Şaibeli 2010 KPSS soruşturmasında skandallar bitmek bilmiyor. 3.5 yıl uyutulan soruşturma dosyasında savcı değişikliğinin ardından paralel yapının oyunu tüm çıplaklığıyla ortaya çıktı. Soruşturma kapsamında soruların kendisine gönderildiği tespit edilen Baki Saçı’nın bilgisayarında Eğitim Bilimleri sorularının yanı sıra Genel Yetenek ve Genel Kültür soruları da bulundu. MAİL HAMLE DERNEĞİ’NDEN 10-11 Temmuz 2010 tarihinde yapılan KPSS’de soruların çalındığı iddialarının basına yansıması üzerine Yalvaç Cumhuriyet Başsavlığı, 31 Ağustos 2010 tarihinde soruşturma başlattı. Savcılık, mahkeme kararıyla şüpheli adaylardan bir kısmını dinlemeye aldı. Dinlemeye takılan Baki Saçı’ya soruların Ankara Turgut Özal Düşünce ve Hamle Derneği’nde çalışan Bekir Koşucu tarafından e-mail aracılığıyla gönderildiği tespit edildi. JANDARMA TESPİT ETTİ Bunun üzerine Yalvaç’ın bir kasabasında oturan şüpheli Baki Saçı ile arkadaşı Süleyman Mustafa İnanıcı’nın evinde arama yapıldı ve bilgisayar, flash bellek, hafıza kartı ve CD’lere el konuldu. Yalvaç Cumhuriyet Başsavcılığı, şüphelilerden elde edilen bilgisayar ve malzemeleri incelenmek üzere Jandarma Genel Komutanlığı Kriminal Daire Başkanlığı’na gönderdi. Yapılan incelemenin ardından hazırlanan rapora göre, Baki Saçı’ya ait bilgisayarın hard diskinin silinen alanlarında 3 adet klasör tespit edildi. SAVCIYI TASFİYE ETTİLER Yalvaç Cumhuriyet Başsavcısı Ayhan Gökalp, aldığı ifadeler ve yaptığı incelemeler sonucu KPSS sorularının cemaate yakın kişilere servis edildiğini ortaya çıkardı. Gelişmeler üzerine harekete geçen paralel yapı, Başsavcı Gökalp’ı tasfiye etti. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, ÖSYM’nin Ankara’da olması ve daha geniş çaplı soruşturma başlatma bahanesiyle ısrarla dosyayı istedi. Dosya, yetkisizlik kararı ile 22 Haziran 2011 tarihinde Ankara’ya gönderildi. Bu tarihten sonra soruşturma Ankara Başsavcıvekili Şadan Sakınan’a verildi. EMNİYETTE SORULAR NEDENSE BULUNAMADI Jandarma Kriminal Daire Başkanlığınca yapılan incelemede soruların Baki Saçı’ya ait bilgisayarda olduğu tespit edilmesine rağmen Başsavcıvekili Sakınan, bilgisayarı incelenmek üzere Emniyet Genel Müdürlüğü Kriminal Daire Başkanlığı’na gönderdi. Burada yapılan incelemede ise 20 sayfadan oluşan ‘eğitim bilimleri testi’ başlığı adı altında 120 sorunun bulunduğu ‘PDF’ uzantılı dosyanın olmadığı belirtildi. DİĞER SINAVLARIN SORULARI DA BULUNDU YÖK Denetleme Kurulu ve Jandarma tarafından hazırlanan iki raporda soruların sızdırıldığı tespit edilmesine rağmen Şadan Sakınan, 3 buçuk yıl hedef şaşırtarak dosyayı sümenaltı etmeye çalıştı. Sakınan’ın ardından Memur Suçları Bürosu’nda görevli savcı Yücel Erkman’ın dosyayı devralması ile gerçekler de gün yüzüne çıkmaya başladı. Jandarma tarafından bulunan ancak emniyetin bulamadığı soruların içerisinde yer aldığı bilgisayar TÜBİTAK’a gönderildi. TÜBİTAK bilirkişilerinin Baki Saçı’ya ait bilgisayarda yaptığı incelemede Jandarmanın bulduğu Eğitim Bilimleri sorularının bilgisayarda oluşturulan bir dosya içerisinde olduğu tespit edildi. Ancak yapılan incelemede çok önemli başka bilgilere de ulaşıldı. Bilirkişiler, 2010’da iptal edilmeyen Genel Yetenek ve Genel Kültür sınavına ait soruların da Baki Saçı’nın bilgisayarında bulunduğunu ortaya çıkardı. 2010 yılında KPSS sorularının çalındığının kamuoyuna yansıması sonrasında ÖSYM, Eğitim Bilimleri sınavını tekrarlamış ancak Genel Yetenek ve Genel Kültürü iptal etmemişti.
Bekir Saçı’nın bilgisayarında tespit edilen birinci klasörün içerisinde iki dosya bulunduğu bu dosyaların ilkinde 20 sayfadan oluşan ‘eğitim bilimleri testi’ başlığında 120 soru bulunduğu ‘PDF’ uzantılı dosya belirlendi. Birinci klasördeki ikinci dosyada ise “62, 71, 82 ve 117” yazılı metin dosyası bulundu. İkinci klasörde de 4 adet HTML dosyası, bir adet metin dosyası ve iki adet doküman dosyasının olduğu tespit edildi. Son klasörde ise 17 adet HTML dosyasının bulunduğu belirlendi. KPSS sorularının içerisinde yer aldığı belirlenen dosyanın sınavdan 5 gün önce yani 5 Temmuz 2010 tarihinde saat 14.22’de oluşturulduğu tespit edildi.
Bilgisayarında 2010 KPSS’sine ait sorular bulunan Baki Saçı ifadesinde, “KPSS sorularının Berat’a nasıl ulaştığını bilmiyorum. Cemaat bağlantılı olarak gönderilmiş olabilir, cemaatten birileri tarafından Berat’a verilmiş olabilir. Üniversite döneminde Gülen cemaatinin evlerinde kaldı. Berat da cemaatle bağlantısı var. Ancak ben üniversite bittikten sonra cemaatle bağlantım kesildi” demişti.
Eğitim Bilimleri’nde 120 sorunun hepsine doğru cevap veren 350 adayın akrabalık ilişkilerine bakıldı ve 70 adayın karı-koca, 23 adayın da akraba olduğu ortaya çıktı. Eğitim Bilimleri’nde 100 ve üzerinde doğru soru cevaplayan 3 bin 227 adayın 579’unun birinci derece akraba oldukları, bunların da 446’sının karı-koca olduğu belirlendi. Genel Yetenek alanında 60 sorunun tamamını doğru yapan bin 29 adayın 101’inin karı-koca, 139’unun ise akraba olduğu sonucuna varıldı. Genel Yetenek alanında 55 ve üzeri soruya doğru cevap veren 27 bin 284 adayın 328’inin karı-koca, 470’inin akraba olduğu tespit edildi. YÖK raporuna göre, akrabaların dışında komşuların da ilginç bir şekilde aynı yüksek başarıyı gösterdikleri tespit edildi. Buna göre; Eğitim Bilimlerinde 100 ve üzeri soruya doğru cevap veren 3 bin 227 adaydan 980’ninin aynı adreste, aynı apartman, aynı sitede ya da sokakta ikamet ettiği belirlendi. Genel Yetenek alanında ise 55 ve üzeri soruya doğru cevap veren 27 bin 284 adayın 3 bin 221’inin aynı dış kapı numarasına sahip adreslerde ikamet ettiği bilgisine ulaşıldı.
YÖK raporunda ayrıca bazı dersanelerinin 2010 KPSS sonuçlarına da yer verildi. Raporda, Ankara, İzmir ve Van’daki toplam 3 dershanedeki öğrencilerin Eğitim Bilimleri alanında 100 ve üzeri puan alanların sayısının dikkat çekici olduğu vurgulandı. Raporda ayrıca, 2010 KPSS sorularının sınav öncesinde sayıları binlerle ifade edilebilecek adaya bir şekilde ulaştırıldığı, bu anlamda bir usulsüzlük gerçekleştiği kanaatine varıldığı belirtilmişti. Baki Saçı ve soruları gönderdiği öne sürülen Berat Koşucu’nun ortak arkadaşı olan Süleyman Mustafa İnanıcı, Yalvaç Cumhuriyet Başsavcılığı’na verdiği ifadede, “Baki Saçı’nın kendisine “Sorular bana cemaatten e-mail yoluyla geldi. Bunları senin bilgisayarda açıp bakmıştım. Flash belleğime kopyalayıp daha sonra da silmiştim. Ancak hard diskte kayıtlı olup, burada bulabilirler. Senin başın yanar” demişti.
YÖK Denetleme Kurulu, 10-11 Temmuz’da gerçekleştirilen KPSS’de soruların çalınmasıyla ilgili o dönem incelemelerde bulunmuş ve rapor hazırlamıştı. 7 kişilik bilirkişi heyetinin önemli tespitlerde bulunduğu raporun, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderildiği ancak soruşturmanın savcısı Şadan Sakınan’ın raporda yer alan şüpheli adayların çok az bir kısmının ifadesine başvurduğu ve bu ifadeler doğrultusunda hiçbir işlem yapmadığı tespit edilmişti. Bilirkişi heyeti, KPSS Eğitim Bilimleri’nde tüm soruları doğru cevaplayanlar dahil en başarılı 3 bin 227 aday ile Genel Yetenek testinde tüm sorulara doğru yanıt veren bin 29 adayın geçmiş sınavlardaki başarı durumları da dikkate alarak incelemeye tabi tuttu. Soruşturmanın önünü tıkayan Savcı Sakınan’ın dikkate almadığı YÖK raporunda şu ifadelere yerverilmişti: 2009 yılında Genel Yetenek alanında 60 sorunun hepsini bilen aday sayısı sadece “6” iken, Genel Kültür ve Eğitim Bilimleri alanında soruların hepsini doğru yanıtlayan aday bulunmamaktadır. 2010 yılında ise Eğitim Bilimleri alanında 120 sorunun tamamını doğru cevaplayan aday sayısı “350”, Genel Yetenek alanında 60 sorunun tamamını doğru yanıtlayan aday sayısı “1029”, Genel Kültür alanında ise bu sayı “5”tir.
2010 yılında Eğitim Bilimleri alanında 100 ve üzeri soruya doğru cevap veren aday sayısı 3 bin 227 olduğu tespit edilmişti. Eğitim Bilimleri sınavı iptal edildikten sonra ‘büyük başarıya’ imza atan adayların birçoğu ikinci sınava girmedi. Öğretmen olmak için sınava giren adayların büyük çoğunluğu Genel Yetenek ve Genel Kültür alanından aldıkları puanla kamuda düz memur olmayı tercih etti. Dolayısıyla soruların çalındığı gerekçesiyle iptal edilen Eğitim Bilimleri sınavının binlerce dahileri kamuda düz memur olarak görev yapıyor. Genel Yetenek ve Genel Kültür sorularının da çalındığı ve dağıtıldığının ortaya çıkmasının ardından o yıl memur olarak atanan binlerce ismin görevinin sona erebileceği belirtiliyor. Bu isimlerin başında gazeteci Mehmet Baransu’nun yengesi A.B. ile 17 Aralık darbe girişimin ardından tutuklanan eski İstanbul Mali Şube’de görevli Başkomiser İsmail Arpacı’nın eşi A. Arpacı da bulunuyor. Ayrıca bu yolla kamuda düz memur olarak göreve başlayan birçok kişinin paralel yapının dershanelerinde ve kolejlerinde öğretmen olduğu tespit edilmişti.