Cuma namazını Ayasofya Camii’nde kılan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, gazetecilerin sorularını yanıtladı, ekonomiye güven mesajı verdi:
(İstanbul’da toplanan ekonomi zirvesi) Dünyada şu anda ekonomik gelişmeleri şöyle bir gözden geçirecek olursanız başta Amerika olmak üzere Rusya, Avrupa, bütün buralara baktığımız zaman ekonomide koronavirüs seyrinden sonra çok ciddi zikzakların olduğunu görürsünüz. Burada tüm samimiyetimle ben içerdeki düşmanları zaten gündeme getirmek istemiyorum, bize zaten dışardakiler yetiyor ama içerdekiler de onlara gayet güzel pompalama görevi ifa ediyorlar.
TÜRKİYE TIRMANIŞTA
Biz 2002 Kasım’ında göreve geldik. Göreve geldiğimiz zaman toplam milli gelirimiz 236 milyar dolardı 2019’da toplam milli gelirimiz 754 milyar dolara çıktı. Aynı şekilde fert başı milli gelir o zaman 3 bin 581 dolardı, bu rakam 2019’da 9 bin 127 dolara çıktı. 2002’de otomobil yurt içi satışlar 91 bindi. 2019’da ise bu rakam 387 bine çıktı. Yani Türkiye bir tırmanışta ama bizim bu tırmanışımızı görmek istemeyen, gözü olup da görmeyenler var.
YANLIŞ YANSITIYORLAR
İstihdama bakıyoruz 19,6 milyon kişiydi biz göreve geldiğimizde, şu anda 28 milyon 80 bin istihdamımız var. İhracat 36 milyar dolardı biz göreve geldiğimizde. Şu anda 180 milyar dolar. Türkiye adeta bir uçuşun içerisinde ama gözü olup görmeyenler hala bu gerçekleri yanlış olarak yansıtmaya çalışıyorlar. Ne kadar yanlış olarak yansıtırlarsa yansıtsınlar biz Türkiye kalkınmamızı, bu tırmanışımızı yüksek oranda devam ettiriyoruz, devam ettireceğiz.
DİMDİK AYAKTAYIZ
Şu anda gerek TL’de gerek dövizde gerek altın rezervinde... Döviz rezervine bakıyorsunuz 27,5 milyar dolardı göreve geldiğimizde, şu anda ise 105 milyar dolar Merkez Bankası’nın döviz rezervi. Yani Türkiye bu noktada dimdik ayakta. Kimse halkımızı yanıltmaya çalışmasın. Biz güçlenerek yolumuza devam ediyoruz. Bugün dünden daha güçlüyüz. Yarın daha güçlü olacağız.
BUNLAR YETİŞEMEDİKLERİ ÜZÜME KORUK DİYORLAR
Ekonomide söylenenlerin hepsi bir tarafa. Benim Hazine ve Maliye Bakanımla ilgili sosyal medyada yaptıkları karalamalar, bunların hepsi, bunlar yetişemedikleri üzüme koruk diyor. Sen ülkeye bak ülkeye, ülke nerede. Türkiye nerede, Batı nerede, dünya nerede...
TL yerli yerine oturacak
Sözlerinde durmadılar Barbaros’u gönderdik
Yunanistan ile Mısır arasındaki anlaşmanın hiçbir kıymetiharbiyesi olmadığını vurgulayan Erdoğan, “Yunanistan’ın, Libya’yla kıyıdaş olma konusunda bir alakası var mı, ne işi var orada? Mısır’ın aynı şekilde. Biz Libya’yla böyle bir anlaşmayı yaptıktan sonra bunların hepsi bu işin üzerine atladılar. Biz şu anda Libya’yla yapmış olduğumuz anlaşmayı kararlılıkla sürdürüyoruz, sürdüreceğiz” dedi.
Erdoğan, şöyle devam etti: “Bizler burada özellikle deniz yetki alanlarında hiç hakkı, hukuku olmayanlarla buraları görüşmeye bile gerek duymuyoruz. Şansölye Merkel, benden ricada bulundu. ‘İşte buradaki sondaj çalışmalarını durdurursanız benim işimi kolaylaştırırsınız’ dedi. Ben de Şansölye Merkel’e, ‘Eğer siz Yunanistan’a güveniyorsanız diğerlerine güveniyorsunuz biz şöyle 3-4 haftalığına bu sondaj çalışmalarına ara veririz ama ben bunlara güvenmiyorum. Göreceksiniz bunlar sözünde durmayacaklar.’ Nitekim öyle de oldu. Biz bu arada da Yunanistan’dan onların kendi gerek Dışişleri Bakanı gerekse danışmanları, benim danışmanım, Dışişleri Bakanım Almanya-Yunanistan-Türkiye arasında üçlü görüşmeler başlattılar. Bu sözde de durmayınca, biz hemen sondaj çalışmalarına yeniden başladık ve bu noktada Barbaros Hayrettin’i de yine görevine gönderdik. Sözlerinde durmuyorlar ve aynı durumu da tabii Sayın Merkel’e dedik ki, bak sözünde durmadılar, biz de şimdi yolumuza devam ediyoruz.”
Bahçeli’nin daveti gayet makul
Cumhurbaşkanı Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’e “Evine dön” çağrısını şöyle değerlendirdi: “Sayın Bahçeli’nin daveti ise doğrusu benim yadırgadığım bir davet değildir. O da olabilecek en makul çizgide bir davettir. Temenni ederim ki birlik beraberliğin tesisine yönelik inşallah bir adım olabilir. Çünkü dağınıklıkta bir şey yok. Ne kadar birlik beraberlik artarsa, hele de böyle HDP’yle, terör örgütleriyle el ele olmak, milli ve yerli olarak düşündüğümüz İYİ Parti’ye hiç uygun da düşmeyebilir. Böyle bir sıkıntının olması hasebiyle zaten böyle bir davet de gerçekleşmiştir diye düşünüyorum. Ülke genelinde de bir bütünleşmenin gereği bana göre önemlidir.”
Lübnan’ın yanındayız
Beyrut’taki patlamanın büyük bir felaket olduğunu belirten Erdoğan, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun Lübnan’a ziyarette bulunup, oradaki gelişmeleri yerinden takip edeceklerini kaydetti. Cumhurbaşkanı Erdoğan patlama için “Bilgi olmadığı için şu kuruluşlar bu işin failidir’ dememiz biz siyasilere yakışmaz. Takip ediyoruz. Sayın Cumhurbaşkanı Mişel Avn’a ‘Hastanelerimiz sizin hastanelerinizdir, yaralıları bize nakletme noktasında her an yanınızdayız’ dedim. Kardeş Lübnan’ı yalnız bırakamayız. Lübnan, özellikle Beyrut Limanı ile bölgede çok büyük önem ifade eden bir limandı. Böyle bir limanın bu durumla karşı karşıya kalması hakikaten bölgede ciddi bir sıkıntının da sebebi olmuştur. Şu anda tabii buranın yeniden inşası, ihyası kaç yılı alır, onlar da ayrı bir sorun. Ama biz madden manen her şeyimizle Lübnan’ın yanında olacağız, Beyrut’un yanında olacağız. Lübnan halkının da yanında olacağız” dedi.