Isparta Cumhuriyet Başsavcılığı, FETÖ/PDY'nin Isparta yapılanmasına yönelik olarak 130 şüpheli hakkında hazırladığı ve Fetullah Gülen tarafından bizzat söylenmiş talimatları içeren notların yer aldığı iddianamenin iki ismiyle ilgili önemli bilgiye ulaşıldı.
ÖRGÜTÜ DEŞİFRE ETTİ
Isparta Başsavcılığı, Fetullahçı Terör Örgütü'nün Isparta yapılanmasıyla ilgili soruşturma başlattı. Soruşturma kapsamında eski Isparta Belediye Başkanı Hasan Balaman, 'müşteki' sıfatıyla ifade verdi.
Balaman'ın ifadesi soruşturmanın derinleşmesine ve örgütün Isparta ayağının deşifre olmasına büyük katkı sağladı. Örgüt içerisinde yer alan il imamı, üst mütevelli heyeti, il mütevelli heyeti ve muhasebeciler ile SDÜ heyeti bir bir belirlendi. Bu yapılanmanın içerisindeki Süleyman Demirel Üniversitesi eski Bilgi İşlem Dairesi Başkanı olan Halil Karakoç ise Fetullah Gülen tarafından söylenmiş ve yanındakilerce kaleme alınmış notları imha etmek için kaçırırken yakayı ele vermişti. Gözaltına alınan Karakoç, daha sonra çıkarıldığı mahkemece cezaevine gönderildi.
GÜLEN'DEN 'EVLERİNE ATEŞ SAL' BEDDUASI
Söz konusu soruşturma sayesinde Gülen'in devletin tüm kurumları ile siyasi partilere komplolar kurulması için verdiği talimatlar da deşifre oldu. Örgütün amacını büyük oranda deşifre eden bu soruşturmanın ardından ise Gülen, yine bedduaya sarıldı. İlk bedduasını 17/25 Aralık darbe girişiminin sonrasında eden Gülen, örgütün en büyük finansörü Akın İpek'in şirketlerine yönelik operasyonların ardından da beddua etmişti. Gülen'in en son bedduasının hedefi ise Isparta'daki operasyonlar olduğu ortaya çıktı. Gülen bu bedduasında, “Susan ne kadar insan varsa evlerine ateşler sal, yerin dibine batır. Zırvadan zirvesine kadar hepsini yerin dibine batır” demişti.
FETÖ İZİ ARAŞTIRILIYOR
Isparta Başsavcılığı, FETÖ dosyasının en önemli isimlerinden müşteki Hasan Balaman ile şüpheli Halil Karakoç'un ailesinin peş peşe meydana gelen kazalarda yaşamını yitirmesini şüpheli bularak soruşturma başlattı.
Her iki kazanın oluş şeklini inceleyen savcılık, Gülen'in bedduasını da dikkate alarak FETÖ'nün bu olayda parmağının olup olmadığını da araştırıyor. Kırklareli'nde yaşayan gazeteci Haydar Meriç'in 2011 yılında öldürülmesi olayının arkasında da FETÖ çıkmıştı.