Darbeci Yaver'in 'abi'si: Darbeyi evimde konuşmuşlar

15 Temmuz darbe girişiminde Genelkurmay Başkanı Akar'ın emir subayı Yarbay Levent Türkkan'ın “Abi” dediği Muhammet Uslu'nun ifadesine ulaşıldı. Uslu ifadesinde, "15 Temmuz tarihinden bir gün önce yani perşembe günü benim haberim olmadan Selahattin Abi benim evime gelip salonda birileriyle görüşme yapmışlar" dedi.

Yeni Şafak

FETÖ darbe girişimi soruşturmasında itirafçı olan Genelkurmay Başkanı Akar'ın emir subayı Yarbay Levent Türkkan'ın “Abi" dediği Muhammet Uslu, irtibatlı olduğu FETÖ'cülerin kod adlarını ve bildiği isimlerini savcıya verdi.

Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ)/Paralel Devlet Yapılanması (PDY) mensubu subayların 15 Temmuz gecesi darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında itirafçı olan Cemaat (FETÖ) 'abi'sinin ifadesi ortaya çıktı. Habertürk'te yer alan habere göre, Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar'ın itirafçı olan emir subayı Yarbay Levent Türkkan'ın “Abi" dediği Başbakanlık Özel Kalem Müdürlüğü'nde çalışan 'Murat' kod adlı Muhammet Uslu, irtibatlı olduğu FETÖ'cülerin kod adlarını ve bildiği isimleri savcıya verdi. Çoğu asker olan 22 kişiyle irtibatı olduğunu itiraf eden Uslu, Cemaat 'abi'si olduğunu da kabul etti. İşte Uslu'nun ifadesi:

"Asıl işim öğretmenlik"

Fethullah Gülen Cemaati mensubuyum. Cemaat içerisinde 'abi' tabir edilen konumdayım. Halihazırda Başbakanlık Özel Kalem Müdürlüğü'ndeki büroda memur olarak görevlendirildim. Bana, Başbakan'a gelen davetiyeleri özel kalem müdürüne sunma görevi verilmişti. 3 haftadır orada çalışıyorum. Asıl kadrom Milli Eğitim Bakanlığı'ndadır. Milli Eğitim Bakanlığı'nda müsteşarlık katında uzman yardımcısı olarak çalışmaktaydım. Esas mesleğim öğretmenliktir. Milli Eğitim Bakanlığı'ndayken Ercan Demirci ve Ahmet Emre Bilgili isimli müsteşar yardımcılarına bağlı olarak çalışıyordum. Başbakanlık Özel Kalem Müdürlüğü'ne beni bunlar önerdiler. Bildiğim kadarıyla Başbakan'ın özel kalem müdürü, daha önce Milli Eğitim Bakanlığı'nda olduğu ve kendisi de yeni atandığı için ismini verdiğim müsteşar yardımcılarını arayıp orada çalışabilecek kişi ismini istemiş. Onlar da benim ve 2 arkadaşımın ismini vermişler.

"Son sınıfta ev abisi oldum"

Lise yıllarında Cemaat'le (FETÖ/PDY) tanıştım. Fakat Cemaat evlerine girmem esasen üniversite yıllarında oldu. 2000 yılında Eskişehir'de üniversiteyi kazanmıştım. O zaman ailemin beni okutacak maddi durumu yoktu. Abim beni orada Cemaat'e ait bir yurda yönlendirdi. Yurtta çok kısa bir süre kaldıktan sonra beni bir Cemaat evine yerleştirdiler. Evde 6-7 kişi kalıyorduk; namaz, ders, kitap okuma işleri yapıyorduk. Üniversite 3. sınıfta 'ev abisi' ben oldum. Son sınıfta ise birkaç tane evin 'abi'si oldum. Evlerden birinde sürekli kalıyordum, diğerlerine de kontrol için gidiyordum.

"Kod adım Murat'tı"

2004'te üniversiteden mezun oldum; Eskişehir'den ayrıldım. Ben ayrıldıktan sonra sorumlu olduğum evleri başkalarına devrettiler. 2010'da Y. isimli Cemaat 'abi'si, daha çok asker şahıslarla muhatap olacağım için onların konumundan dolayı başka bir isim kullanmamı söyledi; 'Murat' ismini kullanmamı tavsiye etti. Ben de o tarihten itibaren sadece Cemaat işlerinde, daha ziyade bana gelen asker Cemaatçilerle muhatap olduğumda 'Murat' ismini kullandım.

"Herkesin Abi'si var"

Mezun olduktan sonra 2 yıl Ankara'da bir rehabilitasyon merkezinde konuşma terapisi üzerine çalıştım. 2006'da öğretmen olarak Kars'a atandım, burada 3.5 yıl kaldım. 2009 sonunda Ankara'nın Kalecik İlçesi'ne tayinim çıktı. 2011 yılı başında Milli Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğü'nde görevlendirildim. Söylediğim gibi son 3 haftadır da Başbakanlık'ta çalışmaktayım. Cemaat'te her 'abi'nin mutlaka bir 'abi'si vardır. Himmet parası vermeye, 2010 yılında Y. Abi'yle tanıştığımda başladım.

"Askerlere ders verdim"

2010'da Y. Abi'yi daha önceden tanımıyordum. Bir gün beni telefonla aradı. Bana buluştuğumuzda “Seninle tanıştıracağım asker şahıslar var. Onlar sana gelsinler, onlara ders verirsin" dedi. Ben de kabul ettim. Y. Abi, bahsettiği şahısları tek tek benim evime getirip tanıştırdı. O zaman Etlik Basınevleri'nde oturuyordum, oradaki evime geldiler. Ben bugüne kadar toplam 20-25 civarında asker şahıslarla onların ve benim kod adımla irtibat kurdum. Basınevleri'ndeki eve tahminen 7-8 kişi gelip gitmiştir. Bunlar manevi yönden benden ders alıyordu, ayrıca himmet paralarını topluyordum. Genelde 300-400 TL civarında topluyorduk. Bu şekilde yaklaşık bin 500 TL civarında himmet toplayıp kendim de 200 TL içine katıp Y. Abi'ye elden veriyordum.

"Gerçek isimlerini bilemezsin"

Cemaat'te sistem öyle bir kurgulanmıştır ki herkesin Cemaat'e ilişkin bilgisi sınırlıdır. Örneğin; benimle ilgilenen 'abi'nin en fazla oturduğu binayı öğrenebildim, o da biraz tesadüf oldu. Evine bıraktığım için öğrenebildim yoksa kesinlikle gerçek isimler, iş bilgileri, adres bilgileri sürekli görüşseniz bile açık edilmez.

"Karacılar bana bağlıydı"

Bana Cemaat 'abi'si olarak sadece Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na bağlı askerler gönderilmiştir. Buradan hareketle şunu söyleyebilirim, demek ki askeriyede sınıflar arasında Cemaat içinde bir paylaşım söz konusudur. Bana bağlı asker Cemaatçileri listede yazdım. Bunlar 'Ahmet' kod adlı Yarbay Levent Türkkan, 'Ramazan' kod adlı Binbaşı Mehmet Akkurt, 'Adem' kod adlı soyadını bilmediğim Binbaşı Fatih, 'Yusuf' kod adlı gerçek adını bilmediğim yüzbaşı, gerçek ismini bilmediğim 'Rauf' kod adlı Genelkurmay'da çalışan astsubaydır. Bana bağlı olan subayların ödedikleri ve benim de Selahattin Abi'ye aktardığım himmet paralarını da el yazısı kâğıtta belirttim. Bana bağlı askerlere namaz kılma konusunda sıkıntı olursa 'ima' yoluyla namaz kılabileceklerini, ayrıca cem edebileceklerini, öncelikle cem etmelerini, mümkün olmazsa ima yoluyla namaz kılmalarını söyledim.

GÜNDEM
FETÖ’yle bağlantısını itiraf etti

Zekeriya Kuzu dahil 3 darbeci asker tutuklandıFETÖ gardiyanlara infaz talimatı vermiş

GÜNDEM
Numara verip ‘dinle’ dediler