SAÜ Afet Yönetim Uygulama ve Araştırma Merkezi ile Jeofizik Mühendisliği bölümünce hazırlanan ilk değerlendirme raporunda, depremin dalga şekli analizi sonuçlarının normal faylanma sonucu oluşmuş deprem görüşünü desteklediği belirtildi.
Bu açıdan 2020 Kuşadası Körfezi Depremi'nin oluşumunun bir sürpriz olarak düşünülemeyeceği ifade edilen raporda, "2017 Karaburun-Midilli ve 2017 Gökova-Bodrum depremlerinin dış merkezleri civarındaki ve Kuşadası Körfezi’ndeki depremler dikkat çekicidir ve belki de gelecekte oluşacak adı geçen depremlerin ayak sesleridir. Bu gözlem, depremlerin izlenmesinin, kayıt altına alınmasının, deprem bilim çalışmalarının ve bu konuda yetişmiş uzmanların önemini gözler önüne sermektedir." denildi.
Her an tetikte olmak gerekiyor
"Ne zaman ve nerede olacağı" sorularının deprem biliminin şimdiki birikimiyle cevaplanamadığı vurgulanan raporda, şunlar kaydedildi:
"(Depremler) Olabilecekleri uzay ve zaman ortamı başarı ile daraltılabilmektedir. Türkiye'de bu başarıyı sınırlayan en önemli unsur yeterince deprem bilimcinin yetiştirilip, bu konuda gayret vermesinin sağlanmasında görülen aksaklıktır. Bu kadar çok yıkıcı depremin olduğu Türkiye'de deprem bilimci sayısı parmakla sayılacak kadar azdır. Depremin ne zaman ve nerede olacağının belirlenmesinden çok, deprem her an olacakmış gibi hazır olmak ve gerekli tedbirleri almak en doğru hareket tarzı olacaktır."