikleri halde bizi kalkıp eleştiri yağmuruna tuttular. Bakınız bunu gerçekten söylemek istemezdim. Bunu söylemeye gerek duymazdım ama mecbur kaldım. Hiç kimse, ne şahsımın ne de bu kutlu kadronun Filistin meselesindeki hassasiyetini sorgulayacak kalibrede, kapasitede değildir. Bizim hayatımız Filistin mücadelesiyle geçmiş, bizim hayatımız Filistin davasıyla anlam bulmuştur. Biz, birileri gibi Filistin'in yerini, Gazze'de yaşanan zulmü, Filistinli kardeşlerimize yönelik işgal ve katliam politikasını 7 Ekim'de öğrenmedik. Yarım asrı bulan siyasi hayatımızın her bir safhasında Filistin'i kutlu bir emanet gibi daima yüreğimizde taşıdık.”
Kuvayımilliye ne ise Hamas odur
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Filistin konusunda şöyle devam etti: “Unutmayın, 12 Eylül darbesi, Konya'daki Kudüs mitinginin ardından geldi. Unutmayın, 28 Şubat darbesi, Sincan'daki Kudüs Gecesi'nin ardından geldi. Unutmayın, MİT'e yapılan operasyon, 17-25 Aralık darbe girişimi, 15 Temmuz ihaneti, Siyonizm'in uşağı, vatan haini FETÖ tarafından, bizim Filistin hassasiyetimizi kırmak için yapıldı.”
SUİKAST GİRİŞİMLERİNE BOYUN EĞMEYECEĞİZ
“Burada çok açık ve net söylüyorum: Milli Mücadele sırasında Türkiye'deki Kuvayımilliye ne ise Hamas da işte aynen odur. Bunu söylemenin de bir bedeli olduğunun elbette farkındayız. Böyle bir dönemde hakkı ve hakikati haykırmanın zor olduğunu biliyoruz. Ama bütün dünya bilsin, anlasın, idrak etsin: Ne suikast girişimlerine, ne darbe girişimlerinize, ne ekonomik saldırılarınıza, ne de algı operasyonlarınıza boyun eğeceğiz. Tayyip Erdoğan olarak tek başıma kalsam dahi, Allah ömür verdikçe Filistin mücadelesini savunmaya, mazlum Filistin halkının sesi olmaya devam edeceğim, devam edeceğiz. 14 bin çocuğu öldürdüler, 14 bin çocuk... Bunlar Hitler'i çoktan geçtiler.”
Gurur duyduk
Hamas Hareketi, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın AK Parti TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmadan kısa bir süre sonra yazılı açıklama yaptı. “Kardeş Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Filistin halkına, özgürlük ve topraklarını kurtarma amacıyla verdiği mücadelesindeki tutumlarını çok değerli görüyoruz” ifadelerinin yer aldığı açıklamada Hamas, “Milli Mücadele sırasında Türkiye’deki Kuvay-ı Milliye ne ise Hamas da işte aynen odur” sözlerini takdirle karşıladıklarını ve bundan gurur duyduklarını kaydetti.
Heniye geliyor
Filistin davasını sadece savunmuş değil, bu uğurda çok ağır bedeller de ödemiş bir hareket ve kadro olduklarının altını çizen Erdoğan, Hamas lideri İsmail Heniye’yle görüşeceğini söyledi. Erdoğan, “Hafta sonu Filistin davasının lideri misafirim olacak. Beraber birçok şeyleri dertleşeceğiz, konuşacağız” dedi.
Özal’ın açtığı yoldan gidiyoruz
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, vefatının 31'inci yıl dönümünde 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ı da unutmadı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Özal'ı minnetle, şükranla, özlemle yad ettiğini belirterek “Rahmetli Özal'ın 'çağ atlayan Türkiye' diyerek açtığı yoldan giderek, ülkemize ve milletimize tarihi başarıları yaşatmanın gururunu yaşıyoruz. Rabb'im kendisini cennetiyle, cemaliyle müşerref eylesin diyorum” ifadelerini kullandı.