Erdoğan, 18 Mart Çanakkale Caddesi'nde düzenlenen 897 afet konutu temel atma ve 659 konut ile 61 dükkanın anahtar teslim törenlerine katıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, tören alanındaki katılımın muhteşem olduğunu belirterek, caddelerdeki yoğun ilgi nedeniyle havaalanından yaklaşık 1 saatte tören alanına gelebildiklerini söyledi.
Şanlıurfalıların, tören alanındaki muhabbeti 14 Mayıs'ta farklı bir bayrama çevireceklerine inandığını vurgulayan Erdoğan, yarın idrak edilecek Kadir Gecesi ile Ramazan Bayramı'nı tebrik etti.
"Urfa'yı anlamak için bu şehrin tüm renkleriyle kucaklaşmak gerekiyor"
Ramazan Bayramı'nın deprem bölgesindekiler başta olmak üzere tüm millete, İslam alemine, tüm insanlığa hayırlar getirmesini, huzura ve felaha vesile olmasını dileyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Burası Hazreti İbrahim'e ateşi gül bahçesi eyleyen, Hazreti Eyüp'ün yaralarına merhem olan şehirdir. Burası nice mazlumlara, mağdurlara, nice gönül sultanlarına kucak açan, yüklerini omuzlayan, ekmeğini, suyunu paylaşan şehirdir. Burası insanlığın, tarihin derinliklerindeki köklerini aradığı, medeniyetlerin izini sürdüğü bir şehirdir. Urfa'yı anlamak için önce Türk'ü, Kürt'ü ve Arap'ı ve bu şehrin tüm renkleriyle kucaklaşmak gerekiyor. Biz bu şehri, her bir ferdiyle, toprağının her karışıyla, ona şanlı unvanı veren cesaretiyle, bölgesini cazibe merkezi yapan bereketiyle seviyoruz. Urfa, sevincini de hüznünü de türküleriyle, gazelleriyle anlatan, söyleyen, söyleten bir şehirdir."
"Sevgili Urfalılar, bu şehri, Mukim Tahir, Bekçi Bakır, Tenekeci Mahmut, Kazancı Bedih söyler. Ne diyor Urfalı Nabi? 'Gonca gülsün, gül açılsın, cuy feryat eylesin, sen dur ey bülbül biraz, gülşende yarim söylesin" ifadelerini kullanan Erdoğan, 14 Mayıs'ta herkesin susacağını, Şanlıurfa'nın konuşacağını söyledi.
"14 Mayıs'ta Şanlıurfa öyle bir konuşacak ki tüm başlar buraya dönecek, tüm gözler burayı takip edecek. Şanlıurfa ile aramızda gönülden gönüle giden kimsenin anlayamayacağı kadar güçlü bir bağ vardır." ifadelerini kullanan Erdoğan, 14 Mayıs'taki seçimler için alandakilerden destek istedi.
Kahramanmaraş merkezli depremler
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 6 Şubat’ta ülkenin tarihinin en geniş alanında yaşadığı şiddetli depremlerle sarsıldığını anımsattı.
Asıl büyük yıkımın depremin merkezi Kahramanmaraş ile Hatay, Malatya ve Adıyaman illeri ayrıca Gaziantep'in iki ilçesinde yaşandığını hatırlatan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bu depremlerden etkilenen şehirlerden birisi de Şanlıurfa idi. Tespitlere göre Şanlıurfamızda 12 bin 728 binadaki 22 bin 464 bağımsız bölüm kullanılamaz hale geldi. Bölge genelinde ise bu rakamlar 311 bin binadaki 872 bin bölüme ulaşıyor. Deprem haberini alır almaz devleti ve milletiyle tüm imkanlarımızı bu bölgeye taşıdık. Arama kurtarma faaliyetleri, gıdadan giyeceğe ve barınmaya kadar acil yardım ihtiyaçları, enkaz kaldırma çalışmaları derken kalıcı konutların yapım safhasına da geldik."
Depremde hayatını kaybeden 50 bin üzerindeki vatandaşa bir kez daha rahmet, yakınlarına sabırlar dileyen Erdoğan, "Yaşadığımız coğrafyanın güzelliklerinden istifade ettiğimiz gibi deprem ve sel gibi külfetlerine de katlanmak durumundayız. Nitekim Şanlıurfa, depremin ardından bir de sel felaketiyle imtihan oldu. Sel felaketinde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza da Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı niyaz ediyorum." dedi.
Kahramanmaraş merkezli depremlerde ölenleri geri getirmenin mümkün olmadığını ama afetlerin yaralarını sarmanın, kayıpları telafi etmenin, boyunlarının borcu olduğunu belirten Erdoğan, depremin ardından başlattıkları çalışmalarla şimdiden kalıcı konutların inşaatlarının yükselmeye başladığını söyledi.
Erdoğan, 319 bini bir yıl içinde teslim edilecek şekilde 650 bin yeni konut yapıp, deprem bölgelerini ayağa kaldıracaklarını ifade ederek, "Hatta bayramda, inşası tamamlanan ilk köy evlerimizin hak sahiplerine teslimini gerçekleştireceğiz. Dünyada bu çaplı bir felaketin üzerinden sadece 2,5 ay geçtikten sonra vatandaşlarını yuvalarına kavuşturmaya başlayabilecek başka bir devlet yok. Başka bir yönetim de yok." diye konuştu.
"Çünkü biz bu milleti seviyoruz. Çünkü bu millete aşkla bağlıyız. Çünkü biz bu millete hizmet etmeyi şereflerin en büyüğü olarak görüyoruz. Çünkü biz bu milletin derdiyle dertlenmeyi, her meselesine çözüm bulmayı hayatımızın merkezine koyuyoruz." diyen Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bu hissiyat ve şevkle 21 yılda ülkemize asırlık demokrasi ve kalkınma atılımları kazandırdık. Bu sayede yaşanan tüm felaketlerin izlerini rekor sürede silmeyi başardık. Bu anlayışla bilim insanlarınca 'asrın felaketi', yaşayanlar tarafından 'küçük kıyamet' olarak tarif edilen deprem yükünün altında kalmadık. Depremde yıkılan şehirlerimizi ayağa kaldırırken, sadece konut yapmakla da kalmıyoruz. Okuluyla, hastanesiyle, altyapısıyla, parkıyla, iş yerleriyle adeta yeni şehirler inşa ediyoruz. Bu kapsamda Şanlıurfa'mızda da 8 bini konut, 3 bini köy evi olmak üzere, 11 bin ev yaparak, depremzedelerimizi yeni yuvalarına kavuşturacağız. Şehirlerdeki konutları zemin artı 3 veya 4 kat, köy evlerini ise ahırı, bahçesi ve diğer kısımlarıyla tek kat olarak yapıyoruz. Her gün binlerce yeni konutun sözleşmesi yapılıyor, inşasına başlanıyor. Biz de deprem şehirlerimize yaptığımız ziyaretlerde yeni konut projelerimizin temellerini atıyor, daha önce tamamlananların da anahtarlarını teslim ediyoruz."
"Onları kendi hallerine bırakın"
Bugün Şanlıurfa'da Birecik ve Eyyübiye ilçelerindeki yaklaşık 900 deprem konutunun temelini atacaklarını, 659 konut ve 61 dükkanın da açılışını gerçekleştireceklerini aktaran Erdoğan, depremden sonraki 5'inci günde Şanlıurfa'ya gelerek durumu yerinde gördüğünü, şimdi konutların temel atılması dolayısıyla Şanlıurfa'da olduğunu söyledi.
Hem Şanlıurfa hem diğer deprem şehirleri, eskisinden daha iyi bir seviyeye gelene kadar, vatandaşların yanında olmayı sürdüreceklerini vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bazı deprem turistlerinin buralara gelip, resim çektirip, nutuk atıp döndüğünü görüyoruz. Bunların kimler olduğunu biliyorsunuz değil mi? Bunlara gerekli dersi 14 Mayıs'ta vermeye hazır mıyız? Gerçi bunların daha kendilerine hayrı yok ki ülkenin ve milletin dertlerine derman olsunlar. Daha kendi aralarındaki fay hatlarıyla baş edemeyip kafa, göz birbirine girenlerin, 14 milyon insanın hayatını etkileyen bir felaketin üstesinden gelmesi zaten mümkün değil. Bunun için onları kendi hallerine bırakın. Varsınlar, kendi kendilerine koalisyonculuk oynasınlar, makam, mevki dağıtsınlar, ona, buna höykürsünler, altı boş vaatlerle atıp tutsunlar. Varsınlar PKK'sından FETÖ'süne tüm terör örgütlerinin eteklerinin altına girip, onlardan medet umsunlar. Varsınlar Yasin Börü'nün azmettiricilerini, Gezi olaylarının planlayıcılarını, eli kanlı katilleri serbest bırakma sözü versinler. Varsınlar emperyalistlerin asırlık heveslerinin oyuncağı olmak için büyükelçilere sözler versinler. Onlardan gizli, saklı talimatlar alsınlar. Biz milletimizle birlikte kendi işimize bakacağız, kendi geleceğimize bakacağız."
"Seçim, kirli pazarlıklarla kazanılmaz"
Türkiye'deki muhalefetin, başka kimseye gerek olmadan, kendi kendisiyle yeterince uğraştığını ifade eden Erdoğan, "Neredeyse 30 yılı bulan yöneticilik hayatımızda, milletin gücünün üstünde güç olmadığını sayısız örneğiyle gördük, vesayet odaklarına da gösterdik." dedi.
Erdoğan, seçimin, televizyon ekranlarında, sosyal medya mecralarında, dört duvar aralarında yapılan kirli pazarlıklarla kazanılmadığının altını çizerek, şöyle konuştu:
"Seçim önce milletin gönlünde, sonra sandıkta kazanılıyor. Milletim benim buna hazır mı? Milletimiz, seçim günündeki tercihi için kararını, karşısındaki cumhurbaşkanı adaylarına, ittifakları oluşturan partilere bakarak veriyor. Soruyorum sizlere, adayları gördünüz mü? Gördünüz. Adayları bugüne kadar yaptıklarıyla kantara çektiniz mi? Çektiniz. Adayları ülkeyi ve millete yapacakları hizmetleri gösteren vizyonları ile ölçüp, biçtiniz mi? Öyleyse tekrar soruyorum size, gözünüzün nuru evlatlarınızın istikbalini kime emanet edeceksiniz? Hayallerinizi hayata geçirmek için ülkenin yönetimini kime teslim edersiniz? Ülkemizin siyasi, ekonomik, askeri, diplomatik gücüyle dünyada hak ettiği yeri alması için kime güvenirsiniz? Cumhuriyetimizin yeni asrına adını verdiğimiz 'Türkiye Yüzyılı'nı kime emanet edersiniz? Bu sorulara aklı ve vicdanıyla cevap veren herkesin yeri, inanıyorum ki bu kardeşinizin yanı olacaktır, Cumhur İttifakı'nın yanı olacaktır. Seçim tercihi, öyle öfkeyle kalkarak, küserek, tepkiyle hareket edilerek verilecek bir karar değildir. Noter masası değil, kumar masası değil. Güzel, peki orada ne işin var, öyle mi? Bu ülkenin geçtiğimiz 21 yıldaki tüm meselelerini nasıl biz çözdüysek, bugünkü sıkıntılarının çözüm adresi Allah'ın izniyle yine biziz."
"Ötekiler sadece konuşmayı bilir"
"Ötekiler, sadece sıkıntıları biliyor. Biz ise hem sıkıntıları hem çözüm yollarını biliyoruz. Ötekiler sadece gözünü iktidarın nimetlerine dikmiş, biz ise iktidarın, ülkenin ve milletin hayrı için nasıl kullanılacağını biliyoruz." diyen Erdoğan, Şanlıurfa Havalimanı'nı, havalimanı yollarını, Harran Üniversitesini kendilerinin yaptığını hatırlattı.
Erdoğan, bu hizmetleri bundan sonra da yapacaklarının altını çizerek, şunları kaydetti:
"Ötekiler sadece konuşmayı bilir, biz ise söylediğimiz her şeyi yapmayı namus borcu olarak biliyoruz. Depremde yaptıklarımızı ve yapacaklarımızı söyledik. Hayat pahalılığı başta olmak üzere, ekonomik sıkıntıları yine biz çözeceğiz. Milli gelirimizi nasıl 21 yılda 3 bin 600 dolardan 10 bin 650 dolara çıkardıysak her bir insanımızı hayal ettiği refah seviyesine ulaştırmak da bize nasip olacaktır. Biz yaparız, bunların yapacağı hiçbir şey yok. Salgınından savaşına kadar, dünyada yaşanan krizleri sizler de takip ediyorsunuz. Türkiye, küresel krizleri sadece başarıyla göğüslemekte kalmıyor, fırsata dönüştürecek programlar da uyguluyor."
"Bize, 14 Mayıs'ta sandıkta vereceğiniz güçle Şanlıurfa'yı birlikte yücelteceğiz." ifadesini kullanan Erdoğan, kalabalığa "Bunun için 14 Mayıs'ta 'durmak yok, yola devam' diyor muyuz? Bunun için 14 Mayıs'ta 'doğru adımlarla yola devam' diyor muyuz? Bunun için 14 Mayıs'ta 'Türkiye Yüzyılı için yarın değil, hemen şimdi diyor muyuz?" diye sordu.
Erdoğan, kalabalıktan "evet" cevabının gelmesinin ardından, "Allah'ınıza kurban. Şanlıurfa, şimdiden kararını vermiş. Zaten meydan da bunu söylüyor. Eskiler ne derdi; 'Boş teneke çok ses çıkarır.' Ülkemizde de hiçbir eserleri, hiçbir hizmetleri, hiçbir hayırlı işleri olmadığı halde en yüksek perdeden bağıran bir kesim var. Üstelik bir kısmı yalan bir kısmı yanlış bir kısmı da düpedüz iftira olan söylemlerini, hakikatler her seferinde yüzlerine vurulduğu halde tekrarlamaktan vazgeçmiyorlar. Biz bunların karşısına lafla değil, eser ve hizmetlerimizle çıkıyoruz." ifadelerini kullandı.
"Bölünmüş yol uzunluğunu 604 kilometreye çıkardık"
Şanlıurfa'ya son 20 yılda güncel rakamlarla 138 milyar lira tutarında kamu yatırımı yaptıklarını belirten Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bu muhalefetin acaba, yaptığı, bu noktada bir şey var mı? Bay bay Kemal'in Ankara Büyükşehir, İstanbul Büyükşehir, İzmir Büyükşehir. Ne yaptınız buralarda? Yapamazlar. Bunların böyle bir derdi yok, böyle bir aşkı yok. Sadece eğitimde 13 bin 779 yeni derslik inşa ettik, üniversitemizi de büyüttük. Gençlik ve Sporda yükseköğrenim yurt yatak kapasitemizi 4 bin 778'e çıkardık. Biri 30 bin seyirci kapasiteli stadyum olmak üzere 73 spor tesisi yaptık. Sosyal yardımlarda Şanlıurfalı ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza, 22 milyar lira tutarında kaynak aktardık. Sağlıkta toplam 1970 yataklı 17 hastaneden oluşan 125 sağlık tesisini hizmete açtık. 1700 yataklı şehir hastanemizin inşaatı da sürüyor.
Ulaştırmada 29 kilometreden devraldığımız bölünmüş yol uzunluğunu 604 kilometreye çıkardık. Ülkemizin en iftihar verici eserlerinden biri olan Şanlıurfa Nissibi Köprüsü'nü bölgemize kim kazandırdı? Gap Havalimanı ortada, Keban Baraj Gölü'nde yolcu ve araç taşımacılığı için 2 feribot imal ederek kullanıma açtık. Tarım ve Orman'da 5 baraj, 4 gölet, 4 içme suyu tesisi, 40 sulama tesisi, 33 arazi toplulaştırma projesi, 21 taşkın koruma tesisi ve bir hidroelektrik santrali inşa ettik."
"Şanlıurfalı çiftçilerimize 18 milyar lira tutarında tarımsal destek verdik"
Şanlıurfa'da yaklaşık 3,5 milyon dekar zirai araziyi sulamaya açarak çiftçilere yıllık yaklaşık 10 milyar liralık zirai gelir artışı sağladıklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Şanlıurfalı çiftçilere toplam 18 milyar lira tutarında tarımsal destek verdiklerini kaydetti.
Sanayi ve teknoloji alanında 4 yeni organize sanayi bölgesi, bir teknokent ile bir araştırma geliştirme merkezi kurduklarını anlatan Erdoğan, iktidara geldiklerinde 85 bin olan Şanlıurfa'daki aktif sigortalı sayısının bugün 321 bine ulaştığını bildirdi.
Erdoğan, enerji alanında yaptıkları yatırımları anlatarak, "Şanlıurfa ve 11 ilçemize doğal gazı getirdik. Bozova ve Suruç'u da inşallah yakında doğal gaza kavuşturacağız." dedi.
Erdoğan'ın konuşmasının sonundaki "Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Bir olacağız, iri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız." sözlerini kalabalık da tekrarladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, eser ve hizmetlerin ülke ve millete hayırlı olmasını diledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından Şanlıurfa'da yapımı tamamlanan konut ve dükkanların anahtar teslimini yaptı.
Daha sonra afet konutlarının temel atma noktalarına canlı bağlantıyla bağlanan Erdoğan, "Bu, bay bay Kemal'in temellerine benzemez. Onlar ancak musluk çevirirler, temel atamazlar." dedi.
Yapılan duanın ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, beraberindekilerle butona basarak, konutların temelini attı.
Törene Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici ve HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu da katıldı.