Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, “(İsrail-Filistin) Bu savaştan daha büyük savaşlar çıkabileceği gibi tarihi bir barış da çıkabilir. Cumhurbaşkanı’mız tarihi bir barışın mümkün olduğuna inanıyor” dedi. Lübnan Dışişleri ve Göçmenler Bakanı Abdallah Buhabib ile Beyrut’ta bir araya gelen Fidan, temasları kapsamında Lübnan Başbakanı Necib Mikati ile de görüştü. Bakan Buhabib ile görüşmesinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuşan Fidan, Gazze’de devam eden insanlık dramının son bulması için çalışmaların aralıksız devam edeceğini vurguladı.
ERTELENDİKÇE BARIŞ GELMEYECEK
Fidan, “Neredeyse uluslararası bir kabul haline gelmiş, 1967 sınırlarına dayalı, iki devletli, Kudüs’ün başkent olduğu bir Filistin devletinin kurulması konusunda artık uluslararası toplumun, ciddi bir adım atma zamanı gelmiştir.” diye konuştu. Filistin devletinin kurulması ertelendikçe bölgeye barış gelmeyeceğine dikkati çeken Fidan, son olayların bunu bir kez daha kanıtladığını dile getirdi.
ARTIK YALANDAN VAZGEÇİN
Fidan, “Uzun yıllardır hegemonik güçlerin elinde bulunan medya gücüyle oluşturdukları algıyla problemin gerçek tabiatını unutturduklarını, hem kendilerine hem dünyanın geri kalanına büyük bir yalan söylediklerini ve bu yalanı da kurumsallaştırdıklarını görmekteyiz, artık buna bir son verme zamanı geldi” ifadesini kullandı. Bu yalanların artık kabul görmediğinin son olaylarla ortaya çıktığını kaydeden Fidan şöyle konuştu: “Bu yöntem, ne İsraillilere ne Filistinlilere güvenlik ve barış getirmiyor, artık bu yalandan yapılan haksızlıkların, zulmün kılıflara sokulmasından artık vazgeçilmesi lazım.”
Uyarımıza kulak verin
İsrail-Filistin ihtilafında tanımlamaların değişmesi gerektiğine dikkati çeken Fidan, “Birisinin toprağını işgal ediyorsunuz. İşgal etmekle kalmayıp evine el koyuyorsunuz, yıkıyorsunuz, dışarı atıyorsunuz, sonra bir başkasını getirip oraya koyuyorsunuz, sonra buna da bir terim buluyorsunuz ‘yerleşimci’ diyorsunuz. Bunun adı hırsızlıktır” diye konuştu. “Mescid-i Aksa’yla ilgili hassasiyetlere uluslararası toplumun çok yüksek düzeyde dikkat etmesi gerektiğini vurgulayan Dışişleri Bakanı Fidan, “Yani yıllardır uyarıyoruz. Türkiye tarihi olan, mazisi olan güçlü ve tecrübeli bir devlettir. Yaptığımız uyarılara lütfen kulak verin” dedi.
Filistin için kinetik duruş
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Filistin meselesinin iki tarafın değil iki kampın meselesi haline geldiğine dikkat çekti. “Bu iki tarafa bırakılacak bir konu değil” diyen Fidan, “Gerek İsrail tarafına gerek Hamas gerek El-Fetih tarafına baskı yapacak şekilde garantör devletler sorumluluk üstlenmeli” şeklinde konuştu. Gazetelerin Ankara temsilcilerine gündemi değerlendiren Bakan Fidan, özetle şu değerlendirmelerde bulundu:
ÖNCELİĞİMİZ YAYILMAYI ÖNLEMEK
Bizim önceliğimiz yaşanan çatışmanın coğrafi yayılmasının önlenmesidir. Biz Amerikalılar dahil tüm muhataplarımıza İsraillilerin şu anda sağlıklı düşünemediklerini söylüyoruz. Duygusal ve intikamcı adımlar peşindeler. Biz aslında bu krizden pekala bir barışın da çıkabileceğini düşünüyoruz. Bu iki tarafa bırakılacak bir konu değil. Jeostratejik önemi olan, dinleri, medeniyetleri, kültürleri ilgilendiren bir konu. Oyun bugüne kadar hep böyle kurgulandı, böyle gidiyor. Yani bu da işte herkesin birtakım kınama açıklamaları yaparak insani yardım gitmesine izin vererek herkesin herkesi aldattığı bir oyuna dönmüş durumda Filistin meselesi ama ahlaksızlığından ve yani fıtrata aykırılığından dolayı olayın gideceği bir yer kalmadı artık.
BLINKEN GELMEK İSTİYOR
Aslında (ABD Dışişleri Bakanı) Blinken bizimle görüşmek, buraya gelmek istedi. Ama onun gelmek istediği tarih, benim takvimime uygun değildi. O tarih için ben Mısır ziyaretimi planlamış durumdaydım. Yakında da gelmek istiyor. (İbrahim Mutabakatı) Bu Filistin sorununu ertelemekten veya şekil değiştirmesini sağlamaktan başka bir şey değil. Önemli olan nitelikli argümanlar geliştirmek, nitelikli iletişimde bulunmak ve nitelikli platformlarda bunun arkasına irade koymak. Özellikle İslam dünyasındaki oyuncuları oyuna dahil etmek için çaba harcamak gerekiyor. Bunların ortak sinerjisini oluşturup bir kinetik duruşa dönüştürmek, sistemik bir çalışma gerektiriyor. Çabamız bu yönde.