Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan İstanbul’dan Moskova’ya hareketi öncesinde Atatürk Havaalanı'nda açıklama yaptı.
İşte Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:
Rusya ile sizlerin de yakından izlediği yoğun bir temas içerisindeyiz. İşbirliğimiz her geçen gün artarak güçlenerek devam ediyor. 2010 yılında tesis ettiğimiz üst düzey işbirliği konsey toplantıları aynı şekilde, kurumsal bir özellik arz etmek suretiyle devam etmektedir. Bu toplantı sayın Putin ile yıl başından itibaren üçüncü defa yüz yüze görüşmeyi gerçekleştireceğimiz görüşme olacaktır.
RUSYA İLE VİZE SERBESTİSİ
İkili ilişkilerimizi değerlendireceğiz. Suriye başta olmak üzere bölgesel ve küresel gelişmeleri ele alacağız. Ticaretten, turizme tüm alanlarda gelişmeye devam ediyor. Ticaret hacmimiz geçtiğimiz yıl yüzde 15’lik artışla 26 milyar dolara ulaşmış bulunuyor. bu rakamın çok daha üstünde bir potansiyele sahip olduğumuza inanıyorum. Ziyaretimde ekonomik ilişkileri nasıl geliştirebileceğimizi sayın başkan ile ele alma fırsatımız olacak.
Ayrıca ülkemizde ve Rusya’da yatırımları, yatırım planları olan iş adamlarıyla bu seyahatimizde bir araya geleceğiz. Sayın Başkan Putin ile iş adamlarına hitap edeceğiz.
Vize serbestisi konusu da elbette gündemimizde yer alan bir başlık. Tüm vatandaşlarımıza teşmil edilecek şekilde genişletilmesi hedefimizdir.
Sayın Putin ile 2019 yılının Türkiye – Rusya karşılıklı turizm yılı olmasını kararlaştırmıştır. Bu ziyaretim sırasında Ankara Devlet ve Operası tarafından sahnelenecek Troya ile etkinlikler başlayacak.
Üst düzey işbirliği konseyinin sekizinci toplantısının ikili ilişkilerimizde yeni ufuklara yol açacağına inanıyorum.
OPERASYON MASA DA MI?
SORU: Terörle mücadele de masada olacak. Seçimler de geride kaldı. Herhangi bir operasyon da masada olacak mı?
Bütün hazırlıklarımız bizim yapılmış durumda. Yani bütün sınır boyundaki hazırlıklarımız, olması gereken her şeyiyle hazır konumdayız. Ve o sır cümle var ya, işte o sır cümle masadadır. Bir gece ansızın gelmesi gereken veya gelinmesi gereken yere gelebiliriz. Bunlar da bizim yine bu seyahatimizde özellikle baş başa görüşme ele alacağımız konulardır.
NETANYAHU'YA SERT TEPKİ
SORU: Dün İsrail Başbakanı’nın bir açıklaması oldu. Seçimleri kazandığı takdirde Yahudi yerleşim yerlerinin İsrail’e ilhakı konusunda… Nasıl değerlendiriyorsunuz?
Tabi Netenyahu’nun yaptığı her iş uluslararası hukuka aykırıdır. Bunlar yasal olarak yaptıkları hiçbir şey yok. 48’den bu yana yaptıkları her şey yasa dışıdır. BM’nin aldığı kararlara da aykırıdır. ABD’yi arkalarına almak suretiyle bu adımları atmışlardır. Başkent meselesiyle attığı adımlarla biliyorsunuz başı Amerika çekmiştir. Yine Amerika’nın dayatmasıyla birkaç yer bunlara uymuştur. Golan ile ilgili atılan adımda bunu görüyoruz. Tabi Amerika böyle bir adımı atarken buna BM uymuş mudur? Hayır. BM Güvenlik Konseyi’nden olumlu bir şey çıkmış mıdır? Hayır. Aynı takım elbiseyle çıkıp Ameriak’da basın toplantısı yapmak suretiyle oldu bittiye getirmek istemeleri, israil’de yapılacak seçim öncesi böyle bir adımın atılması ve Ortadoğu’ya maalesef yeniden bir karanlık gelecek bunların hazırlaması kabul edilebilir bir şey değildir.
Bu ziyaretimizde bu da bizim masamızda olacaktır. Bunu da ayrıca görüşeceğiz. Batı Şeria Filistinlilerin topraklarıdır. İsrail’in attığı işgal adımlarından yine bu bir tanesi olacaktır. Bu konuda bizler nasıl Filistinlilerin yanında yer aldıysak yer almaya devam edeceğiz.
NEREDEYSE BÜTÜNÜ USULSÜZ
SORU: AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Yavuz, İstanbul’da tüm oyların sayılması için YSK’ya başvuracaklarını söylemişti. Değerlendirme alabilir miyiz?
Usulsüzlükler tabi bazı değil, neredeyse bütünü usulsüz. Böyle bir durum olduğu için bu yola başvuruluyor. Daha önce de ifade ettiğim gibi bu işin seçim süreci bitti. Bundan sonraki süreç bunun yargı sürecidir. Yargı sürecinde de bu işin patronajı biliyorsunuz YSK’dır. Burada YSK özellikle tüm siyasi partileri, bu sadece AK Parti’ye ait bir şey değil. Bizler, bize gönül vermiş tüm halkımızın özellikle demokratik haklarını kullanma noktasında onların hukukunu da bizim yine koruma mecburiyetimiz var.
KAMERA İLE TESPİT EDİLENLER VAR
Çünkü biz burada organize bazı suçların işlendiğini gördük, görüyoruz diyorlar. Bizler de siyasi parti olarak örgütlü bazı eylemlerin yapıldığını tespit etmiş durumdayız. Zaten YSK’ya giderken biz bu belgelerle, bilgilerle hatta hatta televizyon, kamera tespitleri var. Bütün bu tespitlerle beraber nerede, nasıl ne gibi yolsuzluklar yapılmış? Boş arazide, tarlalar adres olarak gösterilmek suretiyle, bundan daha delillendirilmiş bir şey olabilir mi? Bu adımı atacağız. Ortada 320 – 330 bin civarında geçersiz oy var. E bunun sayımını yapamayız diyorsanız o zaman bunun ötesinde bir şey var. yapılabilecek hukuk içerisinde bir şey var. Bizim de YSK’dan beklemek en tabii hakkımızdır. Geçmişte Yalova’da Ağrı’da bunların örnekleri var. Dünyada bırakın itirazları, Amerika’da yüzde 1 gibi bir sıkıntılı oy miktarı olsa bakıyorsunuz erken seçime gidiyor orada. Veyahut da erken demeyeyim, yeniden seçime gidiyor.
Şimdi 10 milyonu aşkın seçmenin olduğu İstanbul’da kalkıp da 13-14 bin farkla bir seçimi kazandım havasına kimsenin girmeye de hakkı yoktur. Çünkü İstanbul’da bu işin çok daha huzurlu olabilmesi için burada hakikaten bütün yasal olarak müracaat edilmesi gerekli itiraz mercileri neresidir? İlçe, il seçim kurulu. Bir üstü YSK’dır. Bu itirazlar biter çıkan netice de başımız gözümüz üstüne deriz. Olay bu kadar basit.