Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaklaşık 3,5 saat süren Kabine Toplantısı'nın ardından vatandaşlar tarafından merakla beklenen koronavirüs kısıtlamalarına ilişkin açıklamalarda bulundu.
İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar:
28 Şubat'ın 24'üncü yıl dönümü
28 Şubat, tıpkı 27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül gibi milli iradeyi, milletin değerlerini hedef alan bir darbe girişimidir. 28 Şubat'ın ağır faturaları olmuştur, ekonomimizde derin yaralar açmıştır. On binlerce insanımız sırf inançlarından dolayı hukuksuzluğa uğramıştır. Tarih her türlü baskıya rağmen iradesine sahip çıkanlara ve vesayete selam duranları unutmadı, unutmayacaktır. Darbe şakşakçılığı yapanlar alınlarındaki o kara lekeyi asla silemeyecektir. Milletimiz 28 Şubat sürecini sandığa gömmüş, yeni bir süreci başlatmıştır.
Yeni anayasa çalışmaları
Yarın, İnsan Hakları Eylem Planımızı kamuoyu ile paylaşacağız. Bu planda 9 başlık yer alacak. Yeni anayasa teklifimiz İnsan Hakları Eylem Planı'nın çatısını oluşturuyor. Türkiye'yi ayağına vurulan darbe anayasası prangasından kurtarmak istiyoruz. Gelin ülkemizi darbe anayasalarına mahkumiyet utancından kurtaralım. Cumhuriyetimizin 100. yılını sivil bir anayasa ile karşılayalım.
Ekonomideki gelişmeler
Küresel ekonomi zorlu bir dönemden geçiyor. Büyük bir daralma, milyonlarca kişinin işsiz kalmasına, gelir dağılımında bozulmalara, ülkeler arasındaki gelişmişlik farklılıklarına sebep oldu. Bugün hala aşıya ulaşamayan 100'ün üzerinde ülke bulunuyor.
Yüzde 1,8 olarak gerçekleşen 2020 yılı büyüme oranımız izlediğimiz politikaların başarısının en somut örneğidir. Türkiye büyürken İngiltere yüzde 9,9, Almanya yüzde 4,9, Amerika yüzde 3,5 oranında küçüldü. 2021 yılında iyi bir başlangıç yapan ihracatımız şubat ayında yüzde 9,6 artışla 16 milyar doları aşmıştır. Bizim için asıl önemli olan toplumun tüm kesimlerine ulaşması ve istihdam oluşturmasıdır.
Her zaman söylüyorum biz kısa mesafe koşucusu değil, maraton koşucusuyuz. Hiçbir mücadeleden kaçmadığımız gibi her defasında kendi sınırlarımızı biraz daha zorlarız. Açıklayacağımız reformları kararlılıkla uygulayacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın. Türkiye salgın sonrası dönemin yükselen yıldızı olacak. 2021 bütçe açığı hedefimizi yüzde 4,3'ten yüzde 3,5'e indirdik.
Avrupa'daki İslamofobik saldırılar
Avrupa'da Müslümanlara yönelik saldırılar sıradan vakalar haline geldi. Avrupalı yöneticiler yüzleşmekten kaçsa da istatistikler tehdidi açıkça ortaya koymaktadır. Nefret suçları iki kat artmıştır. Sadece Almanya'da Müslümanlara yönelik 900'ün üzerinde saldırı oldu.
Kültürel ırkçılık Fransa başta olmak üzere birçok ülkede kurumsal ırkçılığa dönüşmüştür. Avrupa'da marjinal olan düşünceler siyasi partilerin söylemi haline gelmiştir. Özellikle Türkiye ve şahsıma yönelik husumet politikaları oluşturuluyor.
Geçtiğimiz hafta Fransız İçişleri Bakanı'nın katıldığı bir canlı yayında kim daha fazla İslam düşmanı yarışına girmesi Avrupa değerleri adına utanç vericidir.
Benzer tartışmaların diğer Avrupa ülkelerinde de yaşandığını biliyoruz. Bu tablodan çok ciddi rahatsızlık duyuyoruz. Batılı kurumların İslam düşmanlığı karşısında üç maymunu oynaması endişelerimizi artıyor. Batı medyası ırkçı teröristleri psikolojisi bozuk bireyler, saldırıları da adli suç olarak yansıtıyor. Türkiye olarak bu konularda daha aktif rol almakta kararlıyız. Avrupa'daki hiçbir vatandaşımızı yalnız bırakmadık, bırakmayacağız.
Koronavirüs tedbirleri
Salgının ülkemize sirayet etmesi ve tedbirler almamızın üzerinden yaklaşık bir yıl geçti. Süreç içinde aldığımız tedbirlerden etkilenen tüm kesimler için ilave destek paketleri oluşturduk. Bugün 9 milyonu bulan aşılama sayısıyla yüzde 10'u aşan oranla Türkiye ilk 5 ülke arasında yer almaktadır.
Bugün itibarıyla yeni kontrollü normalleşme sürecini başlatıyoruz. Türkiye büyük bir ülke olduğu için adımlarımızı kademeli olarak atmamız gerekiyor.
Bilim Kurulu ve Sağlık Bakanlığı çeşitli kriterlere göre illerimizi sınıflandırdı. İlleri mavi-sarı-turuncu-kırmızı diye sınıflandırdık. Tedbirlerin sıkılaştırılması veya gevşetilmesi kararı iyileşme veya kötüleşme durumuna göre verilecek.
Normalleşme adımlarının prensipte nasıl atılacağını kapsamlı görüştük. Hafta sonu sokağa çıkma kısıtlaması düşük ve orta riskli illerde tamamen kalkarken, yüksek ve çok yüksek riskli illerde bir müddet daha pazar günü devam edecek.
Akşam 21 sabah 05 arasında sokağa çıkma kısıtlaması sürecek. Okullar tüm okul öncesi eğitim kurumları ilkokullarda 8. 12. sınıflarda eğitim öğretime açılacaktır. Düşük ve orta riskli ülkelerde eğitim, öğretime başlanacak. Yüksek ve çok yüksek riskli illerde sadece liselerde yüz yüze sınavlarda yapılacak.
Restoran, kafetarya, tatlıcı, pastane, kıraathane, çay bahçesi gibi yerler çok yüksek riskli iller dışında sabah 7 ile akşam 10 arasında faaliyetlerini yüzde 50 sınırlama ile sürdürecektir.
Halı saha ve havuz düşük riskli illerde gibi yerler sabah 9 ile akşam 19 arasında faaliyetini sürdüreceklerdir.
Kamunun çalışma saatleri tüm Türkiye'de normale döndürülecek. İhtiyaç halinde valilikler farklı düzenlemeler yapılabilecektir. 65 yaş üstü ve 20 yaş altı grubu vatandaşlarla ilgili düzenleme düşük ve orta riskli illerde kaldırılırken yüksek ve çok yüksek riskli illerde arttırılacaktır.
Sivil toplum kuruluşları, meslek odaları, kooperatifler ve benzeri kuruluşlar genel kurulları düşük, orta, yüksek riskli illerde katılımı 300 kişiyi geçmeyecek şekilde yapılabileceklerdir.
Hedefimiz mümkün olan en kısa sürede ülkemizin tamamında kontrollü normalleşme sürecini tamamlamaktır. Denetimler de bu çerçevede daha sıkı ve kararlı şekilde yürütülecektir. Her konuda öncü ve örnek olan Türkiye'nin kısıtlamaların gevşetilmesi ve inşallah tamamen kaldırılması hususunda aynı başarıyı göstereceğine yürekten inanıyorum. Aldığımız kararları ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını diliyorum. Hepinize sevgi ve saygılarımı sunuyorum, kalın sağlıcakla."