AK Parti Grup Başkanvekili ve Denizli Milletvekili Cahit Özkan, Yeni Şafak’a gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
CHP'nin başını çektiği yalan operasyonlarıyla ilgili Özkan, "Ana muhalefet ve onun gizli-açık avanesi, milletin zararına olanı kendi yararı, milletin yararına olanı kendi zararı olarak görüyor. Çünkü onlar, 'işler kötü gitsin, millet salgında kırılsın, ekonomik olarak çöksün, buradan da muhalefet olarak biz bir iktidar devşirelim' gayreti içerisindeler. Bu aslında tam anlamıyla milletle kader birlikteliği içerisinde olmayan hastalıklı bir ana muhalefet zihniyetinin açığa vurmuş halidir. Siyasi etik ve ahlak kurallarını ortadan kaldıran, milleti kaosa düşürmek suretiyle ortaya çıkan çatışma ortamında kendine bir iktidar devşirmeye çalışan bir siyasi müsilaj zihniyetiyle karşı karşıyayız. Marmara'daki müsilaj temizliğinin benzerini 2023’te siyasi arenada da hayata geçireceğiz" dedi.
3-5 YILDA TEMİZLENEMEZ
Muhalefetin, deşifre olan FETÖ’cülerin kamudan ihraçlarını hızlandırmak için hükümete verilen yetkinin 1 yıl daha uzatılmasına karşı çıkmasına tepki gösteren Özkan, örgütün kripto yapılanmasına ve mücadelenin daha fazla sürdürmenin gerekliliğine vurgu yaptı. Özkan, "Bunların kendisini devlet içerisinde gizlemek suretiyle hala nükseden saldırılarına ve bir anda aldıkları talimatla yeniden Türkiye'yi kaosa sokma gayretlerine tanık oluyoruz. 50 yıllık devlet içerisine sızma ve örgütlenme sürecini geçirmiş bir terör örgütünün böyle 3-5 yıllık süre zarfında tamamen tüm unsurlarıyla temizlenebilmesi mümkün değil" diye konuştu.
YENİDEN HAYAT BULMASI İÇİN GAYRET EDİYORLAR
"CHP, Deniz Baykal'ın istifa ettiği 2010 Mayıs'ından itibaren devlet içerisinde 'F' tipi yapılanma kavramını unutmuştur" diyen Özkan, şunları kaydetti: "FETÖ'nün getirdiği yeni genel başkanın, FETÖ kavramını, Türkiye'nin siyasi iradesini ve ulusal birlik ve bütünlüğünü sarsmak ve buradaki mücadele, azim ve kararlılığını ortadan kaldırmak için kullana geldiğini görüyoruz. Aslında 'FETÖ' derken Bay Kemal ve avanesi, FETÖ ile mücadeleyi özde değil sözde istiyor. Zira mücadelede, FETÖ'nün devlet içerisindeki sızma girişimleri ve devlet içerisindeki unsurların temizlenme sürecine destek vermeleri gerekirken, sürekli bunu, KHK ile ihraç edilenler üzerinden istismar etmeye ve bu çerçevede FETÖ'cülerin yeniden devlet içerisinde hayat bulmaları için gayret ediyorlar."
DEVLETE SIZMASINI DESTEKLİYORLAR
Özkan, kamudan ihraç edilen FETÖ’cüleri görevlerine iade edeceklerini söyleyen CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca’yı da eleştirdi. Biçer’in bu sözlerinin, "CHP’nin, FETÖ’cülerin 50 yıldır devlete sızma sürecini ve darbe girişimini de desteklediği” anlamına geldiğini kaydeden Özkan, şöyle konuştu: “Bu durumda sadece FETÖ ile mücadele edilemez. Aynı zamanda onların Türkiye’deki varlığını tahkim etmeye çalışan ve maalesef parlamento çatısı altında görev yapan, sözde ‘milli iradeyi temsil ediyoruz’ diyerek FETÖ’yle, PKK’yla gizli anlaşmalar içerisinde olan CHP’nin bu hastalıklı FETÖ destekçisi zihniyetiyle de mücadele etmemiz lazım."
SIRTINI TÜRKİYE DÜŞMANLARINA DAYADI
HDP'nin PKK'nın meşrulaştırılması için sürekli söylem ve eylem geliştirdiğini, diğer tarafta da İYİ Parti ve CHP'nin FETÖ'nün meşrulaştırılması için büyük bir gayret içerisinde olduğunu aktaran Özkan, şunları kaydetti: "FETÖ ile PKK'nın ipinin ucu yukarıda birleştiği dikkate alındığı zaman aslında burada dostlarıyla beraber iktidara gelme arzusu içerisinde olan CHP'nin, FETÖ, PKK, PKK'ya silah gönderenler, FETÖ'yü kucağında besleyenlerle beraber hareket ettiğini ve sırtını millete dayamak yerine Türkiye düşmanlarına dayadıklarını görüyoruz."
MİLLİ İRADE HIRSIZLIĞI
Cahit Özkan, HDP'li Pervin Buldan'ın "Hiç kimse bizden aynı tavrı beklemesin" şeklindeki açıklamalarını ve CHP'li İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in 'HDP'ye destek' mitinginde konuşma yapmasıyla ilgili de "Gizli-açık müttefikleriyle beraber maalesef Türkiye'ye kasteden muhalif gruba baktığımızda, aslında FETÖ'nün, PKK'nın, Türkiye düşmanlarının, Avrupa'daki Türkiye aleyhtarı lobilerin destekleriyle hareket ettiğini görüyoruz. Burada gizli ittifak olmalarının sebebi ne? Çünkü ittifakın bileşenleri arasında bir benzerlik yok. İYİ Parti ile HDP'nin, HDP ile CHP'nin, CHP ile 28 Şubat mağduru Saadet Partisi'nin kendi aralarındaki benzerlik ne diye baktığımızda, bulamıyoruz. Benzemeyen unsurların ittifak yapmış olması sürekli çatışma çıkaracağı da muhakkak. Bu gizli ittifakın da sürdürülemez olduğunu bütün müttefikleri ifade ediyorlar. Biz, onların kendi aralarındaki gizli ittifakı ve ve oradaki milli irade hırsızlığını milletimize anlatacağız" ifadelerini kullandı.
SİYASİ TARİH TECRÜBELERİMİZLE ŞEKİLLENİYOR
Yeni anayasa çalışmalarıyla ilgili de konuşan Özkan, "Bilim Kurulu milli irademizi güçlendirecek, demokrasimizi tahkim edecek, milli iradeye karşı cunta, vesayet ve darbe girişimleriyle kasteden çevreleri, bürokratik oligarşik çevreleri demokratik denetime açacak bir anlayışla çalışmalarını sürdürüyor. Ve bu çalışma teorik bir çalışma değil, siyasi tarihimizden süzülen tecrübelerle şekillenmektedir. Çalışmalar sonlandıktan sonra siyasi arenada biz kendi müzakeremizi yürüteceğiz, daha sonra diğer siyasi partilere ve Türkiye kamuoyuna teklif etmek suretiyle inşallah kendi adımımızı da atmış olacağız" ifadelerini kullandı.