AFAD Başkanı Yunus Sezer ve AFAD Deprem ve Risk Azaltma Genel Müdürü Orhan Tatar 'asrın felaketi' olarak tanımlanan Kahramanmaraş merkezli depremlere ilişkin AFAD Genel Merkezi’nde açıklamalarda bulundu.
Sezer, Kahramanmaraş merkezli depremlerde 47 bin 975 kişinin hayatını kaybettiğini bildirdi.
Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat'ta yaşanan depremlerden etkilenen bölgelerde yoğun bir şekilde iyileştirme çalışmalarının devam ettiğini belirten Sezer, enkaz kaldırma çalışmalarının sürdüğünü kaydetti.
Depremde hayatını kaybedenlerin sayısında artış olduğunu dile getiren Sezer, "Şu an itibarıyla 47 bin 975 ölüm var. Bunlardan 6 bin 278'i başta Suriyeli kardeşlerimiz olmak üzere yabancı uyruklu afetzedelerden oluşmaktadır." dedi.
"Artçılar nedeniyle arama kurtarma ekipleri bölgede bekliyor"
Şu anda 3 bin 954 arama kurtarma personelinin enkaz çalışmalarında ve insani yardım çalışmalarında görev aldığını aktaran Sezer, bölgede yaşanan artçı depremler nedeniyle "hazır kuvvet" olarak arama kurtarma personelinin bölgede tutulduğunu, diğer ülkelerden gelen yaklaşık 300 arama kurtarma personelinin de bölgede bulunduğunu aktardı.
Sezer, 74 uçak, 99 helikopterin insani yardım ve çadırları deprem bölgelerine taşıdığını, bütün köylere kara ve hava yoluyla gıda malzemelerinin taşınmasına devam edildiğini bildirdi.
"Çadır talebinde henüz istediğimiz bir düşüş söz konusu değil. Bunda iki konu etkili, birincisi artçı sarsıntıların devam etmesi. Diğeri de artık deprem bölgesinden giden afetzedelerimiz bir vesileyle geri dönmeye başladılar. Dünya çadır stokunun büyük bir bölümünü Türkiye'ye aktarıyoruz. Her gün 6 uçak yurt dışından buraya çadır taşıyor ve biz buradan da deprem bölgelerine vatandaşlarımıza bunları iletiyoruz. Aynı zamanda kendi ülkemizde de üretim kapasitesini en son şekilde kullanıyoruz. Şu an itibariyle 414 bin 323 çadır bizzat kurulmuş durumda bölgede ve her gün yaklaşık 10 bin civarında çadırı bölgeye göndermeye ve kurmaya çalışıyoruz. 332 tane de çadır kentimiz var."
"17 bin 787 konteyner yerleştirildi"
Vatandaşların taleplerinin karşılanması için çalıştıklarını dile getiren Sezer, "Bölgede çadırlarda, konteyner kentlerde ve misafirhanelerde kalan vatandaşlarımızın sayısı da 1 milyon 800 bin civarında. 209 planlanan konteyner kent alanımız var. Bunlar ihtiyaca göre artış gösteriyor ve bunların büyük bir bölümünde altyapı çalışmaları belli bir orana geldi. 42 tanesinin tamamen altyapısı bitirildi ve buralarda da 17 bin 787 konteyner bölgede yerleştirildi ve burada da depremzedelerimizi misafir etmeye başladık." ifadelerini kullandı.
Mobil tuvalet ve duşların da bölgelere sevkinin sürdüğünü belirten Sezer, 13 bin civarında mobil tuvalet ve duşun konteyner ve çadır kent alanları ile ihtiyaç duyulan alanlara gönderildiğini anlattı.
935 bin 722 depremzede afet bölgesinden tahliye edildi
Tahliye çalışmalarına ilişkin de bilgi veren Sezer, 935 bin 722 depremzedenin afet bölgesinden diğer illere hava, kara ve demir yoluyla tahliye edildiğini, kendi araçlarıyla gitmek isteyenlere de yol ve masraf belgesi düzenlendiğini açıkladı.
Sezer, 273 bin depremzedenin deprem bölgesi dışındaki illerde bulunan misafir yurtları, otellerde kaldığını belirterek, bölgedeki ihtiyaçlara yönelik çalışmaların sürdüğünü anlattı.
Gıda malzemeleri noktasında ihtiyaçların bulunduğunu dile getiren Sezer, ramazan ayı dolayısıyla Kızılay ve sivil toplum kuruluşlarıyla bir program hazırladıklarını söyledi.
Desteklerin devam etmesinin önemine dikkati çeken Sezer, hijyen malzemeleri başta olmak üzere, sürekli tüketim malzemeleri konusunda hayırseverlerden ve vatandaşlardan desteklerini sürdürmelerini istedi.
Sezer, artçı depremlerin sürdüğü bölgede, hasarlı binalara girilmemesi uyarısını yineledi.
"16 bin civarında artçı sarsıntı meydana geldi"
16 bin civarında artçı sarsıntının meydana geldiğini görüyoruz. Son günlerde sayısında bir miktar düşme olmakla birlikte, hissedilebilecek düzeyde devam ediyor. Artçı sarsıntılar 500'ün altına düştü. Beş altı dakikada bir artçı sarsıntının meydana geldiğini söyleyebiliriz.
Özellikle hasarlı binalardan uzak durulması büyük önem taşıyor.
Özellikle Kayseri, İncesu civarında depremlerin meydana geldiğini biliyoruz. Bunlar çok olağan. Anadolu'daki aktif fay hatlarını dikkate aldığımızda bu depremlerin olması her zaman beklenebilecek bir şey.
Bu depremi yaşayan vatandaşlarımız büyük bir travma yaşıyor. Bu depremler öncesinde ülkemizin değişik yörelerinde bulunan fay üzerindeki risk neyse bu depremler sonrasında da bu devam ediyor.
Bu tür büyük depremlerden sonra bizim ikinci afet diye adlandırdığımız bir takım kütle hareketleri meydana gelebiliyor. Kaya düşmesi, heyelan dediğimiz.