Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 6 Şubat 2023'te meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen Hatay’da Deprem Konutları Kura ve Anahtar Teslim Töreni'nde konuştu.
İşte Erdoğan'ın açıklamaları;
Sevgili kardeşlerim, zamanla yarışmak üzere önce şöyle butona basalım, Hak sahiplerini inşallah belirlemeye başlayalım.
"Kaybettiğimiz canların acısı yüreklerimizi yakmayı sürdürüyor"
Yaklaşık 1 yıl önce, 6 Şubat'ın erken saatlerinde yaşadığımız depremde kaybettiğimiz canların acısı yüreklerimizi yakmayı sürdürüyor. Depremde kaybettiğimiz 53 binin üzerinde vatandaşımızın her birine Allah'tan rahmet diliyorum. Deprem 11 ilimiz, 124 ilçemiz, 7000'e yakın köy ve mahallemizde ağır yıkıma yol açarken, 14 milyon vatandaşımız afetten doğrudan etkilendi.
"Devletimiz tüm imkanları ile harekete geçti"
Büyük acılar aynı zamanda milletlerin birliğinin sınandığı dönüm noktalarıdır. Milletimiz bu acı sınamayı başarıyla vermiştir. Devletimiz tüm imkanları ile anında harekete geçerken Türkiye'ye tek yürek olmuş, milletimiz depremzede kardeşlerinin yanına koşmuştur. 650 bin personel çalışmalarda görev aldı. Aralarında 11 bin 500'ü yabancı ekip mensubu başta olmak üzere 35 bin arama kurtarma personelimizin, sağlıkçılarımızın, ormancılarımızın, gönüllülerimizin bulunduğu kardeşlerimizin hepsine teşekkür ediyorum.
"Dünyanın en büyük arama kurtarma operasyonu"
Bu afet bir yönüyle de dünyanın en büyük arama kurtarma ve iyileştirme operasyonudur. Yine afet sonrası hem enkaz kaldırma hem yeniden inşa çalışmalarının en hızlı yürütüldüğü örneği beraberce yaşadık. Şartların zorluğuna rağmen yurtlarından ayrılmayan vatandaşlarımıza şükranlarımızı sunuyoruz.
Karşılaştığımız tabloyu asla unutmayacağız
Hatay, can kaybı ve yıkılan bina sayısı bakımından depremden en büyük zararı gören şehrimizdir. Depremden sonraki ikinci gün Hatay'a geldiğimizde karşılaştığımız tabloyu asla unutmayacağız. Hatay'ın yaşadığı yıkım gerçekten çok büyüktü. Büyük felaketin ardından Hatay'ın halini görüp gözleri yaşarmayanın kalbi kurumuş demektir. Önceliğimizi arama kurtarma faaliyetlerine, acil ihtiyaçların karşılanmasına verdik. Hatay'da dağıtılan çadır sayısı 286 bini, konteyner sayısı 57 bini bulurken 38 bin kişiyi de yurtlarda, kamu tesislerinde konuk ettik.
Hatay’da 135 bin 589 konut, 15 bin 589 iş yeri, toplamda 150 bine yakın hak sahibi belirledik. Deprem bölgesi genelindeki hak sahibi ise 390 bin olarak netleşti. Bugün de 7 bin 275 hak sahibinin konutunun anahtarını teslim ediyoruz. Yeni yuvalarının hayırlı, uğurlu ve bereketli olmasını diliyorum.
"Yıl sonuna kadar 200 bin evi teslim edeceğiz"
Bu daha başlangıç, depremzede, zarar gören şehirleri yeniden ayağa kaldırmak için çalışmalarımız devam edecek. 2 ay içinde deprem bölgesi genelinde 75 bin konutun teslimini bitireceğiz. Amacımız takip eden dönemde de her ay 15-20 bin konut ve köy evini de hak sahipleri ile buluşturmaktır. Yıl sonuna kadar 200 bin evi teslim etmiş olacağız.
"Yalan üzerine hiçbir zaman hakikati bina etmedik"
Defne Hastanesi ile ilgili ne dediler? Yok böyle bir şey dediler. Biz bunu yaptık mı, yaptık. Açılışını da bizzat bu kardeşiniz yaptı. Çünkü biz yalan üzerine hiçbir zaman hakikati bina etmedik.
56 milyar liralık hibe desteği
Deprem bölgesindeki şehirlerimizde sadece konut ve işleri yapmakla kalmıyoruz. Bu şehirlerimizin meydanlarını, ana caddelerini, tarihi ve kültürel dokularına uygun şekilde yeniden düzenliyoruz. Altyapıyı ayağa kaldırmak için İller Bankamız vasıtasıyla mahalli idarelerimize 56 milyar liralık hibe desteği veriyoruz.
Yaşadığımız her felaket, maruz kaldığımız her saldırı bize milli birliğimizin ve devletimizin gücünün önemini hatırlatıyor. Türkiye Yüzyılı'nda Hatay'ın da içinde bulunduğu vatanın her karışını, üzerinde güvenle yaşayacağımız bir ülke haline getirmenin mücadelesini veriyoruz. Sıkıntılarımız, eksiklerimiz yok mu? Elbette var. Ülkemizin potansiyeli de gücü de bu hedefe ulaşmamıza yeter. Tek ihtiyacımız birlik ve beraberlik içinde çok çalışmaktır.
Alev Alatlı'nın vasiyeti ile bitirdi
Ülkemizi her bakımdan dünyanın en güçlü 10 ülke arasına dahil etme aşamasındayız. Sözlerime son verirken bugün toprağa verdiğimiz Alev Alatlı'nın şu sözünü paylaşmak istiyorum: "Aziz ülkemize gelince, ille de bir şeye benzetecekseniz, her budağından sürgün atan salkım saçak bir böğürtlen çalısına benzeteceksiniz... Bir sürgünü çiçeğe dururken, diğerinin kurumakta, ötekinin meyve vermekte olduğunu görün. Tek bir sürgüne takılıp kalmayın, bütüne bakmayı adet edinin. Unutmayın ki düz akılla anlaşılmaz, pergele, cetvele gelmez, kendisine has bir kimliği vardır, Türkiye’nin."